"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yüzde 70 enflasyona sevinmek...

Faruk ÇAKIR
07 Mayıs 2022, Cumartesi
Her ay açıklanan enflasyon rakamları ekonominin iyiye değil kötüye gittiğine işaret ediyor.

Nisan 2022 enflasyon rakamları da aynı şekilde milleti üzen bir tablo ortaya koydu. Devletin resmi rakamlarına göre Nisan itibarıyla yıllık enflasyon yüzde 70’e ulaşmış durumda. Resmi olmayan rakamlar ise çok daha yüksek. Ekonomi uzmanlarının kurduğu Enflasyon Araştırma Grubu’na (ENAG) göre durum çok daha vahim. ENAG’a göre enflasyon Nisan 2022’de aylık yüzde 8,68 artarken, yıllık enflasyon ise yüzde 156,86 olarak hesaplanmış.

Tartışmalar devletin, yani TÜİK’in açıkladığı resmi rakamlar üzerinden yürütülecek olsa dahi durumun vahim olduğu anlaşılıyor. Yine açıklamalara göre yüzde 70 nispetindeki enflasyon oranıyla dünya sıralamasında en ön sıralardayız. Yani, Türkiye’den başka enflasyonu daha kötü olan 3 ülke daha var. Peki, bu tablo ile “dünyanın kıskandığı bir ülke olmak” mümkün olabilir mi?

Sanki, Türkiye’yi idare edenlerde şöyle bir kanaat var: “Bizden daha kötü durumda olan ülkeler var. O halde bu durumdan şikâyet etmeye kimsenin hakkı yok!”

Elbette Türkiye’den çok daha fazla sıkıntılara sürüklenmiş, yaşanan ekonomik kriz sebebiyle hareket alanı daralmış ülkeler vardır. Ancak bu, içinde bulunduğumuz krizi görmemek için bahane olmamalı. Niçin dünya için “daha iyi” olmak hak olsun da sadece ülkemiz için bunu talep etmek hak olmasın? Türkiye’de bulunanların da “tek haneli enflasyon”la yaşana hakkı yok mu?

Ekonominin tartışıldığı her durumda, esas meselenin “ekonomi olmadığı”nı ifadeye çalışmak gerekir. Yani, “Önce ekmek değil, önce hürriyet” hedefini tavsiye etmek icap eder. Bununla birlikte ülkemizde “hürriyetler”in de dikkate alınmadığı bir gerçek. Yani Türkiye’yi idare edenler millete dönüp, “Tamam, ekonomik sıkıntı var ancak hak, hukuk ve adalette dünya lideriyiz. Dolayısıyla halinize şükredin” diyebilirler mi? Araştırma ve incelemelerin ortaya koyduğu tablolara göre hem ekonomide hem de adalette maalesef iyi durumda değiliz. Elbette hak, hukuk ve adaletin tam işlemediği bir yerde ekonominin iyi olması da beklenemez. Bu sebeple idarecilere her defasında bu gerçeklerin hatırlatılması gerekir.

Şimdi hayalen 1 yıl ya da 6 ay geriye gidip bu güne bakalım: Bir yıl önce, “Bu politikalarla ekonomi düzelmez. Git gide daha kötü tablolarla karşılaşabiliriz. Bugünden gerekli tedbirleri alalım. Hak, hukuk ve adalet yolunu açıp; israf ve kin yolunu kapatalım” diyenlere kulak veren bir iradeci oldu mu? Maalesef, olmadı. 

Bugün aynı tespitleri tekrarlayıp idarecilere seslenmenin vaktidir: Bir gün daha gecikmeden hak, hukuk ve adalet yolunu açınız. Türkiye’nin gerçek sıkıntılarına kulak tıkamayınız. Hamaseti bırakıp, gerçeklerle yüzleşiniz. İsraf ve yanıltıcı adımları terk ediniz. Aksi halde bugünkü enflasyon rakamını aratır hale getirirsiniz. Allah muhafaza etsin. Amin.

Okunma Sayısı: 1677
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı