"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sakal üzerine

Süleyman KÖSMENE
04 Ekim 2022, Salı
Elbistan’dan Cemal Özkaya: “Gençlerimizde sünnet niyeti olmaksızın sakal bırakanlar arttı. Buna nasıl çare bulalım?”

Doğru Olanı Yapalım, Popülist Olanı Değil!

Günümüzde sakal bir sünnet olarak değil, inancı düşüncesi fark etmeksizin, keyfî bir tercih meselesi haline geldi. Öğrenci, öğretmen, memur, herkes, okulda, resmi yerlerde, her yerde sakal bırakabiliyor. Tabii ki bırakmak, tıraş olmaya göre daha kolaydır. Dokunmadın mı zaten uzayıp gidiyor. 

Sakal bırakmanın dindeki durumuna gelince; sünnet niyeti olmaksızın sakal bırakmanın dinde hiçbir değeri yoktur. Hatta herkes bırakıyor diye sakal bırakmak, bu konuda modaya uymak sünnet olmadığı gibi, gerçek sünneti de gölgeliyor.  

Bir Nur Talebesinin modaya uymayıp, net bir duruşla Üstadına uyması daha evladır. Bir amel yapılacaksa Allah için yapılır, hikmeti varsa Allah için terk edilir. Yapıyor gibi olsun diye amel yapılmaz. Böyle bir niyetsizlik salih ameli çürütür. 

Sakalın farz olmayıp sünnet olduğunu, Üstad Hazretlerinin ise korku ile veya maslahat gereği değil; içtihad gereği sakal bırakmadığını bildikten sonra, sakalı farzmış gibi algılayamayız. Modaya uyup, tıraş olmayarak veya geciktirerek ya da kirli sakal bırakarak yüzümüzde sakal karartısı bulundurmak da takva değildir. 

Ali Rıza Efendi’nin Sözleri

İstanbul ulemasından Müftiü’l-Enam eski fetvâ emini, meşhur Ali Rıza Efendi, (r.h.) Üstadın sakal bırakmamaklığına bazılarının itirazları münasebetiyle, Mevlânâ Celâleddin-i Rumî’nin pederleri olan Sultanü’l-Ulema’nın bir kıssasıyla müdafaa edip, der ki: “Bu misilli, Bediüzzaman’ın dahi elbette bir içtihadı vardır. İtiraz edenler haksızdır. Bediüzzaman’a kemal-i hürmetle selam ederim. Telifatınızın ikmaline hırz-ı can ile dua etmekteyim.”1 

İslâm Tarihinde Veli padişahlardan, hadimü’l-haremeyn Yavuz Sultan Selim Han ve Mevlana’nın babası Sultanu’l-Ulema Bahaeddin Veled gibi bazı zevatın da ahir zamanda gelecek zata hürmeten sakalını tıraş ettiği bilinmektedir. Hazret-i Âdem’in de sakalsız olduğu rivayeti vardır.  

Sakal, bu zamanda bizim için takva değildir, azimet değildir. Yoksa Hazret-i Üstad dağ başlarında sakalını tıraş eder miydi? Üstadı aşmaya çalışmamalı!

Ölecektim, Dayanamayacaktım

Bediüzzaman, niçin sakal bırakmadığını kendisi şöyle açıklıyor: “Bu millette yüzde doksan sakalsız olanların içinde küçükten beri sakalsız bulundum. Bu yirmi senedir bana resmî hücumlarda bazı arkadaşlarımın sakallarını kestirmeleriyle, benim sakal bırakmadığım, bir hikmet, bir inayet-i İlâhiye olduğunu ispat etti. Eğer sakal olsaydı, tıraş edilseydi, Risale-i Nur’a büyük bir zarardı. Çünkü ölecektim, dayanamayacaktım.”

Bediüzzaman, sakal bırakmamanın kefaretini ödediğini de söylüyor: “Bu zamanda, dehşetli pek çok günah-ı kebîreden çekinmek için, bu terk-i sünnete mukabil, Risale-i Nur’un irşadıyla, yirmi sene haps-i münferit hükmünde işkenceli bir hayat geçirdik; inşallah o sünnetin terkine bir kefarettir.”2        

Hükmü Nedir?

İslam öyle zengin bir dindir ki, bazı emirlerinde tek hüküm yoktur. Aynı emirlerin hükümleri ile ilgili olarak dört semavî mezhep arasında farklılıklar olabilmektedir. Mesela imam arkasında Fatiha okumak Hanefîlerde mekruh iken, Şafiilerde farzdır. Hanefîlerde kanama abdesti bozar iken, Şafiilerde bozmuyor. Sakal bırakmak dört mezhebe göre sünnet iken, bıraktıktan sonra kesmek Hanefîlerde, Hanbelîlerde ve Malikilerde haram, Şafiilerde -Gazali, İbni Hacer, Remli, Rafiî ve Nevevî gibi âlimlere göre- tenzihen mekruhtur. 

Bediüzzaman diyor ki: “Bazı âlimler “sakalı tıraş etmek caiz değildir” demişler. Muradları, sakalı bıraktıktan sonra tıraş etmek haramdır, demektir. Yoksa hiç bırakmayan, bir sünneti terk etmiş olur.”3

Dolayısıyla sakalı tıraş etmek caizdir. Cevazı bulunan bir meselede Bediüzzaman’ın içtihadına uymak ise müstahsendir. 

Dipnotlar:

1- Kastamonu Lahikası, s. 202

2- Emirdağ Lahikası, s. 99

3- Emirdağ Lahikası, s. 99

Okunma Sayısı: 3741
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Eyüp Aygün

    4.10.2022 19:22:55

    Hocam Kur'an da yahudilerden çok bahsediliyor.Neden ?

  • Said Yüksekdağ

    4.10.2022 15:16:34

    Abdurrahman Aydın ağabeye paylaşmış olduğu hatıralar için teşekkür ediyorum.

  • Abdurrahman AYDIN

    4.10.2022 10:51:08

    1. Öncelikle bu netameli konuyu ele alan muhterem hocamızı tebrik ediyorum. Konuyla ilgili bazı hatıralar bu bahse şerh olur diye, müsaadeniz ile ilave ediyorum. Üstad Hz.nin sakal bırakmama gerekçeleri çok çeşitli ama o bunlardan sadece, muhatabın anlayıp kabul edeceği ve onu tenkit etmeyeceği gerekçeyi yani hikmeti zikretmekle yetinmiş. Yoksa asıl sebep sizin yukarıda işaret ettiğiniz olmalıdır. NUR TALEBELERİ DE ELBETTE SAKAL BIRAKABİLİR. BIRAKAN ÇOK AĞABEY OLMUŞTUR. AMA ONLARIN ASLA YAPMADIKLARI ŞEY, BIRAKTIKLARI BİR SAKALI KESMEKTİR. Keseceği bir sakalı bırakmak ise, sünneti yüceltmeyi ve ona ittiba etmeyi değil bilakis sünnet şeklini kazanmış bir hali yok etme cüretini ve sünneti hafife almayı ima eder.

  • Abdurrahman AYDIN

    4.10.2022 10:50:19

    2. Bediüzaman Hz. 1943'te Denizli'de bir otelde akşam namazını cemaatle kıldırdıktan ve duayı yaptıktan sonra kendini ziyarete gelmiş olan Hilmi Arıcı'ya dönerek: "Belki hatırınıza benim sakalsız olduğum gelir. Bu sünneti işlemediğimin sebebi, benim bir milyondan fazla talebem var. Ben sakal bıraksam, bunlar da genç-ihtiyar hep sakal bırakacaklar. Gençlerdeki sakal ise akranları arasında istihza mevzuu olacaktır. Bu sebeple ben bu sünneti tehir ettim." (S. Şahitler, N. Şahiner, II/265-266)

  • Abdurrahman AYDIN

    4.10.2022 10:49:49

    3. Üstadımız derdi: "Bana itirazlar geliyor, sizin de kalbinize gelebilir, niçin sakal bırakmıyorum diye. İleride genç-ihtiyar çok talebem olacak. ONLAR DA BENİ TAKLİT ETSİNLER... Bu zamanda sakala hürmet kalmamış! Sakal bırakmaya başka manalar veriyorlar. Gençlerdeki sakal, arkadaşları arasında istihzaya sebep olacak." (Bayram Yüksel'den, Ağabeyler Anlatıyor, Ö. ÖZCAN, I/139)

  • Abdurrahman AYDIN

    4.10.2022 10:48:36

    4. Muslihittin Sönmez, Üstad'a sakal bırakmama mevzuunu soruyor. Aldığı cevap: "Ben sakal uzatınca cildim tahriş oluyor. Onun için sakal uzatamıyorum. Sonradan anladım ki, bir zaman gelecek, sakallı olanlara hucüm edilecek, kesmek zorunda bırakacaklar. Rahmet-i İlahiyenin beni muhafaza ettiğini anladım. Yoksa bütün talebelerim de sakal bırakırdı." (Ağabeyler Anlatıyor, Ö. ÖZCAN, I/281)

  • Abdurrahman AYDIN

    4.10.2022 10:46:43

    5. Afyon Mahkemesinde hakim, sanki kendisi bir din adamıymış gibi sordu: "Neden sakal bırakmıyorsun? Niçin hiç evlenmedin?" Üstad şöyle cevap verdi: "Hapse girince siz kesmeyesiniz diye sakal bırakmadım! Evlenmek sünnetini yerine getirenlerden bazıları dokuz farzı terk ettiler!" (S. Şahitler, N. Şahiner, III/411)

  • Halit Kara

    4.10.2022 09:14:56

    Mezhepler semavi midir?

  • Cemal Özkaya

    4.10.2022 06:23:08

    Allah razı olsun. Soruma mukni bir cevap aldım

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı