İsrail’in uluslar arası hukuku da hiçe sayarak hemen her konuda keyfî davranması, bir gün bir ülkeye, başka bir gün diğerine saldırması her geçen gün biraz daha tepki topluyor.
Biriken bu tepki ve uyanan vicdanlar, yükselen itiraz sesleri inşallah İsrail’i durdurmaya yetecek seviyeye gelir.
İsrail’in kural tanımayan adımlarına İsrail içinden de ciddî tepkiler yükseliyor. Bilhassa esir askerlerin aileleri, İsrail başbakanına tepki olarak yürüyüşler yapıyor ve hatta ağır ithamlarda bulunuyorlar. Hatta ve hatta bazı eski İsrail idarecileri, mevcut İsrail başbakanını ihanetle suçluyorlar.
Gazze’de yaptıkları ile bütün dünyadan tepki toplayan İsrail, ilave olarak İran’a da saldırdı. Elbette bu saldırıları Amerika’nın desteği sayesinde yapıyor. Gerçi Amerika idarecilerinden de farklı açıklamalar yapıldı. Bazı idarecileri, “Bu işite biz yokuz. İsrail yaptı, biz karışmadık” mealinde beyanlarda bulundular; ancak ABD Başkanı Donald Trump, İsrail’e tam destek verdiklerini ilân etmekten geri durmadı.
Yapılan değerlendirmelere göre Trump’ın İsrail’e şartsız desteği Amerikalıların da tepkisini çekmeye başlamış.
Konu ile ilgili bir haber özetle şöyle: “İsrail’in İran’a saldırılarıyla başlayan bölgesel gerilim karşılıklı saldırılarla birlikte tırmanmaya devam ederken, Arap basınında çıkan bir değerlendirmede, yaşanan bu gelişmelerin ABD Başkanı Donald Trump’ın destekçileri ve kendisine yakın isimler arasında çatlağa sebep olduğuna işaret edildi. El Cezire haber sitesinin değerlendirmesine göre, İsrail-İran çatışması, ikinci kez resmen göreve geldiğinde “tüm savaşları durdurma” taahhüdünde bulunan Trump’ın “barış güvercini” olma sözünü sınıyor. Yaşananların “Trump’ın tabanını böldüğü” yorumuna yer verilen habere göre, pek çok sağcı siyasetçi ve yorumcu, ABD Başkanı’nın İsrail’e olan şartsız desteğinin seçilmesine giden yolu açan “Önce Amerika” anlayışı ile uyuşmadığına dikkat çekiyor. Diplomasi alanında çalışan ABD’li bir düşünce kuruluşu olan Quincy Enstitüsü’nün icra direktörü yardımcısı Trita Parsi, ‘Önce Amerika tabanının pek çok bölümünde çok güçlü bir ihanet duygusu ve öfke var. Çünkü ABD’nin bu tür savaşlara dahil olmasına ya da bunları desteklemesine gerçek anlamda karşı çıkıyorlar’ dedi. Parsi, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘İsrail’e büyük ölçüde şüphe ile yaklaşmaya başladılar; bu tür savaşların Cumhuriyetçi başkanlıkların başarısızlık haline gelmesine sebep olduğuna ve bunun daha geniş iç gündemlerinden taviz verilmesine yol açtığına güçlü bir şekilde inanıyorlar.’ Pek çok ABD’li muhafazakâr da İsrail’in İran’a düzenlediği saldırıları sorgulamaya başladı, ABD’nin “çıkarlarına hizmet etmeyen bir savaşın içine çekilmemesi” konusunda uyarıda bulundu. Cumhuriyetçi Senatör Rand Paul de sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Amerikan halkının büyük çoğunlukla sonsuz savaşlara karşı olduğunu ve 2024 yılında Trump’a bu sebeple oy verdiklerini” söyledi.” (ntv.com.tr, 14 Haziran 2025)
Bu tepkilerin artarak devam etmesini ve netice olarak Trump’ı İsrail’e sınırsız destek vermekten vazgeçirmesini hem umuyor, hem de bekliyoruz. Uyanan ‘insanlık vicdanı’ önce Trump’ı, sonra da İsrail’i durdurur inşallah.