Yaz mevsimi, neşe ve sevinç kaynağı düğün mevsimidir.
Rabbimiz, insanın fıtratına uygun sevinç ve neşe unsurlarını ölçüleri içerisinde vermiş. Bu helâl çizgilerin üstü de altı da sağlıklı değil. Onun için helâl dairesi keyfe kâfi.
Hafta sonu, dünya güzeli İstanbul’da, İstanbul incisi Boğaziçi’nde bir vapur safasıyla kimlikli bir düğün merasimine katıldık. Helâl dairesi tercihleri insanı mutlu ediyor. Haram tercihler ise zehirli bal gibi.
Yüzyıl önce Boğaziçi’nde İstanbul beyefendilerinin-hanımefendilerinin, her kayıkta bir aile ve onlarca kayıkların peş peşe musıkîler eşliğinde gerçekleştirdikleri kayık konvoylarının yerini şimdilerde yüzlerce dâvetlinin katılımıyla, vapurlarda çok güzel faaliyetlerin, ikramların, musıkînin icra edildiği düğün merasimleri almış. Unsurlar değişse de neşe, mutluluk aynı.
Boğaziçi, gecesiyle gündüzüyle, büyüleyici bir dünya cenneti. Her bir kesiti, insana ulvî zevkler yaşatan güçlü bir etkiye sahip.
Gaflete, israfa, harama hizmet eden düğünler yerine, İslâmî kimliği ön planda, ama helâl dairesinin imkânlarını seferber eden bir anlayışla, toplumun neşe kaynağı düğünlerimizin icra edilmesi oldukça sevindirici. Kur’ân-ı Kerîm tilâveti, konuşma, musıkî vb., yeni kurulacak aile için sağlam bir temel demek.
Mutlu Aile Modeli kitabımızı dâvetlilere program hediyesi olarak imzaladık. Düğün konuşmamızda ise, evlilikle kurulan yeni ailenin aralarında istişare eden, hakikatleri önce nefsinde yaşayan, hikmet okuması yapan bir Medrese-i Nuriye olmasını; anne-babanın aile içindeki fıtrî rollerini doğru kullanmalarını; mutluluğu temin eden helâlleri ve mutlu ailenin özelliklerini, Peygamberimizden (asm) örneklerle paylaştık.
‘Helâl, en güzel şarttır.’ parolasıyla; gece, pırıl pırıl ışıldayan Boğaziçi’nde, genç çiftimizin iki dünya saadetine vesile bir program icra edildi.
Doğrusu, mutluluk uyulmuş bir programın; mutsuzluk ihmal edilmiş kuralların sonucudur. İkisinde de insanın iradesi, sorumluluğu vardır.
Helâl kimliği ön planda düğün sayılarının artması duâlarıyla.