"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Adavet” kelimesi ve mânâları

Ali FERŞADOĞLU
28 Nisan 2020, Salı
Bir kardeşimiz, Uhuvvet Risalesi’ni müzakere ederken kafalarına takılan şu soruyu sordu:

“Üstad, muhabbet ve adavetin karşılığının peşin olduğunu ifade ediyor ve kendisi için de ‘Ben kendim, belki yüz defadan fazla tecrübe etmişim ki, bir mü’min kardeşe adavetim vaktinde, o adavetten öyle bir azap çekiyordum, şübhe bırakmıyordu ki, bu seyyieme muaccel (peşin) bir cezadır, çektiriliyor.’ 1 diyor. Üstad mü’min kardeşlerine adavet mi ediyordu! Bu nasıl olur?”

Önce hepsinde var olan Arapça’da daha zengin olan aynı kelimenin birkaç farklı anlamına dikkat çekelim:

Malûm, özellikle “beliğ ve icazlı” Arapça bir kelimenin birkaç anlamı var. İcaz, bir veya az kelime ile çok manaları ifade etmektir.

Meselâ, din kelimesinin otuz (30) anlamı olduğu yazılır lügatlarda.

Keza, yine Kur’ân’da geçen “fitne” kelimesinin de “karıştırmak, bozmak, kargaşa çıkarmak” gibi birçok anlamı yanında, “imtihan, sınamak” anlamı da vardır. “Bilin ki, mallarınız ve çoluk çocuğunuz birer fitnedir…” (Enfal Sûresi, 28.) Buradaki fitne, “imtihan, sınav, deneme aracı” anlamındadır.

Meselâ, âyet, sözlükte birçok anlama gelmektedir: Açık alâmet, nişan, şifre sembol. Bir başka şeye işaret eden şey. İbret, ders veren. Delil. Kesin bilgi ve gerçek ifade eden şey. Cemaat, topluluk. Yüksek bina, yapı. Şahıs, siluet, karaltı. Kur’ân’da, insan üstü oldukları için Allah’ın varlığını ispatlayan olağan dışı olaylar ve azab manalarına da gelir.

Şimdi gelelim Bediüzzaman’ın, “bir mü’min kardeşe adavetim (düşmanlığım) vaktinde” kelimesinin anlamına. Bediüzzaman, günlük olarak “düşmanlık” anlamında kullandığımız “adavet” kelimesinin psikososyal, psiko-biyo-fizyolojik zararlarını, etkilerini keşif, tesbit ve tahlil eder derinlemesine Risale-i Nur’da.  

Gayet tabiî ki, Bediüzzaman, kardeşlerine karşı ‘adavet’i, bugün bizim anladığımız, düşündüğümüz, kullandığımız “zarar veren, tahrip eden düşmanlık” anlamında kullanmıyor.

Yukarıda izah etmeye çalıştığımız gibi, lügatlar adavet kelimesinin, “öfke, kızgınlık, kin, düşmanca duygu, davranış; hasımlık, husûmet, kırıcı ya da yok edici duygular besleme, düşman olma durumu” gibi birçok anlama geldiğini söyler.

Şimdi, Rahim (acıyan, merhamet eden) ismine, Nebevî merhamete mazhar olan, Hz. Ebubekir-i Sıddık’ın (ra) ve Asr-ı Saadet şefkatini günümüze taşıyan Bediüzzaman, “Bir mü’min kardeşe adavetim vaktinde, o adavetten öyle bir azap çekiyordum” derken, elbetteki bu adaveti, “kızgınlık ve öfke” manasında kullandığı şüphesizdir…

Bu vesileyle, meale ve mealcilere de bir gönderme yapalım: İ’cazlı ve icazlı, birçok derin anlamlar taşıyan Kur’ânî kelimeleri mealden öğrenmek hem nakıs, hem de şüphe ve vesveselere sebebiyet veren tehlikeli bir durumdur.

Mutlaka ve öncelikle çağdaş bir tefsir -özellikle Risale-i Nur’u- okumalı, sonra ihtiyaç hissedilirse meale…

Dipnot: 

1- Bediüzzaman Said Nursî, Uhuvvet Risalesi, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 97.

Okunma Sayısı: 2366
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • İ.Seyda

    28.4.2020 01:49:17

    Fitnenin kelime olarak “imtihan, sınamak” anlamına da gelmesi dikkat çekici. Demek birçok şey fitne vesilesi olabilir. Herkes imtihanda. Cenabı Hakk, bizi ahir zaman fitnelerinden muhafaza eylesin.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı