Son yerel seçimlerde iktidarın elindeki büyükşehirleri 20 yıl aradan sonra kazanan Millet İttifakı 6 parti ile ittifakı genişleterek toplumda bir sinerji meydana getirdi, müşahhas bir çalışma yapılarak çözüm önerileri ortaya kondu. Bu çalışmalar AKP ve MHP’yi telaşlandırdı.  

Bunların yanı sıra doların yükselmesi ile birlikte elektrik ve akaryakıt fiyatlarındaki aşırı zamlar halkı yoksullaştırarak alım gücünü bir anda düşürdü. İktidarın Türk tipi oligarklar ortaya çıkarması, iktidara yakın birçok insana yüksek çifte maaşlar verilmesi ve hayat pahalılığı ile enflasyonun yüksekliği iktidar olan Cumhur İttifakına karşı kamuoyunda tepki oluşturdu. Bu kötü yönetimden dolayı iktidarda olan Cumhur İttifakından halkın ümidini kestiği anketlerden anlaşılıyor. 

Cumhur İttifakı oylarında erime yaşanması sonucunda iktidarı kaybedeceğini görmesi, iktidarı çare arayışına itti. Oylarının eridiğini gören ve erimeyi durduramayan Cumhur İttifakı seçim kanununda yapacağı değişiklikler ile fazla milletvekili çıkartma arzusunda.

Hazırlanan seçim yasa teklifi ile seçim barajı 7’ye düşürülerek MHP’nin aşabileceği bir baraj metne konmuş. Asıl amaç Millet İttifakından tedirgin olan Cumhur İttifakı DP, DEVA, GELECEK, SAADET gibi partileri hedef alarak Millet İttifakını işlevsiz hale getirip, seçmen iradesinin kendi partisi dışında ittifaka fayda sağlamamasıdır. Bu partiler barajı aşsalar bile yeterli oyu alamadıklarında milletvekili çıkaramayacak, oylar boşa gidecek. Bu yolla Cumhur İttifakı Meclis’te fazla sandalyeye sahip olmak istiyor. Millet İttifakında düşük oy alan partilerin oylarının ittifaka yaramaması ve sonucunda da İttifakın dağılması hedefleniyor.  

Bu teklifle Millet İttifakı içindeki düşük oy alan partiler CHP ve İYİ partiden aday olmaya zorlanarak bu partilerin içinin karıştırılması arzulanıyor. Ama düşünüldüğü gibi olmayacak, çareler tükenmez demokrasilerde. DP, DEVA, GELECEK ve SAADET partileri birleşerek Millet İttifakı bünyesinde bir partinin altında seçime girerek sıkıntıyı aşabilirler, bir sinerji de meydana getirebilirler. 

Diğer bir kurnazlık da sandığa giren oy ile çıkan oy arasında bir etki farkı oluşturuluyor. Düşük oy alan partilerin oylarının ittifaka bir faydası olmadığı için seçim bölgelerinde Millet İttifakının birinci gelmesinin önü kesiliyor. Böylelikle Millet İttifakının fazla milletvekili çıkarmasının önüne geçilecek. Bu yol ile Millet İttifakının daha az milletvekili çıkarması hesaplanıyor. Cumhur İttifakını oluşturan AKP ve MHP daha çok milletvekili çıkartarak iktidarı devam ettirme amacında.

Mevcut seçim yasasında en kıdemli hâkim seçim kurulu başkanı oluyordu, getirilen teklifle birinci sınıfa ayrılmış hakimler arasından kura ile belirlenecek il ve ilçe seçim kurulu başkan ve yardımcıları. Bu değişiklik ile liyakat yerini kuraya bırakıyor. Bu hususun iyi niyetle yapılmış bir düzenleme olmadığı muhalefet tarafından belirtiliyor. Çünkü son dönemde birinci sınıfa ayrılan hakimlerin birçoğu iktidar tarafından hâkim olarak atanan iktidar mensubu avukatlardan oluştuğu için seçim kurullarının tarafsızlığına gölge düşürebilir. Cumhur İttifakı kendisine faydası olmayan bir değişikliği yapmaz, ama seçim kanunuyla oynanarak da seçim kazanılmaz. Kanunla milletin iradesinin değişmediğini Cumhur İttifakı ve bizler yaşayarak 2023 Haziran seçimlerinde göreceğiz…