"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Manevî bir hastalık: Sû-i zan

Rüstem GARZANLI
21 Kasım 2020, Cumartesi
“Sû” fenalık ve kötülük, “Zan” ise tahmini, şüphe ve hayal manasındadır. Kötü zan anlamına gelen ”Sû-i zan,” toplumsal hayatı mahveden tehlikeli ve zararlı bir manevî hastalıktır. Bunun zıddı da, “güzel zan” manasına gelen “hüsn-ü zan”dır.

Cenab-ı Allah (cc) Kur’ân’ı Kerîm’de şöyle buyurmuş: “Ey İman edenler! Zannın bir çoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve gizli hallerini araştırmayın.” 1

Âyette geçen “Zan” hepsinden değil, çoğundan sakınılması emredilmiştir. Yasaklanan kötü zannın esası hayal ve kurgudur. Hayalin de, kurgunun da hedefi belli değildir. Nefis nereye çekiyorsa şeytan ile birlikte oraya kadar gider. Bu sebeple kötü zan haram kılınmıştır. Kötü zan ile birçok aile hayatı bozulmuş, birçok çocuklar anne ve babasız ortada kalmıştır.

Konumuzla alâkalı bir vakıayı anlatmak istiyorum: Vakti zamanında bir köyde saliha bir kadına sû-izan ederek iftirada bulunulur ve kadın katledilir. Bilâhare durumdan haberdar olan biri savcılığa şikâyette bulunur. Otopsi için köye bir doktor arkadaşım da gider mezarı açtırırlar. Aradan kırk gün geçmiş, tıbben cesedin bozulması lâzım iken, sağlam bir vücutla karşılaşırlar. Otopsi esnasında vücudunda taze kanın aktığı heyetçe müşahede eden doktor arkadaş, müteveffanın sû-i zan ile ölümüne sebebiyet verildiği cihetle bir nevi manevî şehit olduğunu söylemişti.

İşte benzeri durumlar için, Efendimiz (asm) “Kötü zandan sakınınız çünkü kötü zan, sözlerin en yalanıdır.” 2 buyurmuş. Yalan söylemekte büyük günahlardandır.

Kur’ân’ı Kerîm’de şöyle ferman buyrulur: “Bir fâsık size bir haber getirirse (o haberin doğruluğunu) araştırın. Yoksa bilmeyerek bir topluluğa zarar verirsiniz de, sonra işlediklerinize pişman olursunuz.” 3 Bundandır ki araştırmadan yapılan hata ve yanlışların sonucu, Allah’ın gazabına maruz kalmak vardır.

Keza, Hucurat Sûresi’nde Müslümanların tecessüs etmekten kaçınması emredilmiştir. Tecessüs, onun-bunun durumlarını araştırıp kusurlarını öğrenmektir. Bu da insanlığa yakışmayan çirkin ve abes ile iştigâldir. Özel hayatın gizliliği zaten temel insan hakları arasında koruma altına alınmıştır. İnsanların ayıplarını araştırıp öğrenmek gizlilik prensibi ihlâl edilmiş olur.

Fahr-i âlem Hazreti Muhammed (asm) tecessüs hakkında şöyle buyurmuşlar: “Müslümanların eksiklerini, ayıplarını araştırmayın. Zira her kim Müslümanların ayıplarını araştırırsa, Allah da onun ayıbını tâkip eder, nihayet evinin içinde bile onu rezil ve rüsvây eder.”

Demek ki, sosyal hayatın tanzimi ve esasından birisi de hüsn-ü zandır; sû-izana yer verilmemiştir.

Risale-i Nur’da Sû-izan ve Hüsn-ü zan hakkında şöyle geçer: “Dördüncü Hastalık: Sû’-i zan’dır. Evet, insan hüsn-ü zanna memurdur. İnsan, herkesi kendisinden üstün bilmelidir. Kendisinde bulunan sû’-i ahlâkı, sû’-i zan saikasıyla başkalara teşmil etmesin. Ve başkaların bazı harekâtını, hikmetini bilmediğinden, takbih etmesin. Binaenaleyh eslaf-ı izamın hikmetini bilmediğimiz bazı hallerini beğenmemek, sû’-i zandır. Sû’-i zan ise, maddî ve manevî içtimaiyatı zedeler.” 4,

Hülâsa-i kelâm: Hüsn-ü zan ile görevliyiz; Sû-izan ile hareket edip bilinmeyen şeylerin peşine düşmemek lâzımdır. Vesselâm…

Dipnotlar:

1- Hucurât, Âyet 12.; 2- Müslim, Birr 28.; 3- Hucurât: Âyet 6.; 4- Mesnevî-i Nuriye Katre/Hatime s. 66.

Okunma Sayısı: 3853
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı