"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Fizyolojiden Marifetullah mesajları (9)

Feyzullah ERGÜN
22 Nisan 2019, Pazartesi 00:20
Kâinat ağacının harika bir meyvesi olarak yaratılan insanın, organik yapısı ve fizyolojik fonksiyonları, sinir sisteminin temel faaliyetleri üzerine yapılandırılarak, organize edilmiştir.

Bu mu’cize sistemin kumanda merkezine, sağlam ve dayanıklı bir koruma ile, beyin yerleştirilmiştir. Bu sistem, vücudun hareket ve dolaşım sistemlerinin fonksiyonlarını tanzim ettiği gibi, konuşma, düşünme, hafıza, zevk, duyular ve manevî âleme açılan kapıları da, organize eder. İnsanı diğer mahlûkata üstün kılan beyin ve sinir faaliyetleri, sayıları 100 milyardan fazla NÖRON adı verilen, sinir hücreleri tarafından üstün bir nizam ve intizam çerçevesinde, verilen vazifeleri ifâ etmektedirler. 

Bir insanda bulunan, bu İlâhî telgraf ve telefon hattı, vücudun her noktası ile haberleşmeyi sağlamakta, gerekli erken uyarı ve savunma mekanizmalarını, aralıksız sürdürmektedir.

“Sinir sistemi gerçekleştirebildiği düşünce süreçleri ve kontrol eylemlerinin karmaşıklığı yönünden, benzersizdir. Her dakika farklı duyu organ ve duyu sinirlerinden, milyonlarca bitlik bilgi alır ve daha sonra bütün bunları oluşacak bedenî cevapları, belirlemek için bütünleştirir. Sinir sisteminin, pek çok aktivitesi, ya beyinden kaynaklanan hızlı bir tepkiye yol açar ya da deneyimin hatırası, gelecekte bedenî tepkiyi belirlemek üzere dakikalar, haftalar hatta yıllarca beyinde saklanır. Sinir sisteminin, sonuçta en önemli rolü, değişik bedenî aktiviteleri kontrol etmektir. Bu bütün vücuttaki uygun 

1) İskelet kaslarının kasılması,  2) İç organlardaki düz kasların kasılması ve 

3) Vücudun pek çok kısmında bulunan iç salgı ve dış salgı bezlerinden, aktif kimyevî maddelerin salgılanması ile gerçekleşir. Bu faaliyetlere bir bütün olarak, sinir sisteminin motor işlevleri denir. Paralel çalışan diğer bir sistem, iç bedenî sistemleri kontrol eden, OTONOM sinir sistemidir.” 27

Sinir hücreleri olan NÖRONLAR; AKSON adı verilen bir life sahiptir. Bir akson onlarca santimetre boyunda olabilir. Bilgiyi iletmekte görevlidir. Nöronlar da, ayrıca gayet kısa DENTRİT adı verilen, kısa lif uzantıları bulunur. Bunlar da bilgi almada görev alırlar. “Sinir sisteminde, bütün hücrelerin toplam uzunluğu 768.000 kilometredir. (Bu mesafe aya gidiş geliş uzunluğudur.) Aynı anda bir hücreden geçen bilgi miktarı 200 bine yakındır. Bu hücrelerin birbirleriyle, bilgi alış verişi için yaptığı bağlantı ve temas noktalarının (SYNAPS) toplam adedi, 100 trilyondur. Bir zihnî sürecin, ilk başlangıcında aktifleşen hücre sayısı 10 milyon ile 100 milyon arasında olup, faaliyetin derinliğine ve ağırlığına göre, bu rakam müthiş boyutlara ulaşabilmektedir. Sinir hücrelerinden başka GLİA adı verilen ve sinir hücrelerinin arasını dolduran yardımcı PERSONEL ve DESTEK hücrelerin sayısı ise, bir trilyondur. 

Açık bir mu’cize olarak, insan vücuduna yerleştirilen bu sistem, medeniyetler kuruyor, icat ve keşifler yapıyor. Hepsinden mühimi, bu sistem vasıtasıyla, hayatın sırlarını keşfedebilmesi, söz konusu olmaktadır. Yapılan her türlü işin değerlendirilmesi, bu sistemden geçer, ama biz bunun farkında bile değiliz. Bu kadar kompleks ve mükemmel bir sistemin, bir tek hücrenin, bir tek atomu bile, KENDİ KENDİNE BULUNDUĞU YERE, YERLEŞEBİLİR Mİ? Hücreler arası bağlantılar yaşlandıkça, azalıyor. Gençlik döneminde yaşanan, okunan, görülen her tecrübe ve bilgi, bu bağlantıları arttırıyor. 

Dolayısıyla, düşünme ve akıl yürütme kapasitesi büyüyor. Yaşlılıkta bu zihnî faaliyetlerden uzak kalınmazsa, okuyup-yazma, insanlığa faydalı olma ve diğer sosyal aktiviteler azaltılmazsa, bağlantılar artmaya devam eder.” 28

Beyin ve sinir sisteminin, sayısız fonksiyonlarından çok az bir kısmı tesbit edilebilmiş, hafıza, düşünce ve rüya gibi faaliyetlerin, kesin mahiyeti bilinmemektedir. Sinir sisteminin hücre (nöron) ve destek hücreleri (GLİA) “Nasıl her insan, dünyada tek ise ve tek yumurta ikizleri bile farklı ise, HER SİNİR HÜCRESİ veya DESTEK HÜCRESİ de TEK’TİR. Kendine has özelliklere sahiptir. Bulundukları yerlere göre, farklı görevler yaparlar. Her bir hücre, yaratılış sırasında programlanmış olduğu göreve göre, beyinde uygun yerdedir ve bulunduğu yere göre de, uygun bir göreve sahiptir. Gerek sinir hücreleri ve gerekse destek hücreleri, hep birlikte sinir sistemi ırkını-neslini oluştururlar. 

Diğer bir tanımlama ile SİNİR SİSTEMİ ÜMMETİNİ oluştururlar. Sinir sistemi, başlı başına bir âlem, genel koordinatör konumu ve esası ALLAH kaynaklı olan enerjisi ile, kapsadığı vücudun diğer her bir sistemi ve organı da farklı, fakat ayrı olmayıp, vücudun vazgeçilmez ve olmazsa olmaz parçaları olarak da, birer âlemdirler. 

Diğer bir ifade ile, vücut da âlemler içinde, âlemlerden oluşmuştur. Ve her âlem ve organda, kendi İÇ İŞLERİNDE serbest, DIŞ İŞLERİNDE ise, önce genel organizatör olan, sinir sistemine, daha sonra da diğer organların dengeliliğine ve işlevselliğine bağlıdır.” 29 Sinir sisteminin hücre fonksiyonlarında EHADİYYET SIRRI, bütün haşmeti ile, gören gözlere ve düşünen beyinlere parlayarak, tecelli etmektedir.

Anatomisi ve fizyolojik fonksiyonları çok geniş kapsamlı ve hakkıyla anlaşılması zor olan sinir sistemi, Fâtır-ı Hakîm’in (cc) ilim ve kudretinin azametini, tefekkür eden her insana apaçık gösteren delilleri sergilemektedir. “Cenab-ı Hak celil ulûhiyetiyle, cemil rahmetiyle, kebir rububiyetiyle, kerim re’fetiyle, azim kudretiyle, lâtîf hikmetiyle, şu küçük insanın vücudunu bu kadar havâs ve hissiyat ile, bu derece cevarih ve cihazât ile ve muhtelif aza ve alât ile ve mütenevvi letaif ve maneviyât ile teçhiz ve tezyin etmiştir ki, tâ mütenevvi ve pek çok alât ile, hadsiz enva-ı nimetini, aksam-ı ihsanatını, tabakat-ı rahmetini o insana ihsâs etsin, bildirsin, tanıttırsın. 

Hem, tâ bin bir esmâsının hadsiz enva-ı tecelliyatlarını, insana o alât ile bildirsin, tarttırsın, sevdirsin. Ve o insandaki pek kesretli alât ve cihazatın her birisinin ayrı ayrı hizmeti, ubudiyeti olduğu gibi, ayrı ayrı lezzeti, elemi, vazifesi ve mükafâtı vardır. İşte Cenab-ı Hak ve Hakîm-i Mutlak, bu insanda istihdam ettiği bu cihazâtın, elbette her birerlerine lâyık ücretlerini verecektir.” 30

EY RABB’İNİ ARAYAN İNSAN!

AKL-I SELİME YOLDAŞ OL!

NE EVRİMDİR NE RASTLANTISAL,

BU SİSTEMLERİN TEFEKKÜRÜYLEDİR ALLAH’A VİSAL

SAĞLICAKLA KALIN 

Dipnotlar:

27) Tıbbî Fizyoloji, s. 556.

28) Organların Dilinden, s. 191.

29) Prof. Dr. Gazi ÖZDEMİR, Din ve Beyin, s. 63, Sınır Ötesi Yayınları 2008.

30) Bediüzzaman Said NURSÎ, Sözler, s. 1053, Yeni Asya Neşriyat 2004.

Okunma Sayısı: 2130
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı