"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Genç zihinler cayır cayır

M. Latif SALİHOĞLU
15 Aralık 2025, Pazartesi
Ekran bağımlılığı, çağın vebâsı hâline geldi. Üstelik, günden güne daha da yaygınlaşıyor.

Az-çok herkes, ama bilhassa genç dimağlar bu vebâdan daha çok etkileniyor. 

İnternete bağlanan cihazların çeşitlenmesi, çoğalması ve hemen herkeste bir, ya da birkaç tanesinin bulunması, yaygınlaşan bağımlılığın dizginlenmesini ve kontrol altına alınmasını bir hayli zorlaştırmış durumda.

Bu cihazları aslında hayırlı, fayda yönde de kullanmak  pekâlâ mümkün. Şüphesiz öyle olanlar da var. Ama, maalesef gençlerin yüzde 80’i bunları menfi ve tehlikeli yönde kullanıyor. Tehlike oranı son derece düşündürücü.

İşte, bu tehlikeli gidişatın önüne geçilmediği, cihazların doğru, faydalı, ölçülü bir tarzda kullanılması sağlanamadığı takdirde, bu sanal ve dijital fâcia nesilleri cayır cayır yakmaya devam edecektir.

«««

Bediüzzaman Hazretleri, bundan yetmiş sene kadar evvel (1950’li yıllarda) kendisiyle uğraşan, mübareze eden siyasîlere ve adliye mensuplarına hitaben, yaklaşan tehlikeyi hem haber veriyor, hem de çare için yol gösteriyor.

Emirdağ Lâhikası’nda yer alan bir mektupta “Hey efendiler!” nidâsıyla başladığı hitabesinde, istikbâldeki muhtemel gelişmeler hakkında özetle şunları söylüyor: Efendiler! Siz bizimle ve Risale-i Nur ile gereksiz yer uğraşmayın ve mübareze etmeyin. Çünkü, biz sizinle mübareze etmediğimiz gibi, sizi düşünmeye dahi vaktimiz yoktur. Biz bütün kuvvetimizle elli sene sonra gelecek olan nesl-i âtiyi düşünüyoruz. Biz, Risale-i Nur gibi kuvvetli bir hakikati onların eline vermek istiyoruz. Bu sûretle, vatan ve milletin geleceğini her türlü anarşiden, bozgunculuktan, imansızlık ve ahlâksızlık tehlikesinden kurtarmanın çaresine bakıyoruz. İşte, böyle bir hizmet yapılmadığı takdirde, yani Risale-i Nur gibi kuvvetli ve cerhedilmez bir hüccet-i imaniye nesl-i âtinin eline verilmediği takdirde, elli sene sonra gelecek olan neslin yüzde doksanı itibariyle imansızlık ve ahlâksızlık cereyanına kapılacağı kuvvetle muhtemeldir.

Evet, Üstad Said Nursî, sanki bugünleri görmüş gibi anlatmış meseleyi. Sanki “Z kuşağı” denilen, bugünkü neslin fecî halini müşahade etmiş gibi tek tek kayda geçmiş acı gerçekleri. 

«««

O zamanlar olduğu gibi bugün de “büyük kafalar” gaflet içinde. “Dindar nesil yetiştirmek” tarzındaki sözleri de havada kaldı. Ayrıca, hamasetle seslendirdikleri “Âsım’ın nesli”ni yetiştirmeye dair ciddi hiçbir plân-program yapmadılar. 

Kezâ, Risale-i Nur’un yeni nesillere sunulmasında ciddi bir gayret göstermediler. Aksine, gençlerin ve bilhassa talebelerin Nur dershanelerinde eğitilmesinin, terbiye edilmesinin önüne engel koymaya çalıştılar. Bilhassa şu lânetlik “15 Temmuz”dan sonra aileleri ürküttüler, soğuttular, yer yer iğfal ettiler. Çocuklarını iman derslerinin verildiği mekânlardan uzak tutmaları yönünde telkinlerde bulundular. 

Bütün bu gayretkeşliğin neticesinde gelinen seviye ortada: Genç nesil, yüzde seksen-doksan itibariyle şanlı tarihini bilmiyor, umursamıyor. İslâmiyet uğruna canını veren, kanını sebil eden ecdadının ahlâk ve dirayetinden nasibini almaya çalışmıyor. Merak edip geçmişini öğrenmeye yönelmiyor. Şuurlu bir mü’min olma yolunda gayret göstermiyor. 

Öyle ki, İmam-Hatip ve İlâhiyat mekteplerinde dahi namazsızların oranında artış gözlemleniyor. Merakları, daha çok fırkacılık hakkında kamçılanmaya çalışılıyor. Daha feci olanı, bilhassa “fırka-i dalle” denilen sapkın hizipler-fırkalar hakkında bilgi sahibi oluyorlar. Bunu da münakaşa suretinde kullanıyorlar. Bu ise, haliyle kafalarda soru işaretleri çoğalttığı için, onlara bir kemâlat vermiyor. 

Final: Tamamen hak ve hakikat nâmına, kezâ bilgi ve tecrübe adına samimiyetle ifade edelim ki: Yeni neslin eline Risale-i Nur gibi tahkikî iman dersini telkin eden eserler verilmediği takdirde, bu zamanda imansızlık, ahlâksızlık ve türlü anarşilik tehlikesinin önüne geçilmesini mümkün göremiyoruz.

Okunma Sayısı: 216
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı