Hemen her iş para ile yürütülmeğe çalışılıyor… Ülkemizde, paranın değerinin azaldığını yaşayarak görüyor ve izliyoruz… En büyük kâğıt para birimimiz iki yüz lira… Ama bununla ne satın alınabiliyor ki?
Bu, paramızın değerinin azaldığını gösteriyor. İki binli yıllarda paradan sıfırlar atıldı, ama enflasyon sebebiyle para yine değersizleşti. Enflasyon tavan yaptıkça, alım gücü gittikçe azalıyor, paralar çoğalıyor ama, paranın çokluğu alım gücünü artırmıyor.
Şimdi asgari ücret yeniden tespit edilmeğe çalışılıyor. Türk-İş Başkanı dikkat çekici bir tespitte bulundu:
“Bizim ücretlerimizi yeniden tespite gerek yok, ama ücretler sabit kalsa biz buna razıyız. Limonun, etin, pazardan aldığımız emtiaların fiyatı sabit kalsa yeter. Şimdi fiyat tespit ediliyor, seçimlerde sonra fiyatlar tavan yapıyor, yapılan zammın bir mahiyeti kalmıyor.”
Doğrusu da budur.
Yapılan zamlar birkaç aydan sonra eriyip gidiyor. Paralarımız o zaman adeta pul oluyor. Bu bakımdan iktidarın beş yüz ve bin liralık yeni banknot basmaları bir zaruret haline geldi. Artık ev araba fiyatları bir kaç milyon lira. Bu paralar poşetlerle taşınır hale geldi.
Hayat şarlarının mahalli seçimlerden sonra daha da ağırlaşacağı aşikâre görünüyor.
Merkez Bankasının son açıklamasında, döviz rezevlerinin arttığı söylendi. Ancak, devlet yetkilileri lüks ve israflardan feragat etmedikçe bunun bir işe yaraması mümkün olmaz.
Sayın yetkililer, paralarımız pul oldu haberiniz var mı?