"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Adalete dönüş yılı olsun

Faruk ÇAKIR
01 Ocak 2021, Cuma
Yeni bir yıla girmiş olduğumuz için sevinenler var, ama esasta ömür binamızdan bir taş daha yere düştü ve ölüme bir adım daha yaklaştık.

İnsanlar; her yeni yılın ölüme biraz daha yaklaşmak olduğunu bilse, bunun için kutlama törenleri düzenler miydi? 

Bazı yorumcular 2020’yi ‘felâket yılı’ olarak ilân etmiş durumda. Onlara göre 2020’yi geride bıraktığımız için sevinmeliyiz. Yarın ne olacağını bilmeyen insanın, 2021’e kavuştuk diye sevinmesinin bir anlamı olabilir mi? Elbette 2021’in bütün dünyaya huzur ve mutluluk getirmesini temenni eder ve bunun için de duâ ederiz. Ama elimizden başka bir şey gelir mi?

Geride bıraktığımız yıla virüs salgını ile ilgili gelişmeler damga vurdu. Yılın ilk aylarından başlayan salgın, tahminlerden daha fazla yayıldı ve bir anlamda dünyayı dize getirdi. Geliştirilen aşının bu salgını durdurması bekleniyor, ama konunun uzmanları hâlâ endişeli ve tedirgin. Dünya Sağlık Örgütü yöneticileri de yeni ve daha başka bir salgının çıkma ihtimalinden bahsediyorlar ki ihtimal dahilindedir. 2020, son yıllarda ‘meydan okuyan insan’ anlayışını yıktı ve insanoğlunun ‘âciz’ olduğunu gösterdi. İnşallah bu salgından gerekli ibret ve dersleri almış olarak 2021’i değerlendirebiliriz.

Dünya geneli virüs salgınıyla yoğrulurken, ülkemizde ilâve bir ‘salgın’ daha vardı: Haksızlık, hukuksuzluk ve adaletsizlik dört bir yana ‘bulaştı.’ Adaletsizlik salgınını dikkate almamak Türkiye’ye bir yıl değil, yıllar kaybettirdi ve kaybettiriyor. Virüs salgını için ‘aşı’ bulunmuş olsa da, adaletsizlik salgınını durduracak ‘aşı’yı bulmak daha zor gibi.

Türkiye’yi idare edenler ve edilenler bilmeli ki; haksızlık, hukuksuzluk ve adaletsizlik en az virüs salgını kadar cemiyetin bünyesine zarar verir ve veriyor. Çok dikkat çekici olan bir mesele de, adaletsizlik salgınına karşı tedbir almak ‘para’sız da olur. Belki ‘En büyük adalet sarayı’ yapmak için para lâzım, ama ‘çok âdil bir hukuk sistemi’ parasız da mümkün. Âdil kararlar verildiği anda adalet sistemi yerine oturmuş ve itirazlar da sona ermiş olur.

Ülkemizin maddî ve manevî kalkınması için iyi işleyen bir adalet sistemi ‘olmazsa olmaz’dır. Bunu görmek için yeni hatalar yapmaya da gerek yok. En nihayet Türkiye de sağlam işleyen bir adalet sistemi kurmak durumunda kalacak. Bu o kadar bedihi bir meseledir ki, ayrıca izaha ihtiyaç hissettirmemeli. Adalet mülkün temeli olduğuna göre, bu temel üzerinde yükselmek ertelenebilir mi?

Temennimiz ve duâmız yeni yılın, 2021’in ülkemiz için ‘adalete dönüş yılı’ olmasıdır. Böyle bir dönüşe ihtimal vermeyenler de olabilir, ama 2020’de olduğu gibi 2021’de de yıl boyunca bu gerçeği hatırlatmak vazifemiz olmalı.

Milletin, memleketin, insanların, gençlerin, ihtiyarların velhasıl bütün Türkiye’nin ‘adalet yılına dönüş’e ihtiyacı vardır. Bazıları memnun olmasa da bu doğruyu, bu hakikati, bu ihtiyacı ısrarla hatırlatmaya devam edelim inşallah.

Okunma Sayısı: 2336
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı