"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İman esaslı aile modeli

Hanefi Örnek
18 Nisan 2019, Perşembe
Toplumun inşasının yapı taşı fertlerdir.

Fertlerin eğitim kalitesi ve terbiyesi, toplumun dinamizmini gösteren en önemli faktördür.

“Onu tanıyan ve itaat eden, zindanda da olsa bahtiyardır. Onu unutan saraylarda da olsa zindandadır, bedbahttır. “Asrın mürebbisi olan Bediüzzaman Hazretleri’nin ifadeleri, kendini okuma, tanıma süreci olan keşif yolculuğunda çok anlam ifade eden bir şifre hükmündedir. Kendini tanımayı başaranlar, kulluk bilincine erişerek toplum içinde ve aile içinde rollerini  en iyi şekilde yerine getirirler. 

Gökyüzünde uçan turnalara birisi kılavuzluk etmektedir. Bu da “Hayat yolunda kılavuzumuz kim?” sorusunu aklımıza getirmektedir. Nakışlar örnekle örülür, problemler formülle çözülür, binalar planla yapılır. Bizim nakşımızı, hayat bakışımızı belirleyen rehberimiz kimdir? Ailede sünnet formunun ifade ettiği durumu açıklar.

İnsanı varlık âleminin en şerefli, en değerli, en muhteşem numunesi yapan Rabbimiz, onu kendine muhatap yapma şerefiyle ödüllendirmiştir. İnsan olan insan, bu konumunu  anlamak için kendisini okumalı ve keşif yolculuğuna çıkmalıdır. Bu keşif yolculuğu, onun varlık âlemindeki konumunu belirleyecek, insan olmanın değerleri ile bezeyecek, hakikî insanlık ufkuna ermenin yolunu açacaktır. “Kendini bilen Rabbini bilir” Nebevî terbiye ile, insan gibi insan olma kapılarını ona açacaktır. “İman insanı insan eder, belki de insanı sultan eder” hakikatine masadak olarak, insan olmanın şuur ve huzuruyla hayatını anlamlı bir hale getirecektir. 

Cemiyetin temeli aile, ailenin temelini de fertler teşkil edeceğine göre, ferdin eğitim ve terbiyesi öncelik arz eden bir husustur. Kaliteli binalar, kaliteli sağlam yapı elemanlarıyla inşa edilir. Kimliğimizde Müslüman yazıyorsa, ona göre yaşamak gerekir. İmanın gereğini yapmayan, insanî değerleri erozyona uğramış bir nesil, topluma fayda sağlamaz. Garaudy’nin dediği gibi, “Bundan 300 yıl kadar önce de Müslümanlar namaz kılıyordu, şimdi de kılıyor. Ama 300 yıl önce, Pasifik’ten Atlantik’e kadar dünyaya hâkimdi, şimdi ise sürünüyor. Namazda bir değişiklik olmadığına göre, Müslümanlarda bir değişiklik var.” Bulunduğumuz zaman ve şartlar, daha ihlâslı ibadet yapmamızı ve önemlisi ibadetlerin yaşantımızı da etkilemesini gerektiriyor.

Bundan 300 sene önce de namaz kılıyorduk, bugün de namaz kılıyoruz. Kılma şeklimiz aynı, ama zaman ilimde tekmil noktada bugünden farklıdır. Sorun kıldığımız namazın tesir etmemesinde. Namaz kılıyorsak, insan hukukunu da korumalıyız. Dün zirvelerde şahlanırken, bugün kuyunun dibinde kıvranmamalıyız. İnsanı en âlâ mertebelere çıkaracak değerlere sarılmak gerek. Bu değerler, bize hakikat dersleri vererek dünya ve ahirette başarının, kurtuluşun yollarını açacak formüllerdir. Bu formüller ile kurulan bir aile yuvası huzur ve saadeti Cenneti olacaktır. Ailemiz, İslâmın yaşadığı laboratuvar, kulluğun ifa edildiği bir mescid, hakikatin demlendiği bir medrese, dünya ve ahiret saadetinin yaşandığı bir yuva olmalıdır. Her fert, imanla nurlanmanın şuuruna, Sünneti Seniyyeyi yaşamanın huzuruna ancak bu şekilde erer. Bizim için şahsiyet model olan, Hz. Muhammed’in (asm) hayatını örnek almalıyız. Ailede olan sorunları da bu şekilde aşabiliriz. İslâmî esaslara riayet etmeyenler, bedbahtlığın girdabında çırpınıp duruyorlar. Evlerimiz geniş, ama gönüllerimiz darlaştı. İmkânlar çoğalsa da, sevgi ve ilgi azaldı. Yüksek binalarda oturuyoruz, kulelerden bakıyoruz, ama ruh ufkuna ulaşamadık. İnternet dünyayı ayağımıza getirdi, ama belâyı üzerimize sardı. Televizyon, dizi dizi rezaletlerle hayatı kirletiyor. 

İdeal, mutlu ve huzurlu bir ailenin kurulmasını sağlayan en önemli model Fahr-i Kâinat Efendimizin (asm), pak, nezih olan hayatıdır. Huzurlu aile, Sünnet-i Seniyye esasları ile kurulur. 

Çünkü O (asm), en güvenilir insan, en iyi dost, çok anlayışlı bir aile reisi, iyi bir baba, en güzel ahlâk sahibi, en civanmert yoldaş, en şefkatli eş olarak her konuda numune-i imtisal oldu. Aile içindeki duruşuyla da hayatımıza parıltılar saçıyor. Nurlu ve huzurlu ailenin esaslarını öğretiyor. 

Ailede eşler arası ilişkileri belirleyen en önemli esaslar, iman hakikatlerinin gönüllerde makes bulmasıdır. Bir ailede iman dinamikleri hâkim olursa, dünyaya ait olan her şey teferruat olur. Bey, hanımına şefkat ve merhamet ile muamele eder, hanım da eşine hürmeti esirgemezse, sağlam bir ailenin temelleri atılmış olur. 

Aileyi Cennete çeviren formül budur. Bu esasla kurulan ailede sevgi, haya, ilgi artarak devam edecek. Çocuklar, baharın bağrında yetişen çiçekler gibi gürbüz karakterli ve mutlu olacaktır.

Okunma Sayısı: 1581
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı