"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Korona, Kur’ân Ayı’na gölge düşüremez

Abdil YILDIRIM
26 Nisan 2020, Pazar
Bu sene Ramazan ayını her zamankinden çok farklı karşıladık. Bu Ramazan'da, İslâm âleminde, belki de insanlık âleminde ilk defa yaşanan olaylara şahit olduk. Koronavirüs denilen küçücük bir mahlûk, dünyanın dengesini bozdu. Kibir abidesi sözde büyük devletler, aczin ve çaresizliğin kıskacına düştüler.

Müslümanlar için de büyük sonuçları oldu. 1400 yıldan beri belki de ilk defa Kâbe'de tavaf durdu. Camilerde namaz kılınamaz oldu.  Onun için bazı çevreler, bu Ramazan'a koronavirüs gölgesinde girdik diyerek üzüntülerini ifade ediyorlar. Bu durum, İslâm âlemi için oldukça üzücü, hüzün verici, hatta kahredici bir durumdur. Ama, karanlık ne kadar koyu olursa olsun, Kur'ân ayı olan Ramazan'ı gölgeleyemez. Zira Kur'ân nurdur, nura gölge düşmez.

İslâm âleminde çok acı, hüzün verici devirler yaşanmıştır. Başta Peygamber Efendimiz (asm) olmak üzere, bu acı ve hüzünleri de en çok âlimler, mücedditler ve müçtehitler çekmiştir. Ama onlar bir an olsun, İslâm'a gölge düştü diye düşünmemişlerdir. "Acaba benim ne eksiğim var, bir hata mı yapıyorum?" diyerek, kendilerini sorgulayıp, hizmetlerine daha büyük bir şevkle çalışmışlardır. Netice de daha hayırlı ve parlak olmuştur.

Peygamber Efendimiz (asm) "hüzün yılı"denilen senede,  önce büyük oğlu Kasım'ı toprağa vermiş, sonra Kureyş'e karşı O'nu (asm) koruyan amcası Ebu Talib'i kaybetmiş, arkasından hayat arkadaşı, can yoldaşı olan Hz. Hatice'yi ahirete yolcu etmişti. Bu kadar üst üste gelen felâketler karşısında, Kuaykıan Dağı'na dönerek, "Ey dağ! Benim başıma gelen şey, senin başına gelseydi, dayanmaz yıkılırdın." demiştir.

Demek ki o kadar büyük bir güce dayanıyordu ki, dağların dayanamayacağı acı ve hüzünlere karşı sarsılmıyordu. İslâm'ı tebliğ aşkı üzerine hiçbir acı ve hüznün gölgesi düşmüyordu. Nitekim Cenab-ı Hak, tam da Habibi'nin en çok teselliye muhtaç olduğu bir zamanda, O'nu (asm) huzuruna dâvet etmiş, Mi'rac'a çıkarmak suretiyle şereflerin en büyüğü ile şereflendirmiştir. 

Peygamber varisi olan, Asrın Müceddidi Bediüzzaman Hazretleri'nin hayatı da, bilindiği gibi hep çile ve cefa içinde geçmiş. En dehşetli bir devirde, en dehşetli şahıslar karşısında mücadele etmiş. Ama hiçbir zulüm ve istibdat, hiçbir belâ ve musîbet, onun şevkini kıramamış, mücadele azmine zarar vermemiş, hizmetlerine gölge düşürmemiştir. Çevresine ve talebelerine hep şevk vermiş, hep müsbet düşünmüştür. Hayatı boyunca bir ümit şelâlesi olarak çağlamıştır.

"Sivrisinek tantanasını kesse, bal arısı demdemesini bozsa, sizin şevkiniz hiç bozulmasın, hiç teessüf etmeyiniz" diyerek, her zaman ümitvar olmuş, azminden ve şevkinden hiçbir şey kaybetmemiştir. Karanlık ne kadar koyu olursa olsun, Nur'a gölge edemeyeceğini ifade etmiştir. 

Okunma Sayısı: 3435
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mustafa toplar

    26.4.2020 06:58:06

    Korona olayını karanlık diye nitelemeniz bence yanlış. O mahlukun bir iradesi yok ki bu şekilde tavsif edilsin. Belki bizim sui ihtiyarimiza binaen bize ikaz ve kimimze ceza olarak sahibi tarafından istihdam edildi.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı