Taliban’ı Tanıyalım

Sovyet işgalinde mücahit gruplardan biri olarak ülkelerini savunan Taliban, 1996-2001 yılları arasında Afganistan İslâm Emirliği adında hükümet kurdular. 11 Eylül saldırıları sonrasında Amerika, Taliban’ın el-Kaide’yi sakladığı gerekçesiyle Afganistan’ı işgal etti. Amerika’nın Afgan hükümetini desteklemesiyle Taliban hükümetten düştü. Sonrasında, medrese kökenli bu örgüt, bu güne kadar eylemlerine ara vermeden devam etti.  

Hükümet kurduğu 1996 ile 2001 yılları arası dönemde Taliban sicilini bozdu. Afgan sivil ölümlerinin yaklaşık yüzde sekseninden sorumlu tutuldu.    

Bu gün gelinen nokta için ilk adım, Şubat 2020’de ABD yönetimi ile Taliban arasında imzalanan anlaşma ile atıldı. Anlaşmaya göre 1 Mayıs 2021’de Amerikan güçleri Afganistan’dan çekilecekti. Karşılığında ise Taliban, El-Kaide gibi örgütlerle bağlantısını kesecek, şiddeti azaltacak ve Amerikan destekli Afgan hükümetiyle müzakerelere başlayacaktı. Amerikan güçleri bu anlaşmaya göre çekilmeye başladı.     

Nihayet 15 Ağustos 2021’de Taliban Kabil’i kuşatarak Afganistan yönetiminde tekrar söz sahibi oldu. Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani ise Afganistan’ı terk etti. Yaptığı açıklamada kan dökülmesini önlemek için ülkeyi terk ettiğini duyurdu. 

Eksi Sicil Devam Edecek mi?

Yirmi sene o bölgede karargâh kurduktan sonra, görünüşte netice alamayarak çekilen Amerika, giderken ne taviz kopardı, nasıl bir menfaat yatırımı yaptı, nasıl bir zındıka planını devreye soktu, bilmiyoruz. 

Taliban’a gelince… Sivilleri hedef alan silâhlı eylemleri eksi hanesinde yer alıyor. Fakat yirmi sene süresince Amerika’ya teslim olmaması ve geçmişte diğer mücahit gruplarla beraber Sovyetlere diz çöktürdüğü gibi, bu gün de Amerika’ya görünüşte diz çöktürmesi artı hanesine yazılacaktır. 

Taliban’ın işi asıl bundan sonra zordur. İktidar makamında doğru İslâm’ı temsil etmek ateşten gömlek giymek gibidir. Silâhlı eylemler zamanında katı bir tutum sergilemiş bir örgütün devlet idaresi barışçı mı olacaktır, yoksa bölgeyi yine Cehennem’e mi çevirecektir? Silâhlı eylemlerine son verip, bir medeniyet resmi çizebilecek midir, bekleyip göreceğiz. 

Ancak önceki dönemde yapılan yanlışlara dinî kılıf geçirmek dine karşı cinayettir. Adam kesmenin ve sivilleri öldürmenin gerekçesi yoktur ve olamaz. İrşad ve tebliğ hep öncelik olmalıdır.

Doğru İslâm İle İmtihan

Şimdi de ortalığa yayılan pis kokular var. IŞİD’den mi kaldı, Taliban’ın eski işleri midir bilinmez, “Allahü Ekber” naralarıyla adam kesme görüntüleri bu günlerde sıkça ortalığa düşmeye başladı. Bu bir zındıka işi de olabilir. Ancak Taliban’ın hele bundan sonra akl-ı selimle davranması ve böyle zındıka projelerine prim verir davranışlara girmemesi lâzımdır.

Nitekim bu günlerde Taliban sözcüleri verdikleri beyanatlarda herkesi affettikleri, dünya ile barış içinde olacakları, kadın haklarını İslâmî temelde sağlayacakları, ayrımcılık yapmayacakları gibi barışçı mesajlar verdiler. 

Biz de Taliban’a yeni bir sayfa açalım.  

İslâm düşmanlarının bu işten kendilerine ekmek çıkarmak isteyecekleri aşikârdır. İslamofobi gibi vahşî projelerin bu işten ağzı sulanacağı açıktır. Gerek Taliban’ın eski uygulamalarını, gerekse IŞİD gibi terör gruplarının eylemlerini servis ederek İslâm’ı tezyif etmek isteyecekleri aşikârdır. Aman dikkat!  

Servis edilen bu tür görüntüleri tahkik edip, doğruluğundan emin olmadan dikkate almamak gerekir. “Eğer bir fasık size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa kötülük edersiniz.” 1 diyen Kur’ân’a kulak vermek vazifemizdir.  

Taliban’ın doğru İslâm ile imtihanı ise bir defa daha başlamıştır. 

Allah yanlış yaptırmasın.    

Dipnot:

1- Hucurat Sûresi: 6.