Bizim buralarda kavgada söylenen bir söz var. Erkeksen kaçma derler. Kendi yöresel ağızlarıyla ’erkeeseg gaçma’ olur bu söz.
1946 Türkiyesinde Kahramanmaraş DP Ocak Başkanlığı yapan rahmetli Zekeriya Bağrıaçık amcamızla bir sohbetimizde; Türkiye’nin genel atmosferinden bahis açılmıştı. Memleketteki İslâmî yapıları, siyasal İslâmcıları, Demokratları vs konuşuyorduk.
Yeni Asya Gazetesi İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular da hapisten yeni çıkmıştı. (Deprem İlâhî ikazdır beyanatı sonucu.)
Zekeriya Amca çok eskilerden konuşuyordu. Memleket siyasetinde çilenin her türlüsünü görmüş. Tek parti diktasında Kur’ân okumaktan; bulundurmaktan, saklamaktan onca eziyetler görmüş bir ailenin çocuğu olarak dikta rejiminin her türlü gadrini yaşamış bir piri fani idi. Allah’ım gani gani rahmet eylesin.
Necip Fazıl’larla, Mehmet Şevket Eygi’lerle beraber çalışmış, onların neşrettikleri dergilerin dağıtımını bizzat yapmış, onlarla teşriki mesaisi olmuş bir insan; rahmetli Zekeriya Bağrıaçık.
Düziçi Köy Enstitüsü’ne ‘kızıl bayrak’ çekildiğinin haberini dağıttığı dergide gördüğünde; Kahramanmaraş’tan kamyonlara binerek Haruniye’ye okul basmaya gittiklerini ve onlara hadlerini bildirdiklerini anlatmıştı.
Camilerin kışla yapıldığı, tahıl ambarı yapıldığı mahallede büyümüş; elif-ba cüzünü saklayacak yer bulamadıklarını; Kur’ân’ı mağaralara sakladıklarını anlatmıştı. Bu ortamlarda İslâm adına yapılan her faaliyeti sahiplendiği gençlik yıllarında; bu gün hayatta olan olmayan İslâmcı yazar dediğimiz kişilerle bir arada olmuş; onların faaliyetlerini desteklemiş.
Ama gel gör ki her postal sesinde Zekeriya Amcanın etrafında kimse kalmamış. Ne dergiyi çıkaranlar; tafra atanlar, ne de okuyup hava atanlar ortalıkta gözükmez olmuşlar. Bundan da ötesi Zekeriya Amcayı en çok hayıflandıran ve onlardan soğutanda bu yazar takımlarının, dergi sahiplerinin soluğu Avrupa’da alışları olurmuş. Bu gün hayatta olan veya ahrete göçen anlı şanlı yazarları isim isim sayar Avrupa’ya nasıl kaçtıklarını anlatırdı.
Bu günde farklı bir şey yok sanırım hali ahvalimizde. Dün postal sesiyle Almanyalarda Avrupalarda olanlar bu gün yine bol keseden atmaya devam ediyorlar. Bizde böyle bir hastalık olduğunu anlatırdı Zekeriya Amca; sabah akşam Avrupa’ya söv. Düdük sesi duyunca Avrupa’ya sığın. Gülecek halimiz var derdi.
Ve Yeni Asya’nın İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın ve Nurcular’ın hiçbir yere kaçmadığını, gerektiğinde hapiste yattığını, ama taviz vermediğini sitayişle bahsederdi. Düdük sesi duyulup, postal sesi bahis konusu olduğunda memleketi terk edip kaçanlar için ‘Erkeseeg gaçma’ derdi. Ve erkek adama da o gün hayatta olan Mehmet Kutlular’ı örnek gösterirdi.
Rahmetler olsun 1946 DP Ocak Başkanı Zekeriya Bağrıaçık. Rahmetler olsun Mehmet Kutlular.
Nur içinde yatın.