"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ermeni düşmanlığı, bu vatana zarardır…

Şükrü BULUT
23 Kasım 2020, Pazartesi
Ermeni meselesini Bediüzzaman Hz.leri eserlerine aldığından, Yeni Asya Gazetesi bu konuyu belki binlerce makale ve haber ile kamuca bilinen-bilinmeyen boyutlarıyla yazarak gündeme taşımaya çalıştı.

Türk Milletinin selâmeti ile Ermeni meselesi arasında bağ kuran Bediüzzaman Hz.leri bu konuyu işlediğinde, İngiltere ve dolaylı olarak Rusların tahrikleriyle henüz Ermeniler ayaklanmamışlardı. Osmanlı’ya da düşman İttihad Terakki içindeki Ermeni karşıtları, “Tehcir Kanununu” çıkarmaya daha muvaffak olamamışlardı. Emperyalistlerin günümüzde Suriye, Irak, Afganistan, Azerbaycan ve diğer Kafkasya’da yaktıkları fitne ateşlerine benzer alevler Ermenilerin meskûn bulundukları bölgeyi henüz sarmamıştı. Ve yüzbinlerce Müslüman ve Ermeni vatandaşımız bu yangın ve tehcirlerde ölmüşlerdi.

1990’larda Ermenileri silâhlandırarak Karabağ üzerine gönderenlerin Rus olmadığını, bu gün daha iyi anlıyoruz. Tıpkı İttihad-Terakki içindeki Ermeni düşmanlarının Türk ve Müslüman olmadıkları gibi. Veya Aknuni Paşa’ya “Van Ermeni Devleti” için Amerika Boston’dan sancak gönderenlerin Ermenilerin hakikî dostları olmadığı gibi. Hazar petrolleri uğruna hem Rusya’yı, hem Ermenileri ve hem de insanlığını adi menfaatler karşısında satanları artık bütün siyaset analizcileri biliyorlar. Bize sır gibi görünen bütün bilgilerin; hem uyanmış Ermeni aydınlarının, hem AB temsilcilerinin, hem vatanperver Türk tarihçilerinin ve hem de Rus istihbaratının ellerinde olduklarında kim şüphe edebilir ki… Yeni Asya’nın yıllar önce yazdığı gibi, Tehciri takip eden senelerde Balkanlar’dan ve bilhassa Selânik’ten mübadele ile Anadolu’ya getirilmiş bazı ailelere, tehcir ile mülkleri ellerinden alınmış Ermenilerin emvalinin verildiğini biliyoruz. Bir kısım Selâniklilerin haksız mal edinmelerini karartmak üzere vilâyetlerin nüfus kütüklerindeki meşhur yangınlara da izah getiremeyen yetkililerimiz, bu hikâyenin detaylarını zamanı geldikçe açıklayacaklardır, diye umuyoruz.

Bu girizgâhı niçin yaptığımızı okuyucularımız biliyorlar. Türk Milletinin önüne başta Avrupa ve Amerika olmak üzere getirilen “Ermeni” bariyerinin bir an önce kaldırılması istikametindeki isteklerimize hükümetimiz bu güne kadar, Dağlık Karabağ’ın işgalini bahane gösteriyordu. Elhamdülillah, kader hükmünü icra etti ve mazlum Azeriler, sivillere ve tabiata zarar vermeden mülklerini geri alarak şeref ve haysiyetlerini de bayraklaştırdılar.

Hem Azerbaycan’da, hem Gürcistan’da, hem İran’da ve hem de Türkiye’de iç içe yaşadığımız Ermeniler’in de saadetinin kalıcı bir barışta olduğuna inanan yalnızca Vladimir Putin değil. Aklı başındaki bütün insanların ortak kanaati… Kürtler kadar olmasa da, Ermenilerin de çok dağınık bir coğrafyada yaşadıkları ortada iken, onların bu hallerinden istifade eden barış ve demokrasi düşmanlarının ellerindeki silâhı almak, herkesten önce bize düştüğünden, gerek efkâr-ı ammede ve gerekse siyasî mahfillerde Ermeni karşıtlığının, Türkiye menfaatleriyle tezat teşkil ettiğini Hırant Dink’in katlinde de görmüştük. Hele bu düşmanlığı “Türk Milliyetçiliği” adına yapanların hem Türklüğe, hem Müslümanlığa, hem insanlığa ve hem de demokrasiye ne kadar büyük zararlar verdiğini, Avrupa merkezlerinde daha güzel görebiliyorsunuz. Bin seneden bu yana, Müslüman Türk devletlerinin himayesinde canla-başla vatandaşlık vazifelerini ifa etmiş, binlerce senelik dil, kültür ve dinlerini bu topraklarda İslâmiyet’in “hürriyet, adalet ve barış” ölçüleriyle koruyabilmiş Ermenileri, başka milletlerden yardım dileyecek halde bırakmamızın bizim için utanç vesilesi olduğunu söylesek, yanlış mı konuşmuş oluruz… Eski hali günümüzle karıştıranların tarihi yeniden incelemeleri lâzım. Ermenilerle düşmanlığın unsurları ortadan kalkıyor. Barışın getirilerinden Türkiye’yi mahrum etmek isteyenlerin dostlarımız olmadığı da bir vakıa.

Neocon dediğimiz komünistlerin bazı ırkçı Kürtleri “Marksizm” ile kandırmış olmaları, hiçbir zaman bir “Kürt meselesi” olarak görülmedi. Türkiye’nin vatanperver ve demokrat insanları, her zaman bu “Marksist teröristlerle” hakiki Kürtler arasındaki kalın çizgiyi çizdiler. Her milletten Marksist-terörist olacağı gibi- Araplar’da bir kısım baasçılar, İran’da halkın mücahitleri ve Türker’deki MLK guruplar gibi- Ermeniler’de de olacaktı. İngilizlerin ve sonra troçkicilerin imkânlarıyla kurulup terörize olmuş Taşnak, Hınçak veya ASALA gibi örgütleri, bizimle tam bin sene sadâkatle yaşamış bir milleti özdeştirmeye kalkışanlar, hakikî manada İslâmiyet, insaniyet ve barış düşmanları değiller mi?

Ortadoğu’daki bütün Müslümanlar, bu farkı yapacak kemale erdiler, kanaatindeyiz. Haksızlığa uğrayan bütün bölge halklarına, kurtuluşun yalnızca doğru demokrasilerde olduğunu hem Ermenilere, hem Kürtlere, hem Acemlere ve hem de Araplara anlatmak durumundayız. Bunun aksisinin gözyaşı, zulüm, yoksulluk ve kahredici düşmanlıklar olduğunu, artık herkesin anlamış olması gerekiyor. Demokrasiyi isterken bizi oyuna getiriyorlar. Suriye’de olduğu gibi. Hasret ve gözyaşları içinde Halep ve Şam ziyaretlerine giden milyonlarca Türk’ü gören neoconlar (troçkistler) 2011’de iç savaşın pimini, adice çekmişlerdi. Yüzbinlerce Müslüman genci kandırarak kendi elemanlarıyla birlikte Rakka ve Musul’da kumlara gömdüler. Allah’tan bu defterin kapanmamasını diliyor, yüzbinleri New York, Londra, Paris ve Berlin’den bu ateşe yollayan terör organizatörleri neoconların mahiyetlerinin dünya efkâr-ı ammesince anlaşılması için duâ ediyorum.

Hükümetimiz mütemadiyen “bin senelik Türk tarihinden” bahsettiğine göre, onların da bizimle aynı kanaati taşıdığına inanıyoruz. 

Dünyanın birbirine en ziyade düşman halkları olan Fransa ve Almanya, barışın kıymetini nasıl keşfetmişlerse, Türkiye de Ermenilerle barışmanın kendisine kazandıracağı maddî-mane- vî faydaları mutlaka keşfedecektir.

Okunma Sayısı: 3155
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ahmet KATMER

    28.12.2020 23:52:42

    Yazarı tebrik ederim, fakat Bediüzzaman hazretleri BİTLİS'TE kime karşı savaştı ve kime karşı esir düştü. Esaretin de nereye sürgün edildi... Bugün Ermenilerin eline en küçük bir imkan geçse yine aynı zulmü yapacağından kimin şüphesi var? Diyebiliriz ki ERMENİ ler kaldırılmıştır, doğrudur da. Eğer Ermeniler ile dost olmayı düşünüyorsanız önce onları barışa ikna edin. Yoksa onlar da kuyruk acısı bizde de EVLAT acısı oldukça bu barış zor görünüyor.

  • Haydar

    24.11.2020 07:20:11

    Biz Türk’ler Ermenilere her zaman iyi davranmış ve Osmanlı imparatorluğu içinde nice paşalık makamı ve devletin bütün kademelerinde yer bulmuşlardır. Dış politika çıkarlar üzerine olduğu için Rusya da hiç güvenilmeyecek ülkeler arasındadır. “Türkiye de Ermenilerle barışmanın kendisine kazandıracağı maddî-mane- vî faydaları mutlaka keşfedecektir.” görüşünüze sanki Türkiye problem çıkaran ve barış istemeyen algısı oluşturmakta dolayısıyla bu düşüncenize katılmadığımı belirtmek isterim. Rusya, Amerika, Fransa, İngiltere, vs Emperyalist refleksleri olan ülkelerden bahsediyoruz. Zenginliklerini başkalarını ve onların kaynaklarını sömürmek üzerinde kurmuşlar. Bunlar orta Asya soydaşlarımızla aramıza duvar örmek için Ermeni devletini sınırımızda oluşturdu. Şimdi hal böyleyken saldırgan olan ulke Turkiye olarak gösterilmeye çalışılıyor En basitinden bu ülkeler gelip senin arka bahçende hak iddia ediyorlar Dışarı çıkıp onların karşısında durma da ne yap, içeri mi buyur edeceksin.

  • Sezai MUMCU

    24.11.2020 03:15:44

    Baska bir ortamda yazarimiza ulastirdigim uzunca yorumu buraya aktar(a)madik. Burada bin seneden ziyade cok kiymetli birikimleri haiz DEVLET AKLINI tebrik etmemiz gerekiyor, zira devletimizin tüm hamlelerinde ERMENISTAN ve ERMENILERE BARIS NAMINA IYI MÜNASEBETLER namina gayet müsbet devlet durusu sergiledi. Burada kardes Devlet Azerbaycan ve Devlet Aklini da tabrik etmeliyiz. Benzer yaklasim sergilediler. Yani biz millet-devlet olarak Ermenilere elimizi uzattik hatta kucak actik!

  • Sezai MUMCU

    24.11.2020 03:08:32

    Elimizden gelse de bu makaleyi Aramca, Farsca, Kürtce ve Arapca dillerinde ucaktan gerekli cografyalara atabilsek. Daha fazla benzeri makaleler yayinlasak ve kitaplar yazsak, diger dillere hemen tercüme etsek... Bu konuda cok büyük zaafimiz var milletce. Cünkü biz ekseriyetle okuyan bir kavim degiliz ki kitap yazalim.

  • Sezai MUMCU

    24.11.2020 03:05:04

    Ermenıstan bugün Daglik Karabag'da savasi kaybetmesi neticesinde IFLAS etmis cok büyük zayiatlar vermistir. Biz yüzsüz INGILIZ degiliz - yere düsmüs insanin boynuna Istanbul Isgalinde oldugu gibi cizmemizle basip magrurane konusmayiz. Ermeniler Sadik Osmanli Vatandasi ifadesini Ruslarla Birlesip Osmanliya karsi Dasnaklarla savasmasi AFFEDILEMEZ. TEHCIR de CEZASIDIR ve DOGRU BIR KARARDIR- Ancak biz Ermenilere bariscil yollardan sulh ve emniyet icinde kontrollü birlikte yasama imkani verebiliriz bu iyi komsuluk münasebetleri tarzinda Gürcistan ile yaptigimiz kadar samimî olmasada benzeri olabilir. ve böyle anlasilmalidir.

  • Sezai MUMCU

    24.11.2020 02:55:37

    Yorumcu Hacıya: Bir evden baska bir eve taşınanlar bilir taşınmak meşakkatlidir. Hatta üç taşınma bir ömre bedel denir. Tehcir olayı devletin zorunlu hicret kararını uygulamasıdır. Kendi tasarrufuyla bir evden diğer bir eve taşınmaya hiç benzemez. Islam kanunudur HAİNİN HÜKMÜ MERDUTTUR. Kanunun kestiği el acımaz. Ermenilerin kışkırtma ile dahi olsa SADIK VATANDAŞIM DEDİĞİ ERMENİLERİN RUSYA ıle birleşerek kendi Devleti Osmanlıyla savaşması İHANETTİR, AFFEDİLEMEZ. TEHCİR kararı en hafif CEZADIR! Bu zorunlu hicrette karda kışta, yolculukta ölenler olmuştur. MEZALİM DEĞİLDİR

  • Hacı

    23.11.2020 21:45:09

    Ermeni mezalimini unutmamak lazım

  • Osman

    23.11.2020 21:21:54

    Güzel bir yazı. Tebrik ler. Bu coğtafyanın insanları bir ve beraber olmak zorundadır. Çünkü komşudiurlar Halkları ayırmak isteyenler İnsanlık düşmanlarıdır.

  • Şevket Paksoy

    23.11.2020 19:57:30

    Masaallah, kaleminize yüreginize saglik.. Mesele Risale-i Nur gözuyle güzel anlatilmiş.. Umariz devlet ricali de okuyup istifade ederler...

  • Ali

    23.11.2020 17:22:18

    Şükran ya ahi

  • Ali

    23.11.2020 16:11:25

    Abdullah neoliberal ittifak söylemi daha yeni birşey. Küresel deccaliyet; Marks lenin mao sıtalinin dünyaya yaşattığı bir gerçek. 5.Şua ve komünizm gerçeklerini hiç okumamışsın." kuzeyden dünyaya yayılan kızıl alevler.." " Nasıl ki; 1877/ 1878 de Mevlana Halid' in ra talebeleri ruslarla çarpıştıysa ondan 100 sene sonra gelecek deccaliyete karşı mehdinin talebeleri çarpışacak".1.ŞUA 28. Ayet. Fesübhanallah ve minelacayip.

  • Abdullah

    23.11.2020 13:58:51

    Ali ismindeki yorumcuya cevap: “O günlerdeki dünya şartlarını hatırlayalım. Üstadımızın bahsettiği global deccaliyet hareketi rusu da esir almıştı. 2000 lerin başında Amerikayı aldıkları gibi. Savaşanlar, katledenler ve işgal edenler neoliberal-neocon ittifakı idi. Gemideki, uçaktaki ve tanktaki bayrağa aldanırsak, deccaliyetin izini kaybederiz ve tahripkar küreselciler dünyanın sırtından inmezler.”

  • Ali

    23.11.2020 13:01:32

    "1990’larda Ermenileri silâhlandırarak Karabağ üzerine gönderenlerin Rus olmadığını, bu gün daha iyi anlıyoruz". 1990larda Rus taklarının Bakü' yü işgsl ettiği tv kameralarında var.Tüm AzeriTürkler Karabağ' daki katlimın rus silah ve askerleriyle yapıldığını söylüyor.

  • Abdullah

    23.11.2020 12:39:56

    Bu yazı Risale-i Nur açısından muvafık bir yazı olmuş. Ülfet perdesini, algıları yırtmış bana göre. Tebrikler Şükrü Hocam.

  • İhsan

    23.11.2020 12:22:36

    Yorumcu Abdurrahman kardeşimizin işaret ettiği gibi, söz konusu coğrafyayı ve problemleri acı vermeden iyileştirecek yegâne ilaç demokrasidir. Bu yolda gayret ve çaba sarf etmeli devletler ve halklar.

  • Eddai

    23.11.2020 12:04:19

    Akla harflarle resim cizmek bu olsa gerek. Cok tesekkür ediyorum. Allah razi olsun. Zaman ilerledikce, hakikatlarin asikar olmasi, temasa edenlere bir teklifde bulunuyor. Ya özelestiriyle kendine dürüst olacak ve insanlik adina hakikate sahip cikacaksin hürriyetine kavusacaksin... Ya da insanligin hürriyetini gasp etmeyi hedef hak iktiza edenlerle, gayrimesru tecavüzlerinden dolayi, tarihde firavunlarin, nemrudlarin Nur'un karsisinda söndüğü gibi, günümüz kopyalarının aynı Nur karşısında sönmelerine şahit olcaklarına inanıyor ve Cenabı Haktan niyaz ediyoruz.

  • Salim

    23.11.2020 11:10:03

    Geçmişin üzerine izzetle bir sünger çekmenin tam zamanı. Fırsatı heba etmemeliyiz.

  • Abdurrahman

    23.11.2020 10:39:49

    Kafkasya, Anadolu, Orta Doğu, İran, Afganistan coğrafyası milletleri demokrasi kavramını gerçek manada anlamalı ve demokrat idareciler seçip işbaşına getirmelidir. Etnik farklılıklar niza konusu olmamalıdır.

  • Oğuz Yiğiter

    23.11.2020 10:01:37

    Bu memlekette ermeni duşmanlığını üçlü troyka diyebileceğimiz üç ana damar yürütüyor. Bunlardan ilk ikisi, şuurlu ve bir mirasın takipçileri. Üstadın İttihatçıların bozuk kısmı diye tarif ettiği bu damar, günümüzde kemalistler ve ırkçılık manasındaki milliyetçiler. Üçuncü ortak siyasal islam damarı. Bu üçüncü ortak aslında meslek itibariyle ermeni düşmanı olmaması gerekir, ama şuursuzca diğer ikilinin değirmenine su taşıyor. Bu da ayrı, garip bir tecelli...

  • Bir Gari Yolcu Ömer

    23.11.2020 09:58:08

    Güzel tesbitler... inşallah siyasiler bu reçeteleri uygularlar...

  • Ertuğrul

    23.11.2020 09:17:11

    Ermeniler bir doğu halkıdır. Hem komşuluk, hem aynı coğrafya ve tarih, Türkiyenin ermenilerle barışını gerektirir. Güzel bir yazı, ellerinize sağlık

  • Hüseyin

    23.11.2020 01:32:02

    Etnik ve dini çatışmaların kronikleştiği gerginlik ve problemlerin bir türlü çözülemediği coğrafyalara yakından bakılınca yeraltı ve yerüstü zenginlik kaynaklarının bol olduğu  görülecektir..ortadoğu ve kafkasya gibi.. Tarihin kendini kum saati gibi müteaddit defalar tekrar ettiği, küresel güçlerin  gözünde kum tanesi değerinde ve kum saatinin içindeki bir kum tanesinden başka bir şey olmayan, birarada yaşamayı beceremeyen  zenginliklerden istifade edemeyen insanlar  .... Batıya ve Ruslara güvenerek Karabağın işgal edilmesi Ermenistanın tarihten hiç ders almadığını ortaya çıkarmıştı. Azerbaycan ordusunun Karabağı işgalden ve işgalcilerden kurtarmış olması işgalciler ve işgalin arkasındaki dış güçler için büyük bir ders olmuştur...

  • Bayram Aslan

    23.11.2020 00:43:25

    Cok doğru tespitler, tebrikler. Keşke hükümetimizi sizi ve Yeni Asya yı dinlese , belkide herşey çok güzel olacaktı.. hürmetler

  • irfan göçmen

    23.11.2020 00:26:22

    Tüm olan gelişmelerde bu yönde bir yola gidildiğini gösteriyor inşallah.

  • Selim

    23.11.2020 00:11:55

    Zamanında ve ihtiyaç duyulan bir konu idi. Allah razı olsun.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı