"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Pratik hukukta metot

Ahmet BATTAL
07 Temmuz 2022, Perşembe
Başlık sizi yanıltmasın. Nazi Almanyası’ndan Türkiye’ye kaçan hukukçulardan Ernest E. Hirş’in aynı isimli kitabından bahsetmeyeceğiz.

Bugün daha pratik, daha daha hukuk ve daha daha daha metodolojik bir adalet usulünden bahsedeceğiz. 

Bir örnek yardımıyla. 

Önce örnek için ön kaydımız: Eğer doğruysa…

Twitter âleminde “Polis Platformu” adıyla yayın yapan bir kullanıcının verdiği haber şöyle:

Antalya’nın bir ilçesinde, bir evsahibi, kiraya evsahibinin istediği oranda artış yapmayan ve evden çıkmayı da reddeden polis kiracısını çıkarmak için özel bir metodoloji uygulamış.

Çözüm için AKP ilçe başkanına gitmiş. 

Problemin halli için ricacı olmuş. 

O da ilgililerden ricacı olmuş ve polisin tayini çıkmış. 

Böylece tahliye tamamlanmış.

İnşallah haber doğru değildir. Yalanlanırsa ve bildirilirse buradan duyururuz. 

Ama ya doğruysa…

Biliyoruz, bu haber doğru değilse de buna benzeyen ve fakat doğru olduğundan emin olduğunuz çok haber ve olay duydunuz. 

Gerçekten, yanlış olmasını dilediğimiz yukarıdaki örnek benzeri çok sayıda örneği duyup görünce insanın şaşkınlık duygusu da törpüleniyor.

Biri yalan. İkisi abartma… Üçüncüsü doğru çıkıyor. 

Mesele parti-devlet ilişkileri.

İktidar partilerinin ilçe ve il başkanlarının bürokrasi üzerindeki etkisi ve gücü meselesi eskiden beri problemlidir. 

Mesele İttihat ve Terakki iktidarı ile başlar ve tek parti dönemi CHP’siyle devam eder.

Çok partili cumhuriyet dönemimizde de benzerleri hep oldu. 

Yerel siyasetin yerel bürokrasiye hukuk dışı etkisi bilhassa seksenlerde Ankara’nın Balgat’ındaki ANAP ile zirveyi bulmuştu.

Meğer o zirve çok aşağılardaymış. 

Çukurdaki Ankara’nın çukurundaki ambarın alt tarafındaki söğüt gölgesindeki “parti” ile hemen altındaki tepedeki “devlet” iç içe geçince taşra ne yapsın. 

Demokrasimiz derinleşemediği için siyasetçi ile bürokrat arasındaki vadi de sığdır. Terfi bekleyen ve bunun için de göze girmesi gerektiğini düşünen her bürokrat her zaman siyasetçinin gözüne bakar ve bakmıştır.

Parti ile devleti ayıramamak cemaat ile devleti ayıramamanın bir türüdür. 

Zira neticede parti de bir cemaat biçimidir.

Parti Ankara’da iktidar olduğunda partinin taşra kadroları da kendi ilinde ve ilçesinde iktidar olduğunu zannederse o parti de o partidaş da demokrasiden nasipsiz demektir. 

Demokrasi İttifakı kuran Altılı Masa ile gelecek iktidarın da en büyük sınavlarından biri bu konuda olacaktır. 

Okunma Sayısı: 2067
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı