Evet Cenab-ı Hak, tabiri caizse ses eğitimini bitirdikten sonra  “Ey sevgililer topluluğu artık herkes evlerine gitsin” buyuracak ve herkes bu nidayı işitince gayri ihtiyarî veya sevki İlâhî ile birer istikamete doğru dağılarak giderken karşılarına çıkan köşklerinin nuranî ihtişamları göz ve gönüllerini sardığı halde, o köşklerin ihtişamına hayran kalıp “ah şöyle bir köşküm olsaydı” diyecekler. O anda o köşklerin kapıları üstünde kendi isimlerini görünce ayrı bir bayram yaşayıp, sevinçten çılgına dönecekler. Yetmiş bin renk cümbüşü işindeki köşke girecek ve ilk defa eşiyle orada karşılaşarak daha şumullü başka bir bayram yaşayacak, sermest olacak ve oradaki evlilik hayatı da böylece başlamış olacaktır.

Bundan sonraki Cennet hayatları birbirinden harika görüntülere ve sahnelerle devam edecek. Meselâ; bundan sonra Cennetin en harika bayramı, Cemalüllah’ı temaşa etmenin her Cuma resmî geçitleri olacak. Buna Cenab-ı  Allah’ın cemalini seyretme, rü’yetullah bayramları denir ki, bu bayramlar Cennetteki bayramların en büyüğü olacak. Bediüzzaman’ın ifadesiyle, “Ey insan sen öyle bir hayata namzetsin ki, dünyanın bin senelik en mükemmel lezzeti Cennetin bir saatine mukabil gelmediği gibi, Cennetin dahi bin senelik en mükemmel lezzet ve hayatı, Cemalullah’ı seyretmenin bir saatine mukabil gelmez.” dediği bir hayata namzetiz. Demek bir insana verilebilecek en büyük müjde ve bayram, bu “RÜ’YETULLAH” olacaktır. Bu bayrama katılan herkesin güzellikleri 40 kat artarak devam eden bir Cennet hayatı düşünelim. Fakat; herkes için bu aynı olmayacak zira, haftalık o bayramlara herkes iştirak edemeyecek ve ameline göre bundan istifade edebilecek. Bazıları haftada bir, bazıları ayda bir, bazıları yılda bir ve hatta bazıları da, Allah korusun Cemalullah’ı temaşa bayramlarına ameli ve niyeti sebebiyle hiç katılamayacak.     

Rabbimiz bizi o muhteşem ve en büyük haftalık bayramlara katılan bahtiyarlar zümresine dahil etsin! AMİN! 

Okuyucularla birlikte, o bayramlarda buluşmak üzere inşallah.