İktidara geldiği günden beri, seleflerinin Ortadoğu politikalarını acımasız ve dengesizce tenkid eden bir devlet başkanının, İran Rejiminin en sadık bendesini ve İran’ın Irak’taki en önemli adamlarını terör üslûbuyla katletmesini akıl nereye koyabilir ki…
Tıpkı, Türkiye adına Suriye semalarında Rusya uçağını düşürttükleri gibi. Cumhurbaşkanı ile başbakan hadiseyi üstlenmede adeta yarışmışlardı. Sonra; her ikisinden habersizce birilerinin düğmeye basmış oldukları ortaya çıktı. Fakat, devlet olarak zalim global cereyana teslim olup üstlenmek zorunda kalmışlardı. Şimdi Trump da, Neocon Pompeo ile Centcom komutanlarının eline tutuşturdukları kâğıdı dünya kamuoyuna okudu ve yazılı gerekçeleri de sıraladı.
Bu cinayet ile yetinmiyor, neoconlar. Daha önce Rusya’yı sıkıştırmak üzere Ukrayna semalarında zalimce vurdukları Malezya Uçağı tiyatrosunu bu defa Tahran’da tekrarlıyorlar. Hem de Trump’ın yumuşak karnı olan Ukrayna ile… Zira Neocon-Neoliberal şer ittifakı, Kiev Maydan’da gerçekleştirdikleri ihtilâli yeterli görmeyip devam ettirmek istiyorlar.
Bizdeki malûm köşe yazarlarına bir şey demiyorum. Durdukları taraf, aldıkları ahlâk ve inandıklarına göre yazacaklar. Fakat dindar geçinen bazı yazarlarımızın “İran Düşmanlıklarını” anlayanımız beri gelsin, Allah aşkına. Adamlar tarihi harmanlıyorlar; kimileri Şiî–Sünnî şarkısını mırıldanıyor, bir kısmı meşhur Arap- Fars düşmanlığını terennüm ederek İran’a karşı konumlanıyorlar. Bu da yetmezmiş gibi; Avrupa Basınına parmak ısıttıracak “şark masalı üslûbuyla” Süleymanî’yi yedi başlı canavarlar kadar gaddar ve Rüstem kadar kuvvetli ve deha derecesinde Ortadoğu siyasetini parmağında çeviren birisi olarak tasvir ediyorlar. Pes doğrusu. Burada göze görünen hakikat ise; Cumhurbaşkanının ifadesiyle kendisini isbatlamış bu askerin, rejimin bir bendesi ve ruhanî devlet başkanının özel adamı olduğudur.
Neoconlar, Huntington’un dünyanın sonuna göre dizayn ettiği BOP’u gerçekleştirme yolundaki her maniayı bertaraf etmek istiyorlar. Bütün Batılı siyaset analistleri; Afganistan, Irak, Suriye ve Libya’dan sonraki ilk parçalanacak devletler İran ve Türkiye olacaktı, diyorlar. Rusya’nın İran ile ittifak kurması ve Türkiye siyasetçilerinin de sonradan bu ittifaka katılmaları, Neocon’ların planlarını engelledi. Ayrıca, hem İran’ın ve hem de Irak’lı Abdulmehdi’nin seslendirdikleri bir iddia var. Trump’ın arzusuyla Süleymanî, Irak üzerinden Suudi Arabistan ile barışı sağlamak üzere görevlendirilmiş. Bilhassa Brexitten sonra cinayetlerini daha perdeli götüren İngiltere’nin Körfez’de ve Yemen’de çevirdiği entrikaları da bu tabloya dahil etmemiz gerekiyor. Zira İngilizler olmadan Neoconların bu bölgede çalışmaları mümkün görünmüyor.
2003’ten bu yana, bölgede akan kanların tazeliği ve yaralılardan yükselen eninler, Neocon canilerinin ”Yakın Tarih’teki” dehşetini taze tablolar halinde Müslümanların odalarına taşımamıza yardımcı olacaktır.
Zamanımızın global hadiselerinin perde arkasını anlamanın bir şartı da, zamanı doğru okumak olmalı. Bediüzzamanın bu hususta ortaya koyduğu prensipler isteyenlerin yollarını aydınlatmaya devam ediyor.
20. yüzyıldan sonraki zaman dilimlerinde; devletler ve milletler savaşının, yerini sınıflar savaşına bırakacağını söylerken Said Nursî, insanlığın ücretlilik devrinden malikiyet ve sahibiyet dönemine geçişinde yaşanacak çatışmalara da işaret ediyor. Bağdat’taki cinayeti Amerika ile İran arasında vuku bulmuş olarak değerlendirenlerin, asla doğru sonuca gidemeyeceklerini tekrarlamak zorundayız. Fakat, millî siyasetleri ve bilhassa demokrasileri tutsak almış hürriyet ve insaniyet karşıtı neocon neoliberal ittifakının cinayet ve icraatlarını millî devlet ve siyasetlerden farklı ele alırsanız, işte o zaman Donald Trump’ın içine düştüğü gülünç durumu azıcık kavrarsınız. 11 Eylül ihtilâliyle birlikte, malûm sermayeyi arkasına alarak dünyayı değiştirme düğmesine basan bu global ve vahşi cereyanın, Afganistan ile beraber Irak’a hücumunun sebeplerini bir çok siyasetçi, teorisyen ve yazar müteaddit defalar yazıp çizdiler. Condoleezza Rice’ìn bu hususta söyledikleri önemlidir.
Arkalarında Hülagu ve Cengiz’den daha tahripkâr, Komünistlerden daha gaddar bir dünya bırakmış Neocon-neoliberaller karşısındaki Rusya, Türkiye, İran ittifakını zayıflatacak yazılar ancak Deccaliyete yardım eder.