"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bileği bükülecek devleti aratan AKP

Ahmet BATTAL
07 Ağustos 2024, Çarşamba
Geçen gün, iki sene kadar önce yazdığımız “eli delik devleti büyüten AKP” başlıklı yazımıza da atıf yaparak “eli öpülecek devleti büyüten AKP” başlıklı bir yazı yazmıştık.

İki yazının ortak ana fikri şuydu:

Devleti, hürriyetçi demokrat anlayışa uygun olarak dönüştürmek iddiasıyla ve söylemiyle iktidara gelen ve AB süreci sayesinde önemli işler de yapan AK Parti, sekiz on sene önce, bir “saraya kız kaçırma” operasyonuyla derin güçler tarafından yakalanıp ele geçirildikten ve ardından 15 Temmuz zehrinin de etkisiyle MHP’nin terkisine bindirilip aparıldıktan sonra bambaşka bir devlet modelinin taliplisi oldu. Kendi entelektüellerini dahi şaşırttı ve kaybetti.

Bugün konuya başka bir yönden bakalım.

Güçlü devlet, büyük devlet, hakim devlet gibi söylemler, “seyyidül kavmi; hâdîmuhum” yani “kavmin seyyidi; o kavme hizmet edendir” hadisindeki prensibe ne kadar uyar?

Buradaki seyyidlik “efendi”lik olarak tercüme ediliyor. Ancak “efendi” kelimesinin ciddi bir anlam kaybı yaşayıp yaşattığı açık.

Bu sebeple bu kelime bugün için ululuk ya da “beşer olarak kalitelilik” gibi anlamlara geliyor olsa gerek.

Dolayısıyla, hadis, “ululuk taslayarak efendi olamazsın, ancak hizmet ederek efendi olabilirsin” gibi bir anlama geliyor.

O halde:

-Vatandaşıyla bilek güreşine girip “ben seni yenerim” diyen ve her seferinde hile yaparak “işte yendim” diyenden efendi olmaz.

-Hizmetkâr efendi dediğin, başka taliplilerin başka türden hizmetine mani olmaz. Zira hizmetinde olduğu kavim ve millet kimi istiyorsa onu hizmetkâr olarak göreve davet edebilir. Hizmetkar bundan gocunmaz. “Siz beni nasıl devre dışı bırakırsınız” demeye ve bu sebeple had bildirmeye kalkmaz.

-“Başa kakan” efendi olamaz.

-“Yanlış yaptın, hizmetini şöyle değil de böyle yap” diyene samimi olarak dua ve teşekkür etmeyen de efendi olamaz.

Peki, AK Parti’nin dönüşüp AKP ve hatta AKMHP olmasına şaşıran muhafazakâr ve hürriyetçi entelektüellerin iç sesi, bize, AKP, kendileri ve ideallerimiz hakkında ne söyler?

Kulak kabartalım ki yakın gelecekte yeniden yaşanacağı anlaşılan siyasi türbülanstan zihinlerimiz rahat çıksın:

-Demokratım diyen ve “yeni” parti kuran bir grup siyasetçinin arkasına bir grup entelektüel takılınca o parti kalıcı bir demokrat ve hürriyetçi parti olur sanmışız ama yanılmışız. Meğer biz

entelektüellerin o siyasetçilerin arkasında vagon değil önünde kılavuz gemi olmamız lazımmış.

-Yanılmışız, beş vakit namazı açıktan kılan ve açıktan içki içmeyen ve açıktan Kur’an ve mevlit okuyabilen siyasetçiler, o hadisi doğru anlar ve asla o hadisin çizgisinden çıkmaz sanmışız ama sınandık, kaybettik.

O halde dersimiz:

-Devletin, “gerektiğinde hizaya çekilip bileği bükülebilecek devlet” olmasını sağlama idealimizden asla vazgeçemeyiz.

-Böyle bir devleti ancak gerçek demokratların ve hürriyetperverlerin gerçekten istediğini ve isteyeceğini, sözde demokratların özde de demokrat olup olmadığının ise ancak sınandıktan sonra anlaşılabileceğini bileceğiz.

-Demokratlık okulunun ana derslerinden sınavı geçmiş dostlarımızı kolaylıkla silip atmayacağız.

-Eski dostlarını yolda bulduklarının hatırı için terk edenlerin akıbeti bize daimi ders levhası olacak.

Bileceğiz ki hayat ve imtihan devam ediyor.

Bileceğiz ki armuda sapı da üzüme çöpü de Allah koymuş.

Okunma Sayısı: 1722
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin İlhan

    7.8.2024 14:52:37

    AKP'nin kuruluşunu çok iyi bilen ticaret yaptığım insanalrdan,şehrimde ve ülkemde tatbik ettikleri uygulamalardan ,devletin dış politikasında takip ettikleri yoldan ve bilhassa din adına diyerek dinin haram kıldığı birçok günah-ı kebaiiri kılları kıpırdamadan,yüzleri kızarmadan ve harama helal,helale haram diyerek işledikleri fiillerden sonra 'yedisinde ne ise yetmişinde de o,diye bir sözü doğrulayan siyasi akımdan bahsediyoruz. Bunları esasen hocam 1980 öncesinden o kadar iyi biliyoruz ki amma o bilenlerin bir kısmı bile bu tezgaha üşüşüp aldandı ve aldatıldııı.

  • halil

    7.8.2024 11:45:01

    Ben olsam, demokratlığın temel ilkesi olan bu hadisi kısaca; "Kavmi yönetenler, onların hizmetkarlarıdırlar." olarak tercüme ederdim!!!!

  • A. Yılmaz

    7.8.2024 00:18:29

    Bu lafları söyleyen demokrat kişiler kim ise, emin olun kaybettikleri makamları geri alabilseler tekrar eski tıynetlerine döneceklerdir. Koltuğu kaybeden özeleştiri yapıyor da marifet o koltukta bunu yapabilmek.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı