"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Şimdiki zaman sayfası Ân diyarı (12)

Ali HAKKOYMAZ
28 Ocak 2024, Pazar
Ahirzamanda baş döndüren kavramların başına “zaman”ı mı yazmalı?! Bu “kıyamet yakınlığı” denilen arenada gün/ler bir dakika (gibi) dense yeri…

Zaten hangi hesabın toplaması, çıkarması, bölmesi, çarpması ise altmış yıllık bir ömür yirmi dakikaya muadilmiş. 

Hele diyorum bu yaşıma geldim de dünyaya az önce gelmiş gibiyim.

Zaman izafi diyorlar; desinler. 

Kime göre?

Sen kendi saatini kendin tut da ne yap et şimdiki zamana gel!

Bir kolay yolu var mı bunun? 

İşte bunun peşindeyim ben de: Şimdiki zamanda yaşamak özlemi bu belki de… İstersen hasreti de de!

Öteye beriye gitmek kolay… 

Kolay geçmiş ve gelecek hayalleriyle oyalanmak… 

Ya elle tutulur şu şimdiki zamanda mıh gibi çakılı kalmak?!

İşte bu!

İşte bu, buzlar üstünde tutunmaya durmanın öteki yüzü… 

Bir şeyler kayıp giderken belki de uçurum ânında göz yummak gibi… 

Zaman bunca hızlı akarken hayatla hep iç içe olmanın yolunu yordamını öğrenemeden sönen hayatlara hayıflanmanın telafiye faydası yoktu.

İşte bu bıçak sırtı bir şimdiki zaman hikâyesi, şiiri, romanı, denemesi, sohbeti, günlüğü, düğünü hattâ…

Şimdinin gözlerinin içine bakarak hayatın elinden tutmak daim başrolde oynamak olsa gerek…

“Hayat zannettiğin hâlât; bulunduğun ândır.”da şimdiki zamanı (hayatı) dolu yaşamaya davet yok muydu!

Ân-ı seyyaledir, diyenler baş döndüren dönüşü görmüş olmalılar.

Nefeslerimizi şimdiki zamanda alıp veririz.

Şimdiki zamanda bakarız gökyüzüne.

Şimdiki zamanda uyur uyanırız.

Şimdiki zamanda cıvıldaşır kuşlar.

Şimdiki zamanda bütün aşklar, ayrılıklar, ölümler…

Zamandan şikâyettir şiirlerin temalarından biri de…

Zamanında, zamanın ellerinden tutmayınca kaçıp giden trenlerin ardından dökülen gözyaşları bu mısralara nakşolunan pişmanlık…

Şimdiki zamanı güneşin ışıltılarındaki bir akarsuya sor. Parlayıp sönen o reşhalardaki o şimdiki zamanı…

Şimdiki zamanı es geçmek geçmişi ve geleceği şimdiden yitirmek demektir.

İnsanın en çok kendisinden kaçtığının yanına bir de şimdiki zamanı eklemeli diye düşünsem kim ne der ki! 

Şimdiki zamandan kaçış… 

Bir roman adı gibi…

Geçmiş ta uzaklarda; gelecek de…

Ve “şimdi” burda… 

Ötekileri gördüysen söyle!

Şimdi… çok şey… Sonsuzluğun göz kırpışı…

Ezelden ebede dediğimiz o çizginin adı da “şimdi” belki!

Aynadan bir kürem olsaydı da elimde; şimdiyi daha rahat görebilirdik belki!

Top gibi bir ayna… 

Nereye çevirsen şimdiki  zamanı göreceğimiz…

Geçmişin ve geceğin duracağı, konacağı yer yok ki orada.

Tanpınar’ın Zaman Kırıntıları’ndaki:

“Ben zamanı gördüm;

İçimde ve dışımda sessiz çalışıyordu.” dediği şimdiki zaman değil miydi?!

Evet… hayatın sımsıcak akışıydı.

Sevinç ve hüzün gözyaşlarımız pırıl pırıl şimdiki zaman sayfalarından başka yere düşebilir miydi!

Okunma Sayısı: 1018
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdullahh

    28.1.2024 14:16:12

    Şimdiki zamana methiye bir farklı sürur doğurdu gönlümde. İnsan maalesef ya mazi'nin karanlıklarında ya da geleceğin muhayyel ışıltılarında yaşama arzu ediyor. Lakin geçmiş ve istikbali bağrında kucağında büyüten andan ne için kaçar ki?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı