"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Modern zamanlarda kadın ve aile sorgulanırken

Yasemin GÜLEÇYÜZ
07 Kasım 2019, Perşembe
Kadın ve erkeklerin eşitliği üzerine kurulan feminizm dünya savaşları sonrası cephelerde ölen erkek nüfus dolayısıyla ihtiyaç duyulan iş gücünü kadınları sanayiye çekerek kapatmaya çalışan sermaye destekli projelerden biridir.

Yazılarımızda bu aralar sıkça bahsettiğimiz İstanbul Sözleşmesi de bu projenin devamı olarak düşünülebilir. (Bu arada cinsiyet eşitliğinden ziyade cinsiyetlerin fırsat eşitliğini benimsediğimizi de ifade edelim) 

Para desteğini küresel şirketlerin fonlarından, felsefesini Alfred Kinsey’den ve feminist hareketten alan İstanbul Sözleşmesi’nde önceleri  kadın ve erkeklerin eşitliği üzerine kurulan kavramlar; erkek, kadın, lezbiyen, gay, biseksüel, trans ve diğer birlikteliklerin eşitliğine dönüştürüldü. Böylelikle bütün semavî dinlerde kutsal olarak görülen aile kavramına yeni formlar da eklendi.  Sefih medeniyetin modern toplum çalışmalarının (!) da hukukî alt yapısı oluşturulmaya başlandı. 

AİLE ve AKRABALIK BAĞLARI

Sosyolojinin kurucularından biri olan Alman Akademisyen Max Weber (1864-1920) aile kurumundan ziyade bireyselliğin önemini savunur. Küresel kapitalist sistemin de fikrî kurucularından biridir. ‘’Akılcı kapitalizmin gelişiminin önünde en büyük engel ailedir. Özellikle akrabalık ilişkileri kapitalizmin gelişimini engeller. Protestanlığın büyük başarısının ardında akrabalığın prangalarını parçalaması  yatar’’ der. (Max Weber, Protestan Ahlâkı ve Kapitalizmin Ruhu)

Weber’in fikrini benimseyen sosyologlar da modern sanayi ve geleneksel ailenin karşılıklı olarak birbirleri için yıkıcı olduklarını savunurlar.

SEFİH MEDENİYET VE AİLE

Aile ve akrabalık ilişkileri neden küresel sermayeyi tedirgin eder ki?

Küresel sermaye televizyondan eğitim sistemi, internet, iş dünyasına kadar uzanan aklınıza gelen  herşeyi kontrol edebilmesine rağmen aile kurumunu kontrol edemez. Kendi inanç sisteminde çocuklar yetiştirir. Bu, sefih medeniyetin hiç hoşlanmadığı bir tablodur.

Dünyanın önde gelen antropologlarından biri olan Jack Goody ‘’Avrupa’da Aile’’ isimli eserinde ‘’Ailenin kontrolü hem toplum sosyolojisinin, hem ekonominin, hem de nüfusun  kontrolü demektir’’ derken küresel sermayenin aileye ilgisinin sebebini de açıklamış olur.

Sözün özü: Aile üzerinde uygulanan projelerden biri biterken diğerinin başlaması boşuna değildir.   

HÜLÂSA

 Bediüzzaman Hazretleri’ne ‘’Benimle görüşen ekserî dostlardan, kendi ailevî hayatlarından şekvâlar işittim. “Eyvah! İnsanın, hususan Müslümanın tahassungâhı ve bir nevi Cenneti ve küçük bir dünyası aile hayatıdır. Bu da mı bozulmaya başlamış?” dedirten tablo onun Risale-i Nur Külliyatı içinde yer alan Hanımlar Rehberi’ni yazmasına da vesile olmuştur. 

Bediüzzaman, modern zamanlarda aileyi sarsan bütün problemlere Asr-ı Saadet’ten günümüze uzanan reçeteler sunar. Aile kurumunu sorgular. O reçetelerin iyileştirici etkisine kendini muhatap kılan her nefis şahittir!

Hanımlar Rehberi kadın ve aile konusuna meraklı herkesin başucu kitabı olmalıdır. 

Aile projeleri üzerine çalışanlar da dahil!

Okunma Sayısı: 2482
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı