"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Mustafa Toros Ağabeyi hatırlamak

Durmuş Ali İnci
07 Eylül 2019, Cumartesi
“Hem mürur-u zamanla ehl-i kuburun bakiyye-i âsârı dahi şu dünyadan kesilmesiyle bütün bütün başka âleme geçmesindeki Hâlık-ı mevt ve hayat’ın şuunat-ı İlâhiyesini andırır.” (B. Said Nursî, Sözler, s. 52)

Gece vakti teheccüd sonrası kuvvetlice esen deli poyrazın tesiriyle oluşan dalga seslerini dinliyorum. Palmiye ağaçlarının zikir sesleri hışırtıları arasında hayalim ölümünün üzerinden seneler geçmiş, Çanakkale’de tanıdığım Mustafa Toros Ağabeyi gözümün önüne getiriverdi. Torosların eteğinde, Tarsus’ta doğan Toros Ağabey ile 1980’de ilk defa Çanakkale’de bir sohbette tanışmıştık. Toroslar gibi yüksek, ihtişamlı, halim selimdi. Hep ciddî bir tavrı vardı, bazan hafif sesle güldüğü olurdu. Çok kararlı ve dakik bir insandı. Söz onun için çok önemliydi. Hiçbir zaman hissi davranmaz, hakperestti. Hiçbir korku ve menfaat ona asla yalan söylettiremezdi. Risale-i Nur hizmetlerinde çok faaldi. 1982’de Çanakkale’de birlikte gözaltına alınıp sorgulandık. 

Orada bir sorgu memuru polis:

- ”Sen aklı başında, çoluk çocuk sahibi aydın bir insansın. Gel bize şu arkadaşlarının yaptıklarını itiraf  et. Akşama çoluk çocuğunun yanına sıcak yuvana gönderelim” demiş.

- ”Kırk yaşımdan sonra karakterimi değiştiremem. Neticesi ne olursa olsun, yalan söyleyip iftira atamam” demiş ve onları şaşırtmıştı.

Beş kapılı, upuzun kırmızı renk bir ford arabası vardı. Arabasında hiçbir zaman kir lekesi görmedim. Temizlikte de çok titizdi. Bazan bu tertemiz mis gibi kokan arabasıyla bizleri alır, Biga, Bandırma, Ezine, Bayramiç, hatta Tekirdağ Malkara’ya sohbete götürürdü. Orada da çok dakik davranırdı. Birgün beş kişi akşam 19’da hareketle Biga’ya gidecektik. Belirlenen saate beş dakika varken evinin önüne geldiğimizde, o çoktan arabasının kapılarını açmış havalandırırken bulmuştuk. Hareket saati geldiğinde gideceklerden iki kişi henüz gelmemişti. Saatine bakıp beş dakika bekleyelim, gelmezlerse biz gideriz diyordu. Hakikaten beş dakika sonra iki kişi gelmemişti, fakat Toros Ağabey yola çıkmıştı. Toros Ağabey’le yola çıkacaklar mutlaka vaktinde gelirdi. Çünkü asla beklemezdi.

1990’ın başında İstanbul’da gazetemiz yazarları ve çalışanları siyasîlerin de desteğiyle kovulmuştu. 15 gün içinde Yeni Asya yeniden yayına başlamıştı. O gurup Manisa ve Bursa’da ağırlıklıydı. O hengâmenin haftası haftasında Çanakkale’de toplantı yapılacaktı. Biga’dan, Çan’dan, Çardak’tan, hatta Ezine’den, Bayramiç’ten (Rahmetli Mehmet Sürücü ve Rahmetli Yüksel Uludağ) arkadaşlarımız toplantıya gelmişti. Adet üzere ev sahibi ikramlar hazırlamıştı. Çaylar bardaklara bile doldurulmuştu. Kırmızı kitaptan kısa bir konu okunmuş, herkes çaya el uzatıyodu. Ev sahibi gazete çalışanlarını işten atanlar gibi düşündüğünü söyledi. Derin bir sessizlik ve hareketsizlik oldu. 

Sessizliği bozan gür ve tok sesiyle Toros Ağabey oldu: - ”Arkadaşlar! Hepimiz Yeni Asya okuyan kişileriz. Ancak ev sahibi farklı düşündüğünü söyledi. O halde bize müsaade, gidelim” dedi.

Böylesine kararlı ve iradeliydi.

Dört çocuğu vardı. Birisi eğitim fakültesinde öğrencim olmuştu. Remziye’si için ne zaman karşılaşsak hep duâ eder ve “İnşaallah üniversite tercihine Çanakkale’yi kazanır, size öğrenci olur” derdi.

Allah öylesine halis ve hizmet ehli bu ağabeyimizin duâsını kabul eyledi. Remziye, çok takdir ettiğimiz bir öğrencimiz oldu. Rahmetli nasıl da sevinmişti. Sanki uçacak gibi hafiflemişti. 

Hanımı Emine Ablamız ve Toros Ağabeyimiz namaz vaktini abdestli bekler, ezan bittiği gibi namazlarını kılarlardı. Şu anda aynı tarzda namaz ve duâsına devam eden Emine Ablamıza ve çocuklarına uzun, bereketli bir ömür dilerim.

Binler selâm ve duâlar, ruhun şad olsun Toros Ağabeyim.

Okunma Sayısı: 3192
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Seyda

    7.9.2019 12:39:27

    Rabbim o ağabeyimize rahmet ederken, bizlere de şu muhteşem Kur’an hizmetinde toros ağabeyin dakikliğini, sadakatini, tesanüdünü, takvasını, nezafetini, hakperestliğini ve cömertliğini nasip etsin ve bizi de hayır ile anılanlardan eylesin, durmuş ali hocam.

  • Ece irem

    7.9.2019 00:49:37

    Bizler için çok kıymetli bir yazı, Allah razı olsun.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı