Tesanüt sözlükte dayanışma, birbirine dayanma, birbirinden destek alma, omuzdaşlık manalarına gelir. 1 Terim manada tesanüt ise; Nur Talebelerinin iman ve Kur’ân hizmetinde birbirlerine şevk ve destek vermeleri, birbirlerini tenkit yerine tebrik ve takdir ederek iyi bir dayanışma ile hizmeti daha ileri bir safhaya taşımalarıdır.
ÜSTAD, RİSALELERDE TESANÜDÜ TAVSİYE EDİYOR
Üstadımız Bediüzzaman, Lâhikaladaki bir çok mektupda, Nur Talebelerinin tesanüdüne vurgu yapar, onun sağlanması ve muhafaza edilmesi için musırrane bir şekilde uyarılarda bulunur.
Bir mektupta, Nur Talebelerinin birbirlerine tesellici, ahlâkta ve sabırda nümune-i imtisal, tesanüt ve taltifte birer şefkatli kardeş, güzel seciyelerin inikasında birer ayine olduklarını anlatır. 2
Bir diğerinde, “Kardeşlerim, biliniz, en esaslı kuvvetimiz ve nokta-i istinadımız tesanüttür. Sakın sakın bu musîbetlerin verdiği asabilik ciheti ile birbirinizin kusuruna bakmayınız” diye uyarmaktadır. 3
NUR TALEBELERİNİN TESANÜDÜ EHL-İ İMAN İÇİN DE GEREKLİDİR
Bir başka mektupta, Nur Talebelerinin tesanüdü, yalnız Risale-i Nur için değil, ehl-i imanın imanını muhafaza ve kuvve-i maneviyeleri için lüzumlu olduğunu ifade etmektedir. 4
Üstad, tesanüdün muhafaza edilmesi için, münakaşadan uzak durulmasını tavsiye etmiş, “Haklı olsa, haksız olsa bu halimizde münakaşa eden haksızdır” demiştir. 5
NUR TALEBELERİ, BİRBİRLERİNE NESEBÎ KARDEŞ GİBİDİRLER
Yine başka bir mektupta, Nur Talebelerinin birbirlerine en fedakâr nesebî kardeşten daha ziyade kardeş olduklarını, kardeş ise kardeşinin kusurunu örtmesi ve af etmesi gerektiğini anlatır. 6
Diğer bir mektupta, “Sakın çok dikkat ediniz; İçinize bir mübayenet (ayrılık) düşmesin… Nefis ve şeytan sizi kardeşinize karşı itiraza ve haklı olarak tenkide sevk ettiği vakit deyiniz ki: “Biz değil böyle cüz’î hukukumuzu, belki hayatımızı ve haysiyetimizi ve dünyevî saadetimizi, Risale-i Nurun en kuvvetli rabıtası olan tesanüde feda etmeye mükellefiz.” 7 buyurarak bizi tesanüde sarılmaya dâvet etmektedir.
EHL-İ DALÂLET, NUR TALEBELERİNİN İHTİLÂFINI İSTİSMAR EDEBİLİR
Üstad, bir diğer mektupta, ehl-i dalâletin Nur Talebelerinin meşrep farklılığı ve zayıf damarlarından, geçim derdi zaruriyetinden istifade edip, birbirlerini tenkit etmeye sevk edebileceklerini, onların buna meydan vermemeleri gerektiği, Şer’î Meşveret ile reylerini dağınıklıktan kurtarmalarını, İhlâs Risalesi’nin düsturlarını her vakit göz önünde bulundurmaları gerektiği ikazında bulunmaktadır. 8
Bir kaç sene önce, Saff-ı evvel ağabeylerin birinden bizzat dinlediğimiz bir hatırada, kendisinin Ankara’da Tarihçe-i Hayat’ın basımında Atıf Ural’la ihtilâfa düşerek münakaşa ettiğini, sonra Üstadı ziyarete giderek o ağabeyi ona şikâyet ettiğini anlatmıştı.
Üstad şikâyeti duyunca bu işten rahatsız olduğunu ve kendisine, “Kardeşim! Siz olmadan da Risale-i Nur hizmet eder. Sen git o kardeşinle tasanüdünü muhafaza et” dediğini bize anlatmıştı.
Son söz: Aynı meşrep içinde birlikte çalışan Nur Talebeleri, iyi bir hizmet üretmeleri için öncelikle aralarında tesanüdü tesis ve muhafaza etmeleri lâzımdır. Her biri, bunun bozulmasını netice veren söz ve tavırlardan kaçınması gerekir. Zira birbirleriyle boğuşanlar müsbet hareket edemezler.
Dipnotlar:
1- Osmanlıca – Türkçe Lûgat, Tesanüt md.
2- Şuâlar, s. 484.
3- A.g.e., s. 490.
4- A.g.e., s. 507.
5- A.g.e., s. 508.
6- A.g.e., s. 544.
7- Kastamonu L., s. 336.
8- A.g.e. s. 340.