"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hür gönül sultanına selâm olsun!

ALAEDDİN ERDOĞAN
19 Nisan 2012, Perşembe
İnsanın ilk ‘esareti’ anne karnında başlar, doğumla sona erer. İnsan doğumla birlikte özgürlükle yeteri kadar tanışmadan yeni esaret tuzakları ile karşılaşır.
İhtiyaçlarını karşılayamamaktan doğan anne babaya ve öğreticilere olan bağımlılık yeni bir esaret alanı oluşturur. Bu esaret süreci doğru bilgilere ulaşma, iş edinme, kendisine yeterli olup kendi ayakları üzerinde durmaya kadar devam eder. Bu sefer ipek böceğinin koza içerisinde kendini hapsetmesi gibi birçoğumuzu para kazanma hırsı, egemen olma hırsı, dünyevî ve uhrevî menfaat hırsı ve nefsî arzular yeni esaret zincirlerini oluşturarak kendi ağında hapseder. Bir biçimde insan ya ördüğü bu kozada kalarak kendisini yok eder, ya da bu tür esaret tuzaklarına düşmeden veya kozasından ayrılıp uçması durumunda bir kelebek gibi özgürlüğüne kavuşur.
İnsanların büyüklükleri ortaya koydukları himmetleriyle eşdeğerdir. Kimi insanlar şahsına yönelik amaçlarla çalışırken, kimisi de insanların faydasına yönelik amaçlarla hayatını devam ettirir. Kimisi çalışır, karşılığında hedef edindiği mal-mülk, şan-şöhret, makam-saltanata ulaşır. Ulaştığı hedefi ile bir şekilde çalışmanın karşılığını almış olur. Kimisi de çalışmanın karşılığında kendisi için hiçbir maddî ve manevî menfaat beklentisinde bulunmadan çalışmasını yapar.
Geçmişten günümüze kadar nice insanlar hayat sahnesinde yer almış, kimisi başarısının bedelini fazlasıyla almış ve nemalanmıştır. Kimisi sırf Allah rızası için yaptığı fedakârlığı karşısında hiçbir şey beklememiş, uğradığı haksızlıklar karşısında hakkını helâl etmiş, kendi hayatını başkalarının ebedî hayatları için adamışlardır.
Özgürlük, başıboşluk, sorumsuzluk, istediği gibi davranma, başkalarının hakkını çiğneme, kendine zarar verme değil; bilâkis kendini tanıma, büyük amaçlar doğrultusunda hayatını sürdürme, kendisiyle birlikte başkalarına da faydalı olmadır. İnsanın değeri hayata olan katma değeri ile doğru orantılıdır. Aynı zamanda özgürlüğü, insanın gerçek kabiliyetlerinin bilinmesi ve bu kabiliyetleri doğrultusunda eğitilmesi, Yaratıcının yaratış gayesine göre hayatını devam ettirerek olgunluğa ulaşma ve özgürlükle kucaklaşmaktır.
İdam-ı ebediye veya haps-i münferide taşıyan bir yaşantı özgürlük değil esaretin delili sayılacak gerekçelerini oluşturur. Bir iş, bir eylem, bir hayat sonuçları ile değer taşır. İnsan duygu tasarımı ve donanımı bakımından sonsuz yaşama isteği taşıma kabiliyetindedir. Oysa dünya sonsuz yaşama kabiliyetinde değil, ancak sonsuz hayata hazırlanmada bir istasyon, bir bekleme salonudur. İnsan neye inanıyor ve ne yapıyorsa odur. Ebedî hayata inanmayan insan için bu dünya sonun başlangıcı olan idam-ı ebedinin kapısıdır. İnandığı gibi yaşamayan için dünya haps-i münferide taşıyan bir araçtır. O halde özgürlük, hayatı yaratılış maksadı doğrultusunda yaşamaktır.
Yakın tarihte birçoğumuz himmetiyle başlı başına millet olabilen bir sevgi fedaisini tanıma bahtiyarlığını yaşadık. Bu sevgi fedaisi insan başkalarını haps-i münferidden ve idam-ı ebediden kurtarmak için hayatını adadı. Her şartta yazdı, okudu, anlattı, çalıştı ve çabaladı. Hiçbir engel onu bu gayesinden alıkoyamadı. Ne şan, ne şöhret, ne mal, ne makam, ne nefis, ne şeytan onu esir alamadı, hedefinden saptıramadı. Bu insan bütün insanlar için her türlü eza ve cefalara katlanmış, hayatının son ânına kadar bu çabasından vazgeçmemiş insan-ı kâmil Bediüzzaman Said Nursî’dir. Böyle bir insana şahit olmanın ve eserleriyle müşerref olmanın mutluluğuyla ve medyun-u şükranla ona selâm olsun!
Okunma Sayısı: 1523
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı