"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Şam-ı Şerif konferansına doğru...

Şükrü BULUT
25 Ekim 2019, Cuma
Şam-ı Şerif’in ihtiva ettiği mananın genişliğini biliyorsunuz.

2011’de Ortadoğu’da fitili çekilen fitne ateşinin kapsadığı alanın genişliğini, zaman olarak en azından kırk seneyi aşan süreyi, dünya barışı cihetiyle Asya, Amerika, Avrupa ve Afrika’yı da içine alacak kadar geniş coğrafyaları içine alan bir konuyu günlük makalelere sığdırmaya çalışmanın zorluğunu da.

İslâm Âlemini bu dehşetli fitneye maruz bırakanların enstitülerinde, geçmiş zaman ve hadiselerin atlaslara sarılarak karşınızda canlı şekillerle seyranında, Hudsun’un elemanı Mike Doran gibi itirafçıların beyanlarını medyada okuyorsunuz. Sayılarını veremeyeceğimiz çokluktaki uzman, yetişmiş eleman ve figüranla hazırlanan bu fitne senaryolarını yalnızca bize görünen cihetiyle konuşup yazmanın bizi ne kadar yanılttığını bilhassa geçen yedi-sekiz sene içinde bizzat yaşadık. Söz konusu süre zarfındaki medyanın arşivlerine girdiğimizde; aldatma, manipülasyon, mübalâğa ve yalan haberlerle dünya kamuoyunun ne denli iğfal edildiğini görüyoruz. Gönül arzu eder ki; hamiyetli araştırmacı gazetecilerimiz, Avrupa ve Amerika’da olduğu gibi, şu yakın geçmişin arşivlerinden, müstakbeldeki çocuklarımıza ışık tutacak ve onları aldanmaktan kurtaracak şekilde; hadiseler zincirini belgelerle ortaya koyarak insanlığa hizmette bulunsalar.

Dün insanlığa ihanet eden şahıs, kurum, devlet ve cereyanların isimleri yazılmazsa, o hainler ve ortakları bugün yolumuza kurtarıcı olarak çıkabilirler… Başta Amerika, İngiltere, Fransa, Belçika olmak üzere birçok devletin siyasileri, gazetecileri ve idarecileri gibi… Dünyanın dört bir bucağından, millî devlet istihbaratlarının bilgileri dahilinde Musul’a, Rakka’ya ve Palmira’ya toplatılan çoğu Müslüman kökenli maceraperest gencin başına getirilen felâket ve kıyameti ancak o doğru belgelerle tarihin hafızalarına nakşedebiliriz. Faslı Berberi, Anadolulu, Cezayirli ve Filistinli on binlerce çocuğumuzun sosyal medya zinciriyle iğfal edilerek ölmek ve öldürülmek üzere bu coğrafyaya nasıl transfer edildikleri, ancak bu şekilde gelecek nesillere aktarılabilir. Avrupa polis ve istihbaratlarının ağlarındaki bu on binlerce insanın canavarcasına bu çöle gönderilmeleri ve sonra buralarda imha edilmeleri; geçmişteki vahşi Avrupa’nın mahkûmları James Cook kumandasında Avustralya’ya sevkini de tedai ettirebilir.

İkinci Avrupa’nın, yani neocon ve neoliberallerle iş tutmuş bozuk Avrupa’nın, buraya giden kendi vatandaşı Müslüman çocuklarının orada öldürülmeleri ve asla döndürülmemeleri istikametindeki çalışmalarının belgeleri de bu arada neşredilmeli. Belçika Devleti’nin yükselmesine ve refahına çalışan milyonlarca Kuzey Afrikalı ailenin çocuklarının başına gelmiş felâketler de yazılmalı bu tarih kitabına… İşte ikinci milenyumun başında insanlığımızın İkinci Avrupa’ca (bunu neocon da diyebilirsiniz) uğratıldığı şu mezalimi de Şam-ı Şerif Konferansı gündemine mutlaka alacaktır. Fransa’nın, Almanya’nın, İngiltere ve Belçika’nın ellerindeki kanları gizlice yıkamaya yeltenmeleri, onları asla affettirmeyecektir. Tıpkı Ruandalı, Cezayirli, Nijerya’lı, Güney Afrika’lı, Somali’li ve Kenyalı çocukların kanları gibi…

Ahir zaman Deccalı’nın Hicaz kapısı Şam-ı Şerif’i tam sekiz sene boyunca zorladığı şu meşum dönemin muhasebesinin de yapılacağı Şam-ı Şerif Konferansı’nda, yalnızca öldürülmüş, tecavüze uğramış ve mülkleri gasp edilmiş insanların muhakemesi değil; savaş alanı çölde can vermiş hayvanların, bitkilerin ve dünya mirası tarihî eser ve mekânların da muhasebesi görülecek… Cani organizasyonların, cereyanların, küresel sermayedarların, insanlığı incitici mezalimi hazırlayan siyasî ve bürokratik şahısların dünya kamuoyuna teşhiri sağlanacak. Elleri kanlı ve insanlıktan vampirliğe dönüşmüş, fakat medenî şehirlerde insan suretlerine bürünerek yüksek makamlarda oturanların “insan olmadıklarını” insanlar görecekler.

Okunma Sayısı: 1794
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali Tam

    26.10.2019 16:37:38

    1)Kıyamete beş kala herşey olacağına varıyor... Rahmetli dedem hali vakti yerinde kendi parasıyla yaptırdığı camiide fahri köy imamıydı... Çocukken onun anlattığı dini hikayeleri dinlemek için kilometrelerce yolu yalnız gider gelirdim... Kıyamet Alametlerinden birini anlatıyordu, Gün gelecek vücuduna döğme yaptırmayan pek az insan kalacak dedi. O zamanlar çizgi film Temel Reisin çapa döğmeli pazusunu bilir ohoo daha kıyamete çok var demekki derdim. Bugün Avrupa da o kıyamet alameti gerçekleşti...

  • Ali Tam

    26.10.2019 16:37:30

    2) Bir zamanlar Prof. Dr. Alaaddin Başar'ın Zafer Dergisinde yayınlanan Fitne Kıvılcımları adlı makalesinde güzel ahlakın, iyiliklerin güzellikleri artık kenar mahallelere çekildiği, fitne ve fesadın heryeri istila ettiği sözleri de alarm çanlarından birisiydi... Yazarımızın makaleleri ekseriyetle kıyamet öncesi hali pür melalimizi tercüme etmeye matuf Müslüman Dünyasını Rüyalardan uyarmaya yönelik içeriktedir. Ancak, Ahirzamanda nefsimizin dokuz köyünden kovulacak bu DOĞRULARI birileri mutlaka yazmalı. Bu birileri de; iyi ki; ekseriyetle Yeni Asya şemsiyesi altında, eksik olmasınlar, kalem tutan eller.

  • Süleyman

    26.10.2019 10:12:05

    Şamışerifin ahirzaman ilişkiler ianlaşılmadan şam konferansının misyonunu anlamak kolay değil.Belki önce neden şam, sorusuna cevap aramak lazım. Ayrıca deccal şam ilişkisi, şam medineyünnebi ilişkisi önce anlaşılmalı.

  • Yusuf taha

    25.10.2019 20:54:12

    Bu fitne ahirzamanın mühim fitnelerinden bir tanesidir.bu fitne ateşine odun taşıyanlar,dahli olanlar iflah olmayacaklar...

  • Abdulkadir Turan

    25.10.2019 17:11:57

    Bu büyük ve önemli konferansın;Ülkemiz ve İslam Alemi için,hayırlara vesile olmasını diliyor,savaşın,çatışmanın,gerginliğin,kutuplaştırmanın ve ötekileştirmenin olmadığı bir dünya için,insanlığa sesleniş ve haykırış mahiyetinde olmasını temenni ediyoruz.

  • Nur

    25.10.2019 13:15:09

    Kıymetli yazar, bela ve musibetlerle dolu bir dönemi arkasına alarak bizi İslamın baharına götürüyor. İnşallah ümit ettiği gibi Şam ı Şerif konferansı ile İslam aleminin ve hristiyanlık dünyasının şu korkunç problemleri son bulur ve insanlık kurtuluşa erir.

  • Demokrat Avrupa

    25.10.2019 12:41:01

    Zalimler icin yasasin Cehennem...

  • Zeliha

    25.10.2019 10:40:13

    Zulümlerin ortaya çıkmasını faillerin teşhir edilmesini ne çok isteriz ama büyük cinayetler büyük mahkemelerde görülür kaidesince inşaallah ehli imana ümit verecek şekilde küçüklerin de olsa teşhir edildiğini ve ceza gördüğünü dünyada görmeye razıyız. Herşeyi ortaya çıkaran Nur dünyaya yayıldıkça......

  • Fatma

    25.10.2019 05:04:00

    Avrupanin zalim yuzunu hic goremiyoruz ne yazikki oyunlarini cok profosyonelce oynuyorlar tum oyunlarida ne yazikki hep muslumanlar uzerinden ne zaman uyanip bir dur diyecegiz su zalimlerin insafsiz yuzuneguzel ve aydinlatici bir yazi olmus

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı