Rakam oyunlarıyla milleti yanıltan idareciler, bu yolun yol olmadığını acaba ne zaman anlayacaklar?
Herkes biliyor ki Türkiye’deki enflasyon bilhassa Avrupa’daki ülkelerden çok yüksek. Olabilir, her ülkenin ‘zengin’ olma imkânı olmayabilir. Fakat yüksek enflasyon rakamlarını düşük göstermek ya da rakam oyunlarıyla “Avrupa öldü bitti. Avrupa bizi kıskanıyor. Bizde enflasyon yüzde 40 civarında, ama oralarda yüzde yüzden fazla” gibi sözler ve beyanlar olsa olsa milleti yanıltarak iş görmeyi hedefleyenlere yakışır.
Ekonominin konuşulduğu her durumda, esas meselenin ekonomi değil; hak, hukuk ve adalet olduğunu ifade etmeye çalışmak lâzım ve öyle yapıyoruz. Yani, “Önce ekmek” değil, “Önce hürriyet” demek ve ona ulaşmak için çalışmak icap eder. Bununla birlikte Türkiye’nin ekonomik göstergelerinin iyi olmadığını esasında idareciler de biliyor. En basitinden, geçen gün bir bakan, TV’de yaptığı konuşmada “Yapmak istediğimiz yatırımlar için yeterli paramız yok. O sebeple yap-işlet-devret modeli kullanıyoruz” anlamına gelen sözler sarf etmişti. Parası olan bir iktidar, borçla iş yapmayı tercih eder mi?
Yine geçen gün meşhur bir TV kanalında Avrupa’daki ülkelerin enflasyonu ile ülkemizdeki enflasyon karşılaştırılıyordu. Şunu söyleyelim: Avrupa ülkelerinin enflasyon ortalaması yüzde 10 bile değil. Türkiye’deki resmî rakamlara göre ise enflasyon yüzde 40’a yakın. Bu apaçık bilgi ve belgelere göre, geçen yılki enflasyon rakamı ile bu senenin enflasyon rakamı arasındaki artış nazarlara verilip, “Avrupa bizden çok daha kötü” diyorlar. Hem de bu beyanları Türkiye’nin en üst seviyedeki idarecileri sarf ediyor. Hatta daha da ileri gidip, Avrupa’da ya da Amerika’da marketlerde ürün yok, millet aradığı ürünü bulamıyor bile diyorlar. Yahu insaflı olmak gerekmez mi? Dünya eskisi gibi değil ki! Nerede ne var, nerede ne yok bir anda, neredeyse canlı yayınlarla bilmek ve öğrenmek mümkün. Ayrıca hemen her ev ya da mahalleden Avrupa ya da Amerika’da yaşayan komşularımız, arkadaşlarımız var. Birisi olsun böyle bir bilgi verdi mi? Bu apaçık yanlış bilgilerle milleti yanıltmaya çalışanlara ne demek icap eder?
Neymiş, meselâ geçen yıl Avrupa ülkelerinde yıllık enflasyon yüzde 1’miş. Şimdi yüzde 7 olmuş. Tamam, o zaman enflasyon yüzde 700 artmış olur! Bu derece yanlış bir yorum yapana, buna inanana, bunu ‘bilgi’ diye paylaşana ne demeli? İyi de Avrupa ya da Amerika’da olan bir vatandaş, geçen yıl 100 birim parayla aldığı mal ve hizmeti bu sene sadece 107 birime almıyor mu? Bu ‘7’ birin o vatandaşı ne kadar etkiler ki? Üstelik yüksek enflasyon Türkiye’nin eskiden beri mücadele ettiği bir mesele. Yıllardan beri mağdur olan millet, bu sene bir defa daha mağdur olmadı mı?
Dertlere çare bulabilmek için önce doğru teşhis koymak icap eder. Türkiye’nin bir enflasyon ve hayat pahalılığı problemi olduğunu kabul etmeden doğru çare bulunabilir mi? Bu bakımdan idarecilere düşen rakam oyunlarını bir yana bırakıp var olan problemlere kalıcı çare bulmak olmalı. Dünya âlemin bildiği gerçekleri örtmek, milleti yanıltmak hiç kimseye bir fayda vermez vesselâm.