"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yargı ayakta, yanlış durakta!

Ahmet BATTAL
07 Eylül 2019, Cumartesi
Yeni adlî yıl açılış törenlerinin iştirakçileri, protestocuları, yeri ve ev sahibi ile ilgili tartışmaları hepimiz bir ucundan da olsa izledik ve hem bilgilendik hem de şaşırdık.

Önce bir ümit ışığı: Konu önceki iki üç yıla nazaran daha fazla tartışıldı. Bu durum “tek adam rejimi”ne karşı oluşan toplumsal muhalefetin güçlendiğini gösteriyor. “Dert görünür olursa devası da kolay bulunur” derler. 

Adlî yıl açılışının yabancı dâvetlilerin de bulunduğu “büyük salon”larda ve “görkemli tören”lerle yapılmasına da itiraz edilebilir. Gerçekten yargının adalete dayalı olması gereken mehabeti ile “Saray” lâkaplı Külliye’nin kuvvete dayalı fiilî haşmeti birbirine pek de uymuyor. 

Ama asıl haklı itiraz ev sahibinin kim olacağı hususundadır: 

Konuya Erdoğan gözlüğüyle ve siyasî bakanlar “bizim siyasî liderimizin ev sahipliğinde olsun da …” diyeceklerdir ve demişlerdir. 

Konuya hukuk mantığı ile bakanlar, yanlış bir işi bile bile gelenek haline getirmeye çalışanların kotardığı bu uygulama ile elbette yürütme-yargı ilişkilerinin yozlaşması riskinin büyüdüğünü göreceklerdir. Hür dünyanın gözünde yerimizi önemli görenler ise “eyvah, yargının dahi bölündüğünü ve bilhassa hükmeden parçanın yürütmeye teslim olduğunu dünyaya ilân etmiş olduk, yazıklar olsun bize” diyeceklerdir. 

Törene katılmama kararı alan Baroların gerekçeleri çoğunlukla makuldür. Ancak Ankara Barosu’nun alternatif mekân olarak Anıtkabir’i tercih etmiş olması başka bir probleme işaret ediyor. 

Kendisini birçok yönden ve bilhassa “tek adam”lık hayali yönünden M. Kemal’e benzeten ve bunu zaman zaman açıkça itiraf da eden bir liderin bir uca çekip çekiştirdiği yargıyı o uçtan kurtarmanın yolu, yargıyı alıp diğer uca yapıştırmak olmamalıdır, olamaz. Bu bir denge politikası da değil, olsa olsa, “serihûş’a has” yalpalama hareketidir. 

Yargı bağımsızlığı konusunda M. Kemal’in en az Erdoğan kadar sabıkalı olduğunu öğrenmek isteyen baro yöneticilerine ve hukukçulara Sayın Taha Akyol’un “Atatürk’ün İhtilâl Hukuku” kitabını tavsiye ederiz. 

Yargının ihtiyacı bir uçtan diğerine salınmak değildir. Derhal ve acilen, insan haklarına saygılı, kuvvetler ayrılığına dayanan demokratik hukuk devletini tesis edecek adımlar atmaktır. 

Bu “iyilik”leri bugünkü yürütmeden beklemek mümkün değildir. Bugünkü yasama da en azından şimdilik maalesef etkisiz elemandır. Çare yine yargının kendi içinden ve cesur ve demokrat yargıçların elinden çıkacaktır. 

Yüksek yargıçları Genelkurmaya brifinge çağırmakla “ben başkomutanım” diyenin emir ve düzen alanına dâvet etmek arasında nasıl bir benzerlik ve fark olduğunu ise tarih ayrıca yazacaktır. “Araştırmacı gazeteci”ler malzeme hazırlamaya şimdiden başlamalılar. 

Siyasî muhalefetin en akılcı ve en âcil işi ise bu vesileyle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denilen ucubeyi bütün zeminlerde tartışmaya açmak olmalıdır.

Okunma Sayısı: 2547
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdulkadir Turan

    7.9.2019 17:40:46

    Muhteşem bi yazı daha.Yargı bu son zamanlarda yürütmenin güdümüne girmiş bulunuyor.Oysa demokratik ülkelerde yargı her zaman tarafsız ve bağımsız olmalıdır.Yargı reformu paketi derhal açıklanmalı ve yargı hakiki anlamda görevini icraya başlamalıdır.Şu anda yargı felç durumda,bu durumun bi an önce düzeltilmesi için gerekli çalışmalar başlatılmalı ve artık bir an önce adalet tecelli etmeli ve edecektir İnşaallah.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı