Ağaç ve bitkilerin yeşil yaprakları, pek çok böcek cinsi için lezzetli bir yiyecek kaynağıdır.
Bitkilerin özellikle taze yaprakları ile kendilerine ziyafet çekmek, bir böcek için en zevkli hadiselerden biridir. Ancak bu her zaman böyle olmamaktadır.
Bazı bitkiler çeşitli tuzaklar kurarak, bazıları yapışkan madde salgılayarak, bazıları da düşmanlarının hoşuna gitmeyen maddeler taşıyarak kendilerini korurlar.
Ama ağaçlar gibi pek çok bitkinin, yapraklarını korumak için böyle bir savunma sistemine sahip olmadıklarını sanırız. Halbuki hiç de öyle değildir. Korumasız bir yaprağı zevkle yemeğe başlayan bir böcek, biraz sonra midesinde sıkıntı hissedince, oradan ayrılarak kendisi için daha uygun bir yiyecek aramaya başlar.
Fakat yeni bulacağı da ondan farklı değildir. Çünkü bitkilerin yapraklarında bulunan “tanin” onları zararlı böceklerden koruyan zehir gibidir. Büyümede herhangi bir görevi olmayan tanin maddesi, bitkilerde o seviyede bulunur ki, böceği öldürmekten çok onun zarar vermesini önlemektedir.
Herşeyi sebeplerle izah etmeye çalışan evrimciler, bunun evrim neticesi olduğunu iddia edebilirler.
Ancak bu konuda yaptığı araştırmalar sonunda yukarıda izah ettiğimiz hususu tesbit eden biyolog Jack Shultz, sözleriyle onların bu iddialarını çürütmekte ve yalanlamaktadır.
Diyor ki Shultz:
“Böcek hücumlarına karşı ağaç ve bitkilerin orijinal olarak savunma sistemi geliştirdiklerini ispat etmek zordur. Çünkü, tanin çok öncesi fosil kayıtlarında da görülür. Ağaçlar ve bitkiler, daha biz böceklere karşı kullanılan kimyevî zehirleri yapmadan önce de kendilerini savunabiliyorlardı.”
Biz insanlar da bitkileri zararlı böceklerden korumak için birçok zehirli ilâçlar üretip yapıyoruz. Başlangıçta bu buluşlarımız için sevindiysek de, daha sonraları yapılan araştırmalar hiç de öyle sevinilecek bir durum olmadığını ortaya koydu.
Çünkü ürettiğimiz ilâçlarla eko-sistemi bozduk. Allah tarafından öyle bir sistem içinde yaratılmış dengeyi, bu ilâçlar sayesinde alt-üst ettik.
Biz insanların yaptığı zehirler, zararlı böceklerin tamamen yok olmasını hedef almakta, bu arada pekçok diğer canlılar da bu arada ölmektedir. Bu arada ilâçların zararlı tesirlerinden kurtulmayı başarabilen inatçı böcekler ise bağışıklık kazanarak zararlarına devam etmektedirler.
Allah bu kâinatı en mükemmel şekilde yaratmış, biz insanların hizmetine sunmuş. Ama biz ne yazık ki, kendi ellerimizle bu kâinatın bütün dengelerini bozuyor ve mevcut hayatı yaşanmaz hâle getiriyoruz.
Biz yeni nesil olarak, daha şuurlu bir şekilde tabiata sahip çıkarak, Allah’a şükretmeye devam edeceğiz.