"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kainatı kuşatan bir hakikat: Hudus

Süleyman KÖSMENE
28 Ağustos 2023, Pazartesi
Hüseyin Avni Bey: “Kelam ilminde yer alan ve Bediüzzaman’ın da bahsettiği hudus delilini açıklar mısınız?”

Hudus Ne Demektir?

Hudus delili, Allah’ın varlığını ispat eden Kelam ilminin en eski delillerinden biridir. Hudus, “sonradan olma”, yani “başlangıcı olma”, yani “ezelî olmama” demektir. Hâdis de hudusun özne halidir. Yani “sonradan olmuş”, yani “bir başlangıçta var olmuş” anlamındadır. 

Bu delil ile Allah’ın varlığı şu şekilde ispat ediliyor: Kâinatta her şey hadistir, yani bir başlangıcı vardır, yani önceden yok iken sonradan var olmuştur. Önce olmayıp sonradan var olan her şeyin bir var ediciye (Muhdis’e) ihtiyacı vardır. Yoksa var olamaz! 

Her şeyi var eden Muhdis’in Kendi zatı sonradan olmuş değildir. Böyle bir hüküm aklen batıldır. Aksi takdirde O’nu da bir var eden olacaktır. O’nu var edeni de başka bir var eden olacaktır. Bu silsile böyle sonsuza kadar gider ki, akıl buna hükmetmez.

Öyleyse bütün silsileler Allah’ta biter ki, Allah’ın zatı ezelîdir; Allah’ın başlangıcı yoktur; Allah hâdis değildir; Allah’ın var edicisi yoktur; “Kıyam binefsihi” sıfatı ile tanımlandığı gibi, Allah kendiliğinden vardır. O’nun varlığı başka birisine dayanmaz. 

Her şeyin varlığı Allah’a dayanır. Ama Allah’ın varlığı hiçbir şeye dayanmaz.       

Her Şey Her An Değişiyor

Bediüzzaman, hudûs hakikatinin kâinatta her şeyde kendisini gösterdiğini beyan ediyor. Diyor ki: “Her güzde ve her baharda büyük bir âlem vefat eder ve taze bir âlem vücuda gelir. Ve o vefat ve hudûs o kadar muntazam cereyan ediyor ve o vefat ve hudûsta, gayet intizam ve mizanla o kadar nevilerin vefiyatları ve hudûsları oluyor ki, güya dünya öyle bir misafirhanedir ki, zîhayat kâinatlar ona misafir olurlar ve seyyah âlemler ve seyyar dünyalar ona gelirler, vazifelerini görürler, giderler.”1 

Bediüzzaman ifade ediyor ki, bütün kâinata hâkim olan yüksek irade, her şeyi her an değiştiriyor. Akıp giden zaman dilimleri içinde değişmeyen hiçbir şey yoktur. Kâinatta değişim düzgün ve planlı bir biçimde gerçekleşmekte ve her şeyi hâlden hâle daha üst ve olgun bir biçime getirmektedir. Değişim, bir değiştirici olmadan olmaz! 

Varlıkları dilediği biçimde yaratan ve her şeyi her an hâlden hâle çeviren, güzelleştiren ve olgunlaştıran, Allah’tan başkası değildir. Bediüzzaman’ın ifadesiyle, bir kuşun tüylü elbiselerini her mevsimde değiştiren ve tazelendiren Cenab-ı Allah, aynı kanunla insan bedenindeki hücreleri tazelendirir; aynı kanunla insanın bağını her sene yeniler, aynı kanunla her sene yeryüzünün elbisesini değiştirir, aynı kanunla her asırda dünyanın şeklini hâlden hâle çevirir. Cenab-ı Hak, kıyamet vaktinde kâinatın şeklini de aynı kanunla değiştirecektir.2      

Allah Ezelîdir

Zamanın muntazam bir şerit hükmünde aktığını vurgulayan Bediüzzaman, Allah’ın o akan şerite her sene başka bir âlem takıp gösterdiğini, her âlemi de yılın 365 gününde 365 farklı ve muntazam suretlerde yeniden değiştirdiğini beyan ediyor.3

Bediüzzaman, kâinattaki baş döndürücü hareketleri ve değişmeleri zerreler ve atomlar planında ele alıyor. “Otuzuncu Söz”ü bu konuya tahsis eden Said Nursî Hazretleri, zerrelerin hareketleriyle şuurlu bir biçimde büyük vazifeler yapmalarının, Allah’ın varlığına ve baki oluşuna net ve sayısız deliler hükmünde olduğunu kaydediyor.4

1Bediüzzaman’a göre, bitkiler ve hayvanlar da dâhil bütün yeryüzünde gece-gündüz gözden kaçmayan değişiklikler büyük gayeler içindir.5 Baştanbaşa kâinat kudret kaleminin elinde her an çalkalanarak değişmekte ve tazelenmektedir. Böyle her şeyin hâlden hâle değişmesi, Allah’ın ezeli ve baki oluşunun en açık ve en anlaşılır delilini teşkil ediyor.6

Dipnotlar:

1- Şualar, Yeni Asya Neşr, s. 129

2- Mektubat, Yeni Asya Neşr, s. 281.

3- Sözler, Yeni Asya Neşr, s. 61.

4- Sözler, Yeni Asya Neşr, s. 509.

5- Mesnevî-i Nuriye, Yeni Asya Neşr., s. 53.

6-Sözler, Yeni Asya Neşr, s. 402.

Okunma Sayısı: 2186
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ramazan Çalışan

    28.8.2023 12:56:54

    Süleyman hocam, öncelikle bu hudus delilini izah eden yazınızdan istfade ettik. Bunun için size teşekkür etmekle birlikte, bir hususuda ifade etmek isterim. O da şüdur: sizinde bildğiniz gibi, İmkan ile hudus delili iç içe giren, birbirini tamamlayan delilerdir.Bu sebepledir ki, kelam kitaplarında bu iki delil “İmkân-Hudus” şeklinde birlikte zikredilir. Sizde bu yazıda ikisini birlite işleseydiniz, istifade daha ziyade olurdu diye düşünüyorum.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı