Hazrec kabilesinin Neccâroğulları kolundan olan Ebu Eyyüb El Ensari Hazretlerinin doğum adı, Halid bin Zeyd bin Kuleyb’dir. Medine’de doğmuş olduğu için Ensardandır ve onun için isminin sonunda Ensarî ile anılır.
Peygamber Efendimiz (asm) Mekke’den Medine’ye hicret ettiğinde, Allah Resulünü evinde misafir etmiştir. Hz. Peygamber’le birlikte Bedir, Uhud, Hendek, Hayber, Mekke’nin fethi ve Huneyn başta olmak üzere bütün gazvelere katıldı. Savaşlarda ona zarar gelmemesi için yanından ayrılmaz, hatta bazı geceler çadırı etrafında nöbet tutardı. Vahiy kâtiplerinden olması sebebiyle Hz. Peygamber zamanında Kur’ân-ı Kerîm âyetlerinin bir araya getirilmesine hizmet etti. Ashap arasında ilmiyle de tanındığı için kendisine sorulan dinî konularda pek çok fetvalar verdi.
Hazret-i Peygamber’in (asm): “İstanbul elbette fetholunacaktır; onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, onu fetheden asker ne güzel askerdir!” müjdesine nâil olabilmek için seksen küsur yaşında iken İstanbul kuşatmasına katılmış bu kuşatma esnasında şehit düşmüştür. (669)
Vefât etmeden az evvel, kendinden sonra fethe gelecek İslâm askerlerine mübârek cesedleri ile dahî bir hedef gösterebilmek için etrâfındakilere: “Cesedimi, ayağınızın bastığı son noktaya gömün!” buyurmuştur
İstanbul’un fethinden sonra Fatih’in hocası Akşemseddin tarafından kabri keşfedilmiş, bulunduğu yere bir türbe ve külliye yapılmıştır. Eyüp Sultan adı ile anılan ilçede bulunan türbesi, her gün ve özellikle Ramazan ayında binlerce kişi tarafından ziyaret edilmekte ve dualar edilerek manevi tasarrufundan istifade edilmeye çalışılmaktadır.