Whatsapp, Facebook gibi sosyal medya araçları, müsbet veya menfi yönde kullanılabilen vasıtalardır.
Bunlar doğru yönde kullanılırsa faydalı, yanlış şekilde kullanılırsa zararlı sonuçlara yol açar.
İnsanların imanlarının takviyesine, uhuvvet ve tesanüt bağlarının pekişmesine vesile olan, şevke medar hizmet mesajları ve haberleşmek için kullanılırsa bu araçlar doğru kullanılmış olur.
Ne var ki çoğu kişi bu araçları değişik sebeplerle başkasına hakaret, iftira, gıybet, dedikodu vs. gibi manevî mesuliyeti icap ettiren paylaşımlarda kullandığı görülmektedir.
Hatta bazı kişiler, Meşveret zeminlerinde müzakere edilebilecek mevzuları ve orada dile getirilmesi gereken müsbet tenkitleri, Whatsapp gruplarda gündeme getirerek, moral ve tesanüdü bozan paylaşımlarda bulunmaktadırlar. Oralarda kişilerin gıybeti yapılarak karalanmakta, haklarında su-i zan beslenmesine sebep olunmaktadır.
Bu durum fitneye sebebiyet vermektedir. Fitnenin yaygınlaşmasına, tesanüt ve uhuvvetin sarsılmasına aracı olmak vebali ağır bir iştir. Saff-ı evvel ağabeylerimizin naklettiği hatıralarda geçtiğine göre Aziz Üstadımız, kardeşleri arasında tesanüdü bozanlardan çok rahatsız olduğu ifade edilmiştir.
Kaldı ki sosyal medyayı lüzumsuz, sık sık kullanmak, zaman israfına sebep olmaktadır. Kur’ân okuyarak, Risale mütalâa ederek değerlendirilmesi gereken kıymetli zamanı, günaha sevk eden, zihin karışıklığına yol açan sitelere ve gruplara girerek saatleri orada harcamak, oralarda yapılan moral bozucu münakaşalara ve uhuvvet ve tesanüde zarar veren diyaloglara katılmak şuurlu bir Nur Talebesinin yapacağı bir iş değildir.
Sözün Özü: Sosyal medya araçlarını gerekli olduğu kadar, zaman israfına yol açmayacak şekilde, nazikane, nezihane ve kavl-i leyin bir üslûp ile iktisatlı bir şekilde dâvâmıza, din ve dünya hayatımıza faydalı olacak şekilde kullanmaya gayret etmektir.
Cenab-ı Hak cümlemizi istikametten, basiretten, ihlâs, tesanüt ve uhuvvetten ayırmasın. Amin.