"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Anne baba duâsı ve yüksek duygular

Sebahattin YAŞAR
10 Şubat 2014, Pazartesi
Şubat tatilinde anne babamla görüşme ve birlikte zaman geçirme imkanı buldum. Bu doğrusu büyük bir saadet. Onların hayat halleri içerisinde olmak, korunaklı bir atmosferde olmak anlamı taşıyor. Onların dizlerine baş koymak bir evlât için büyük mutluluk. Hele bir de en küçük evlâtsanız, bunun tadına doyum olmuyor.

Geçtiğimiz Kurban Bayramında babamla yine ailece birlikte zaman geçirmiş, birlikte yürüyerek camiye gitmiş, geniş aileler olarak piknik yapmış ve evlât olmanın sıcaklığını, sevecenliğini doyasıya yaşamıştık.
En önemlisi de 90’lı yaşlarda olan babamla kendi ayakları üzerinde, kendini taşıyarak birlikte olmak ve güzel zamanlar geçirmekti. Oysa şimdi bu saadetin bir kısmından mahrumuz.
Babamın birkaç aydır ayakları üzerine kalkamaması ve artık onu sürekli yatarken görmek duygusu bize biraz olsun ağır geldi.
Evet, O’ndan (cc) gelen baş göz üstüne. Ama kabul etmek gerekir ki, her hali de insanın kabulü pek kolay olmuyor. İşte biz de bugünlerde bu duyguları anlamaya ve Rabbimizin Şafi ismini talime çalışıyoruz.
Evet, imanımız, ‘Mülk Sahibi mülkünde istediği gibi tasarruf eder.’diyor. Evet, hastalık bir ihsan-ı İlâhidir. Evet, hastalıkla geçen zamanların kıymeti yüksektir.
Ama her şey rağmen emanetçi olan insan, taşıdığı emaneti Sahibine sağlıklıca götürebilme endişesi taşıyor.
İmanlı yaşanan bir hayat imanlı meyveler veriyor. Babam küçüklüğünden itibaren yüklediği imanlı hali şimdi zayıf ve güçsüz günlerinde yaşıyor. Yattığı yerden namazlarını kılıyor, namaz surelerini bir bir okuyor, hatta namaz sonralarında okunan ‘Âyetü’l- kürsi’, ‘Amenerrasulü’, ‘Huvellahüllezi’ gibi sûreleri de yanlışsız, makamlı okuyor. Gelenlere bol duâlar ediyor. Buna da şükür. Yani buradan anladığımız ‘Nasıl yaşarsanız öyle ölür, nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz, nasıl dirilirseniz de öyle haşrolursunuz.’ hakikatidir.
Zaman zaman zihin kontrolü tamamen kaybolan babamın zaman zaman en detayı bile hatırlaması hepimizi düşündürüyor. Âlem-i ervaha açılan pencerelerden çiçekleri, böcekleri, kuşları seyrederken yüzünün gülümsemesi biz evlâtlarını sevindirirken, yine de gelinen noktadaki acziyet insanı göz yaşlarına sevk ediyor.
Durum onu gösteriyor ki, insan yaşlandıkça çocuklaşıyor. İnsan ömrü de, adeta dairesel bir döngü içerisinde. Başladığı noktaya doğru duygusal bir dönüşüm yaşanıyor. Bunun adı İlâhî kader. Buna itiraz yorar insanı. Buna itiraz başını taşa vurup kırmak gibi bir şey.
Bu noktada teslimiyet insana en yakışan hal.
Bozyazı ilçemizde iki farklı duygu yaşadım. Bir tarafta insanî tarafımız ve babamın rahatsızlığı vesilesiyle yaşadığımız üzüntü hali, hastane günleri, refakatçilik duyguları ve zorlukları, diğer tarafta bu atılan adımların kazandırdıklarını düşünüp, Allah’ın rızasını bu vesileyle kazanmaya gayret etmemizin bize yaşattığı yüksek duygular.
Her iki hal de güzel. Ve her iki halde, gayet insani. ‘Beli bükülmüş ihtiyarlarınız olmasaydı, belâlar üzerinize sel gibi gelecekti.’ Hakikatine sığınıp, üzerimize düşen evlâtlık görevini ifaya çalışmaktan başka elimizden bir şey gelmiyor.
Yani böyle bakınca hastalığı, ihtiyarlığı yaşayan da kazanıyor, çünkü hastalıklar sabırla keffaretüzzünup oluyor; başında hizmet edenler de manevî ikram sofrasından istifade ediyor.
Şu günler bizim için anne ve babaya maddî olarak da hizmet etmenin ibadet mevsiminin geldiği anlaşılıyor. Evet, mevsimine göre hizmet de kazanç yolları da değişiyor.
Rabbim hastalarımıza şifalar, dertlilerimize devalar ve borçlularımıza da edalar nasip eylesin. Sizin de duâlarınızı bekleriz efendim.

Okunma Sayısı: 1988
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hacer Bircan

    13.2.2014 16:40:00

    Allah yardımcınız olsun hocam mülk Allahın dilediğini yapıyor bizede razı olmak düşüyor hayırlı evlat olana ne mutlu

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı