CEVAP: Keramet: Allah indinde makbul bir kulun, Allah’ın izniyle yaptığı harika iş, demektir.
Eğer kerametle müşerref olan bir kişi bilerek harika bir işe mazhar olsa ve nefsi emmaresi bâki ise, nefsine itimat etme ve gurura düşme cihetinde istidrac olabilir. Ama bilmeden harika bir emre mazhar olsa, meselâ birisinin kalbinde bulunan bir soruya uygun bir cevap verse, sonradan bunun farkına varsa nefsine değil Rabbine itimadı artar. 1
Keramet, mu’cize gibi Cenab-ı Hakk’ın fiilidir. Keramet sahibi zat, o kerametin Allah’tan olduğunu bilir. Allah’a olan imanı ve tevekkülü artar. Ancak bazen kerametinin farkına varır, bazen varmaz. Kerametin en selâmetlisi de budur.
İstidrac ise; gaflet, dalâlet içinde bulunan bir zatın, kendinde bazı gizli işlerin inkişaf etmesiyle garip fiilleri göstermesidir. Ancak istidrac sahibi, gösterdiği garip fiilleri kendi nefsine ve gücüne dayandırır, Karun gibi “Ben bunu kendi ilmimle kazandım” 2 diyerek gurur ve enaniyeti artar. 3
Müslümanlar içinde çıkan Deccalde, istidrac bulunduğu rivayet edilmiştir.
Dipnotlar:
1- Mektubat, s. 54.
2- Kasas Sûresi: 78.
3- Mesnevî-i Nuriye, s. 192.