Bu şikâyetlerin yanı sıra, hukukçular çok daha derin problemlerden bahsediyorlar. Mesela, “Hukuk Meslekleri Giriş Sınavı”na katılan 5 bin 818 hukuk fakültesi mezununun sadece yüzde 23,81’i 70 puan barajını geçebilmiş. Ortaya çıkan bu başarısızlığın sorumlusu mezunlar değil, hukuk ve yargı alanındaki yapısal dertler olduğu da ifade ediliyor. 

Hukukçuların ifadesine göre, “Hâkim adaylığı sınavına girmek ve avukatlık veya noterlik stajına başlamak için ‘Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı’nda başarılı olmak şart”ı var. Dolayısı ile bu imtihandaki başarı ya da başarısızlık görmezden gelinebilecek bir hadise değil. 

İyi Yargı Derneği’nin konu hakkındaki değerlendirmeleri dikkat çekici. Derneğil açıklamasının özeti şöyle: “Yargı sisteminin temel amacı kaliteli hizmet üretmek olmalı. Yalın, çevik ve adaleti sağlayabilen yargı toplumsal kalkınmanın da anahtarıdır. Hukuk Meslekleri Giriş Sınavı’na katılan 5 bin 818 hukuk fakültesi mezununun sadece yüzde 23,81’i 70 puan barajını geçebildi. Başarısızlığın sorumlusu mezunlar değil, hukuk ve yargı alanındaki yapısal sorunlardır.

“ÖSYM, 2025 Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı (HMGS) sonuçlarını 22 Mayıs 2025’te kamuoyuna duyurmuştu. 27 Nisan 2025’te yapılan sınava 5 bin 912 hukuk fakültesi mezunu başvuruda bulundu, sınava 5 bin 818 aday girdi, bunların ise yalnızca yüzde 23,81’i başarı kriterini karşılayarak 70 puan barajını aşabildi. Bu oran, geçen yıl yapılan ve yüzde 42,67 başarı oranı ile dikkat çeken ilk HMGS’ye göre ciddi bir gerileme anlamına geliyor. (...)

“Binlerce hukuk fakültesi mezunu, neyi, niçin ve nasıl ölçtüğü şeffaf olmayan sınavı geçemediği için hukuk mesleklerine giremiyor. Bu başarısızlık oranı devam ettiği takdirde, her yıl yeni mezun olacak 20 bin civarındaki hukuk fakültesi mezununun 15 bini hukuk mesleklerinde görev alamayacak, bulabildiği diğer işlere yönelecek, onları bu duruma düşüren sisteme ve yöneticilere, daha da kötüsü ülkemize küsecek.

“Bu yüksek başarısızlık oranı, kesinlikle öğrencilerin başarısızlığı değil, hukuk ve yargı alanında derin bir yapısal sorunun göstergesidir. Temel yapısal sorun şudur: Yargı sistemimiz, halka “kaliteli yargı hizmeti” sağlamayı hedef edinmemiş, kalite unsurlarını belirleyip benimsememiş ve kaliteli hizmet üretimini sağlayacak şekilde yalın, çevik ve hesapverir olarak yapılanmamıştır. Bu temel eksiklik sebebiyle ülkemizde hukuk eğitimi gerçek ihtiyaçlara göre şekillenmiyor; hukuk eğitimi ve hukuk hizmetleri, güç sahibi yöneticilerin kişisel hayallerine, gerçeklerden kopuk varsayımlarına, önyargılarına bağımlı kalıyor.” (Derneğin basın açıklaması, 17 Haziran 2025)

“Topluma kaliteli yargı hizmeti veremiyoruz” diyen İyi Yargı Derneği haksız mı?