"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Başka Mimar Sinan yetişir mi?

Faruk ÇAKIR
13 Nisan 2022, Çarşamba
Dünyanın pek çok yerinde eserler bırakan Osmanlı’nın başmimarı Mimar Sinan, “Ustalık eseri”ne ev sahipliği yapan Edirne’de rahmetle anılmış.

Mimar Sinan’ı rahmetle anarken, “Yeni Mimar Sinan’lar yetişir mi?” sorusu da akla geliyor. Elbette yüzlerce Mimar Sinan’ın olması kolay değil. Yenilerinin yetişmesi ve hatta onu geçmesi ihtimal dahilinde olsa da çok da mümkün görünmüyor. Bunun bir sebebi de artık Mimar Sinan’ları yetiştirecek bir sosyal, siyasi, kültürel atmosferin olmadığı gerçeğidir.

Halep’ten Bosna’ya, Mekke’ye sayısız eserler bırakan cihan devletinin sermimarı Mimar Sinan’ın eserlerini saymak bile bir iş. 

“9 Nisan Mimar Sinan’ı Anma ve Mimarlar Günü”nde ustalık eserinin olduğu şehirde Mimar Sinan’ın dualarla yad edildiği belirtilen haberde şu bilgiler var: “Edirne’ye gelenlerin ilk selam durduğu yerdir Selimiye. Selimiye Osmanlı mimarisinin şahikasıdır. Koca Sinan da bilgeliğini burada ispat etmiştir. Sinan’ın kadim şehir Edirne’de Selimiye’den başka birçok eseri vardır. Defterdar Mustafa Paşa Camisi, Rüstem Paşa Kervansarayı, Kanuni Köprüsü, Yalnız Göz Köprüsü, Adalet Kasrı, su yolları, su kemerleri, Havsa Sokullu Külliyesi, Sokullu Hamamı da kadim şehir Edirne’deki Sinan’ın muhteşem eserleridir.” (AA, 9 Nisan 2022)  

Selimiye Camisi de şöyle anlatılmış: Mimarlık biliminin çözmekte güçlük çektiği 8 sütuna dayalı kasnak tekniğiyle tek kubbe şeklindeki cami, bir kalem şeklinde semaya uzanan ve Delhi’deki Kutb-Minar’dan sonra en yüksek minare özelliğini taşıyan 85 metrelik minareleri, hünkâr mahfili, mermer kaplı minberi, çinileriyle ziyaretçilerini büyülüyor. Selimiye Camisi, aydınlatmasının sağlandığı çoklu pencere sistemiyle de birçok camiden mimari anlamda ayrılıyor. Dönemin teknolojisi düşünüldüğünde ‘imkânsız’ denilen birçok mimari tekniğin başarıyla uygulandığı camide detaylar da dikkati çekiyor. İnşasına 1568’de başlanan ve 7 yılda tamamlanan Selimiye Camisi’nin temelinin oturması için 2 seneye yakın beklendiği de rivayetler arasında yer alıyor.

Bu kadar önemli eserlere imza atan Mimar Sinan’ın mezarı ya da türbesi ise gayet sade bir şekilde yapılmış ve Süleymaniye Camisi yanındadır. Ne hikmetse Sinan’ın torunları ‘dede’lerini hiç örnek almamış ve en güzel eserlerinin yer aldığı İstanbul’u tam bir ‘beton yığını’ haline getirmiştir. Ve üstelik bazı mimarlar bunu durumdan rahatsız değiller. Böyle bir cemiyette yeni Mimar Sinan’ların yetişmesi ne kadar mümkün olabilir ki?

Çok yakınlarda Mimar Sinan’ın bir başka güzel eseri olan Süleymaniye Camiinin bir başka ‘beton yığını ile’ gölgelenmek istendiğine şahit olunmadı mı? Acaba böyle değerlere sahip olan bir milletin, bu kadar kadirbilmez olması ne ile izah edilebilir?

Maddi ve manevi değerlerimizin kıymetini bilip ona uygun bir eğitim, hukuk ve adalet sistemi kurabilirsek en azından Mimar Sinan’ın eserlerini ‘gölgeleme yarışına girmeyen’ mimarlar yetiştirebiliriz...

Okunma Sayısı: 1224
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • CÂHİD ÖZPINAR.

    13.4.2022 08:13:57

    Yazilarınız çok etkileyici.Sürekli okuyorum.Allah kaleminize güç ve kuvvet versin.Başarılar.Sizin gibi DÂVÂ Adamları pes etmezler.Hizmete devam.Selâmlar.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı