"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Fihrist Risalesi’nin İkinci Kısmı: Onuncu Şuâ

Abdülbakî ÇİMİÇ
14 Eylül 2015, Pazartesi
(Geçen haftadan devam)

Onuncu Şuâ, Fihriste Risâlesi’nin ikinci kısmıdır. Şuâlar eserinde Onuncu Şuâ boştur. 

Kısaca şöyle bir açıklama yapılmıştır: Onuncu Şuâ; Bu Şuâ, On Beşinci Lem’a’dan itibaren buraya kadar olan Risâlelerin fihristidir. Her eserin kendilerine ait ciltlerin sonlarına derç edilmiştir.1 

Onuncu Şuâ olan Fihrist Risâlesi’nin “Onuncu Şuâ” fihristinde ise teferruatlı olarak şu açıklamalar yer almaktadır: “Fihriste Risâlesinin ikinci kısmıdır. Risâle-i Nur’un umum fihristesi iki Risâlede cem olunmuştur. Bunlardan birincisi ‘On Beşinci Lem’a’dır ki; Risâle-i Nur’un Sözler’i, Mektubat’ı ve On Beşinci Lem’a’ya kadar olan Risâlelerin fihristeleri olup, bu lem’ada toplanmıştır. On Beşinci Lem’a’dan itibaren Lem’alar ve Şuâlar’ın fihristeleri ise bu Onuncu Şuâ’dadır. 

On Beşinci Lem’a namındaki Risâle-i Nur’un birinci kısım fihristesini Üstadımız Risâle-i Nur eczalarının mevzularına ve kısmen gayelerine işaret ederek te’lif etmişler. Âdeta hülâsa edilen haplar nev’inden büyük bir eczahanedeki ilâçların listesini gösteren bir fihrist olarak yazmışlardır. 

İkinci kısım fihristte ise yine Onuncu Şuâ namıyla Risâle-i Nur’un Isparta havalisindeki has şakirtleri tarafından kaleme alınmış ve herbir Nur şakirdi kendi aynalarının kabiliyet ve renklerine göre o Risâlelerden tecelli eden envârını satırlara aksettirmeye çalışmışlardır. Risâle-i Nur’un şahs-ı mânevîsinin birer ferdi bulunan bu kahraman, fedakâr, mümtaz nur şakirtleri bu Fihriste ile nesl-i âtî için en kıymettar eserlerden birisini bırakmışlardır. 

Bu Fihriste Risâlesi gayet ehemmiyetlidir. Çünkü çeşit çeşit mânevî marazlara müptelâ bu asır insanlarına lûtfedilen ve kevser-i Kur’ânîden akan muslukların adedi ve eczahâne-i Kur’âniyedeki tiryak ve panzehir dolaplarının sayısı yüz otuza bâlîğ olmaktadır. Herbir dolapta çok kavanozlar vardır. Yani herbir Risâle bir ecza dolabı ve o Risâlelerdeki “nokta, nükte, işaret, reşha, pencere, basamak, hakikat, mevkıf ve meseleler” diye verilen isimler, o çok muhtaç olduğumuz ilâç kavanozlarıdır.

Hakikate susamış ve bu zamanın dalâlet tehlikelerinden kurtulmak isteyen ve hikmet-i Kur’âniyeye muhalif olan felsefe ile yaralanan ve nefis ve şeytanın türlü türlü iğfâlâtlarına kapılmış mânevî hastalar, bu eczahanede kendi hastalıklarına en münasip ilâcı almak için ya bütün eczahâne-i Kur’âniyenin dolaplarını ve o dolapların içlerindeki kavanozları birer birer arayacaklar, bulacaklar; veyahut eczahane-i Kur’âniyedeki bütün dolapların numaralarını ve her dolabın içindeki kavanoz âdetlerini ve o kavanozların içindeki tiryak ve macun ve panzehirleri gösteren bir listesini elde edecekler. İşte bu çok kıymettâr Fihriste’nin gördüğü vazîfelerden birisi de budur.”2

Fihrist Risâlesi Osmanlıca nüshalarda müstakil olarak neşredilmiş olmasına rağmen yeni yazı nüshalarda bir kısım kitapların sonlarına derc edilmiştir. Özellikle Mektubat ve Lem’alar’ın kendilerine ait fihristeleri o mecmuaların ahirlerine Fihrist Risâlesi’ndeki haliyle ilhak edildiği görülmektedir. Risâle-i Nur Külliyatı’nın tamamının fihristi ise müstakil bir kitap hüviyetinde olduğu için her kitabın sonlarına ilhak edilmemiş olup müstakil olarak Osmanlıca Fihrist Risâlesi olarak neşredilmiştir.3

Münteşir Risâle-i Nur Külliyatı kitapları içerisinde Fihrist Risâlesi ile ilgili çok sayıda izahat ve atıflar vardır. 

Bir kısmını buraya derc edelim: Kastamonu Lâhikası mektuplarında “Abdullah Çavuş’un, sizin nâmınıza istediği Onuncu Şuâ namındaki Fihriste’nin ikinci cildini yazdırdık.4 Fihriste’nin musahhah son kısmı inşâallah ona gönderilecek.”5 ifadelerine yer verilmiştir.

Emirdağ Lâhikası’nda ise “Fihriste’de âyet-i hasbiye olan Dördüncü Şuânın fihristesi, İhtiyar lem’asının on dördüncü ricası yerinde yazılsın. Hakikaten münasip görünüyor, tam bir ricadır.”6 deniliyor.

Barla Lâhikası mektupları içerisinde ise şu ifadeler geçmektedir: “Risâlelerin fihristesi tamam yazıldıktan sonra birinci müsevvit, ihtiyârsız ‘Bu güzel fihriste tamam oldu’ deyip yazmış. O müsevvit hesab-ı ebcedî hiç bilmediği gibi, hiçbir şey de düşünmemiş. ‘Bu güzel fihriste tamam oldu,’ aynen bin üç yüz elli iki tarihini gösterip Fihriste’nin tarih-i telif ve istinsahını göstermiştir.”7

Risâle-i Nur Külliyatı’nın müteferrik yerlerinde saff-ı evvel erkân ve has dairelerinden kabul ettiğimiz muhterem Nur Talebesi ağabeylerin Fihrist Risâlesi ile ilgili çok mühim açıklamalarını görüyoruz. Bu açıklamalardan da anlaşıldığı üzere Fihrist Risâlesi önemine binaen bu ağabeyler tarafından da ciddiyetle mütalâa edilmiş ve sitayişle bu Risaleden bahsedilmiş. Bu kısımda çok fazla izahata gerek duymadan Hulusi Ağabeyin, Hüsrev Ağabeyin, Sabri Ağabeyin, Asım ve Re’fet Ağabeylerin yazdıklarını bir sonraki yazıda aktarmaya çalışalım inşâallah.

(Devamı haftaya)

Dipnotlar:

1- Şuâlar, 2013, s. 311.
2- Fihrist Risalesi, 2. Cildin başı [10. Şuâ].
3- Envar Neşriyat, Fihrist Risalesini Osmanlıca ve Latin harfleriyle tamamını neşretmiştir.
4- Kastamonu Lâhikası, 2013, s. 195.
5- Kastamonu Lâhikası, 2013, s. 186.
6- Emirdağ Lâhikası-I, 2013, s. 63-64.
7- Barla Lâhikası, 2013, s. 568.

Okunma Sayısı: 7948
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı