"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yardım

Ali Rıza AYDIN
20 Kasım 2025, Perşembe
İnsanların toplu hâlde yaşıyor olması; toplu hâlde yaşayan insanların da birbirlerinin yardımına ihtiyaç duyması, zarurî bir gerekçedir.

Bunun içindir ki Cenab-ı Hak, Kitabında; “İyilikte ve kötülükten sakınmakta birbirinizle yardımlaşın”1; bir kudsî hadiste ise, “Yalnız benim rızam için birbirine yardım edenler sevgimi hak etmiştir”2 buyurmaktadır.

Bir kimsenin sıkıntısını, karşılaştığı güçlüklerini gidermek üzere yapılan hareket, muavenet, müzaheret, imdat ve destek vermek; kendi güç ve imkânlarını başkalarının iyiliği için kullanmak, yardımdır.

Hem dinî, hem de yüksek bir insanî değer olan “yardım” kavramının birçok alanda uygulama imkânı var.

Fukaraya, ihtiyaç sahibine el uzatmak yardım olduğu gibi; bir alîlin, engellinin elinden tutmak, yolun karşısına geçirmek ya da kaldırımdan indirmek fizikî bir yardımdır.

“Fukaraya yardım eden fakir olmaz.”3

Yardım eden de yardım gören de bu davranıştan memnun olur.

Umumun menfaatine hizmet eden kurumlara, onların faaliyetlerine sırf Allah rızasını gözeterek, bir kimsenin aynî veya nakdî varlıklarını kendi iradesi ile karşılıksız olarak devretmesi, bağışlaması yardımdır.

Talebeye burs vermek, eğitimine katkı sağlamak hayr-ı kesîr yardımdır.

Bir ihtiyarın taşımakta güçlük çektiği yükünü elinden alıp, kısa bir süre taşıyıvermek, ona dünyaları vermektir.

Veyahut, kimsesiz bir kimsenin, kimsesi olmak…

Niyette dünyevî bir menfaat olmadığı için, bu davranıştan Allah da razı olur, Allah’ın kulları da.

Bu cümleden olarak, uluslararası ölçekte; bir devletin başka bir devlete bağış veya borç olarak verdiği para, ihtiyaç maddeleri, vb faaliyetler de yardımdır. Âfet yardımlarında olduğu gibi…

Ferden ferdâ, karşılıklı olarak yardımda bulunmak; kolaylık göstermek “yardımlaşmak” olduğu gibi; zor durumda bulunan bir cana, bir insana istekle, içinden gelerek yardım etmek ise, “yardıma koşmak” olarak ifade edilmektedir.

Tıpkı, şu anekdotta olduğu gibi:   

Devesiyle birlikte çölde yürümekte olan bir bedevî, susuzluktan dudakları kurumuş bir adama rastlamış, Adam bedevîyi görünce su istemiş. Bedevî de ona su vermiş. Suyu içen adam bedevîyi iterek deveye atladığı gibi kaçmaya başlamış. Bedevî arkasından bağırmış:

“Tamam, deveyi al, git, ama senden bir ricam var. Sakın bu olayı kimseye anlatma!” Bu isteği tuhaf bulan hırsız, sebebini sormuş. Bedevî:

“Eğer anlatırsan, bu her yere yayılır ve insanlar bir daha çölde muhtaç birini görünce yardım etmezler” demiş.

Suistimallerin; iyi niyetleri, iyi olmayan şekilde kullanma haberlerinin ayyuka çıktığı günümüzde, hiç arzulanmayan bir durum, ama işin bu yönünü de gözden uzak tutmamak gerekir.

Göz göre göre deveden olmamak için!

Velhâsıl:

Eğrileri hikâyede bırakıp, biz doğrulara bakalım.

Çünkü, “Doğrunun yardımcısı Allah’tır.”4

Dipnotlar:

1- Maide Suresi: 2.

2- Müsned, 4; 386.

3- Topkapı Fıkaraperver Cemiyeti (kapısından).

4- Keçecizade İzzet Molla.

Okunma Sayısı: 198
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı