Kork ve titre…
Kendini bir muhasebeden geçir ve oku. Zira ne çıkıyor ise okuyamamaktan kaynaklanıyor. İnsan okumayınca akan sele karşı koyacak bir eşya bulamıyor. Doğrusunu biliyor, “yapmamam lâzım” diyor ama nafile, işe yaramıyor.
Okumak gerek!
Okumayınca insan, okuyanlardan uzakta kalıyor. Okuyanları ise uzaktan bakınca az görüyor. Yeis geliyor, başına oturuyor. “Eyvah!” diyor, ama elden bir şey gelmiyor.
Okumayınca insan, şimdiye kadar yapamadıklarını yapamadılar diye sunuyor. Tenkit kapısını açıyor, hizmetin önüne set koyuyor. Nelere sebep olduğunu bile anlamıyor.
Evet, okumayınca hizmet muvakkat oluyor. Zahiri bir muvaffakiyet görünüyor, akıbeti ise vahim geliyor.
Okumayınca istibdat doğuyor, sadır işliyor, kişilerin sadırları satırlarla dolu olmayınca, sadırı satır sanıyor alıyor, koynunda saklıyor.
Okutmak gerek!
Okutmayınca insan, okuduğunu çok görüyor. “Nasıl olsa çok kişi okumuyor” diyor. Risâleleri alıp evinin en güzel köşesine koyuyor. Fakat fiyatının en az yirmi beş kişiye okutmak olduğunu hatırlamıyor.
Okutmayınca insan, birilerine ulaşma derdi kalmıyor. Sonra cemaat ile irtibatı kesiyor, okutanlar muhatap olursa oluyor. Ve sonuçta okumayanlar zümresine dahil oluyor.
Okuyanların önünü açmak gerek!
Kendinden fazla okuyan istemiyor, arşa değecek olanların omuzları üzerine ayaklarını koyuyor. Boyu kısa geliyor, hak nazarında sukuta uğruyor.
Veya Nur arayanları bulup, bulduğu zaman ise sarılmasını biliyor. Arşa değmek istidadında olanların ayakları altına omuzlarını koyuyor.
Okuma programları yapmak gerek!
Her ilde, ilçede, mahallede, köyde program yapmak gerek. Ulaşabildiğimiz kadar insana Nurları anlatmak gerek. Ve en önemlisi bu programlardan birine katılmak gerek. Programları destekleyip, maneviyattan yabanileşmiş bu asrı munis birer hizmetkâra dönüştürmek gerek.
Yoksa şu hayat-ı dünyeviyeyi sabit mi sandık?
Dünya da herkes vazifesini yapıyor iken (zalim zalimliğini, şeytan aldatmayı vs.), biz niye yapmayalım ki? Elbette yapıyoruz ve hep yapacağız inşâallah. Ama önce okumamız lâzım.
Velhâsıl okumayınca olmuyor. Hizmet hezimete dönüşüyor. Okumayınca insan olunmuyor, yeniden doğulmuyor.
Peki, okuyor muyuz? Okutuyor muyuz?