"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nur yalvarmaz

Cevat ÇAKIR
12 Nisan 2020, Pazar
Risale-i Nur’da gazete ve gazeteciler (2)

Üstad Bediüzzaman Said Nursî, ‘eski hayatım’ diye isimlendirdiği dönemde günün gazetelerini takib etmiş ve makaleler yazmıştır. O dönemki tesbitlerinin bir kısmını paylaşmaya devam edelim:

Said Nursî Hazretleri bir gazetedeki makalesinden şöyle bahsediyor: “Bir gazetede yazdım ki: Şimdi en mukaddes cemiyet, ehl-i iman askerlerinin cemiyetidir. Umum mü’min ve fedakâr askerlerin mesleğine girenler, neferden seraskere kadar dahildir. Zira, ittihad, uhuvvet, itaat, muhabbet ve ilâ-yı kelimetullah, dünyanın en mukaddes cemiyetinin maksadıdır.” 1

31 Mart isyanındaki nasihatından şöyle bahsediyor: “Zirâ, etkâr-ı umumiyenin yalancı tercümanı olan gazeteler, nazarımıza hareketlerini meşrû göstermişlerdi. Ben de takdirle beraber nasihatımı bir derece tesir ettirdim. İsyanı bir derece bastırdım. Yoksa böyle âsân olmazdı.” 2

O günkü yazılarına sahip çıkması hakkında da şöyle der: “Ey paşalar, zabitler! Bütün kuvvetimle derim ki: Gazetelerde neşrettiğim umum makalâtımdaki umum hakaikte nihayet derecede musırrım. Şayet zaman-ı mazi cânibinden, Asr-ı Saadet mahkemesinden adaletnâme-i şeriatla dâvet olunsam; neşrettiğim hakaiki aynen ibraz edeceğim. Olsa olsa, o zamanın ilcaatının modasına göre bir libas giydireceğim. Şayet müstakbel tarafından üç yüz sene sonraki tenkidât-ı ukalâ mahkemesinden tarih celp namesiyle celp olunsam, yine bu hakikatleri, tevessü ve inbisat ile çatlayan bazı yerlerini yamalamakla beraber, taze olarak orada da göstereceğim.”  3 

Said Nursî Hazretleri bazı gazetelerin düşmanlık yaydıklarını söylüyor: “Bildiğime göre, edipler edepli olurlar. Edepsiz bazı gazeteleri nâşir-i ağrâz görüyorum. Eğer edep böyleyse ve efkâr-ı umumî böyle karma karışık olsa, şahit olunuz, böyle edebiyattan vazgeçtim. Bunda da dahil değilim.”  4

Bediüzzaman, ‘Emirdağ Lâhikası’ndaki bir mektubunda o dönemi şöyle anlatır: “Yirmi senedir hiçbir gazeteyi ve siyasî eserleri ne okumuş, ne sormuş, ne bahsetmiş; ve on senedir, hükümetin iki reisinden ve bir vali ve bir mebusundan başka hiçbir erkânı ve büyük memurlarını bilmiyor ve tanımıyor ve tanımaya merak etmemiş.” 5

“Aziz kardeşim, Senin mektuplarını iyi gördüm. Fakat şimdiki gazeteciler ve baştakiler, hakikatleri tam takdir edemiyorlar. Hem Risale-i Nur yalvarmaz; onlar yalvarmalı ve aramalı. Ve kıymetini takdir edip müşteri olduktan sonra onların yardımını kabul eder.”  6

Üstad Hazretleri’nin bazı gazetelerdeki yalan ve iftiralara cevap vermesi: “Yazıları beş vecihle iftira ve yalan olduğunu gördüğüm bir gazeteyi bana okudular. Böyle iftiraların hem Isparta’ya, hem neşredenlere büyük zararı var. 

Birinci yalan: Nur Risaleleri’ni okuyanlara mürid ve tarikat diye beni tarikat dersi vermekle itham ediyor. Halbuki beni tanıyanlar biliyorlar ki, mahkemelerde de sabit olduğu gibi, ben tarikat dersi değil, imanın, Kur’ân’ın hakikatlerini ders veriyorum. Dersimi dinleyenlere Nur Talebesi denir. Mesleğimiz tarikat değil, imanın hakikatleridir.” 7

Dipnotlar:

1- Bediüzzaman Said Nursî, Divan-i Harb-i Örfi, s. 30.

2- A.g.e., s. 33.

3- A.g.e, 50.

4- A.g.e, s. 53.

5- Bediüzzaman Said Nursî, Emirdağ Lâhikası, s. 11.

6- A.g.e, 96.

7- A.g.e, s. 436,

Okunma Sayısı: 3224
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı