Günümüzde insanlar kendilerini makam sahibi göstererek enaniyetli davranmak zorundaymış gibi hissediyorlar.
Özellikle resmî alanda bulunan kişiler için bu tür davranışlar sıradan sayılıyor. Sıkça karşılaşılan gösteriş halleri insanın ruhunu bunaltıyor.
Çok şükür ki Risale-i Nur’dan ders alarak tevazu ve mahviyet içinde yaşayanlar var ki bunlar toplumun her kesimine örnek oluyor. Şahsî makamlar ve hüsn-ü zanların ilâve ettikleri meziyetler onlara tesir etmiyor. Kendisini meziyet sahibi gibi gösterme kaygısı olmayan bu insanlar bulunduğu ortamlara gerçek bir huzur kazandırıyor. Soğuk tekellüflere mecbur olmadan yaşanan samimî hayatlar diğer insanlar tarafından da örnek alınıyor.
Belki de bu husus içtimaî hayatta yapılması gereken bir görevin neticesidir. Menfaatsiz, beklentisiz, rüşvetsiz muhabbetlerin ve ihlâslı ilişkilerin oluşturacağı güven ortamını sağlamak Nur Talebelerinin bir vazifesi olsa gerektir. Nur mesleğinde benlik ve gösteriş bir nevi şöhretperestlik merdud olduğundan şiddetle kaçındığımız bu vaziyetlerin topluma da anlatılması gerekiyor. Nur mesleği dışındaki kişilerinde bu zararlı hallerden kurtulması için çabalamak yine bizlerin bir mükellefiyetidir.