Dünya’nın gözü önünde büyük bir tâûn, vahşet, katliam, terör maalesef devam ediyor. Âlem-i İslâm’ın kanayan yarası Filistin artık yara olmaktan çıkıp; tüm vücudu sarmış durumda. Bu yara geçmişten günümüze bir türlü kapatılamadı. Neticede büyüdü, hayatı bitirme noktasına geldi. Bu şekilde devam ederse yarın çok geç olabilir. Bu hususta çok şeyler yazılıp söyleniyor. Eylemler, mitingler düzenleniyor. Neticede zalim Siyonist İsrail’in saldırıları durmak bir yana şiddetlenerek artıyor. Arsızca katliamlar yapılmaya devam ediliyor. İnsanlığın çiğnenmesine artık bir dur denilmeli. Tüm bu yaşananlara rağmen ülkemiz dahil İslâm beldelerinden somut bir adım gelmemesi ise ayrıca mânidar. Bu hususta bu meseleyi gündemimizin başında tutmak, Filistin’in ve oraya yardım götürmeye çalışan insanların yanında bulunduğumuzu bildirmek, kamuoyu oluşturmak, güvenilir kaynaklardan edinilen bilgiler doğrultusunda sosyal medyalarımızda destek açıklamak akla gelebilecek ilk adımlardan bazıları.
Ülkemizde iç siyasete malzeme edilen hamasî söylemler artık kimseyi yatıştırmıyor, yatıştırmamalı. Siyasîlerin kürsülerden söylediği yüksek sesli ve süslü kelimeler Filistin’e ulaşamıyor. Filistin halkı dahil artık herkes somut adımlar, fiilî yaptırımlar bekliyor. Avrupa’da tepkisel hareket başlamışken, tüm dünyada artık “Dur” denilmeli fikri hâkimken, ülkemiz ve âlem-i İslâm’ın geri kalması düşünülemez.
“Âlem-i İslâm’a indirilen darbelerin en evvel kalbime indiğini hissediyorum.”1
Evet, böyle söylüyor Bediüzzaman Said Nursî. Bu kalbe inen darbeler ki insanları ölüme gittiğini bildiği halde zalime karşı yürümeye sevk ediyor. Denizlere yelken açıp; kardeşlerine, kutsalına, insanlığa yardıma gidiyor. Öldürülen çocukların, açlıktan vefat eden bir günlük bebeklerin, yıkılan ailelerin, yerle bir edilen şehirlerin yardımına koşuyor. Şimdi bu yardıma koşanlara daha fazla destek vakti, dua vakti, kamuoyu oluşturma vakti. Hamasî söylemlerle tatmin değil, fiilî yaptırımları görme vakti. Kalbimize inen darbeleri susturma değil, yaşatma ve tepkiye dönüştürme vakti. Gayemiz milliyetçilik, ırkçılık, bloklaşma, ayrışma değildir. Gayemiz İslâm ve insanlıktır. Cenab-ı Hakk Filistin’deki kardeşlerimizin yardımcısı olsun, amin.
Dipnot: 1- Tarihçe-i Hayat, s. 149.