SAROS Araştırma’nın yaptığı kamuoyu yoklamasında “Size göre bugün Türkiye’nin en önemli sorunu nedir?” sorusuna verilen cevaplar yüzde 70’le ekonomi, yüzde 6.2 ile işsizlik, yüzde 5.6 ile adalet, yüzde 3.7 ile savaşlar, yüzde 3.4 ile mülteciler, yüzde 2.8 ile eğitim, yüzde 1.7 ile güvenlik, yüzde 1.4 ile hükümet, yüzde 1.2 ile terör ve yüzde 1.2 ile düşük emekli maaşları olarak sıralanmış.
Araştırma sonuçlarına göre halkın büyük bölümü 2024’te ekonominin “çok kötü” olacağını düşünüyor. Yüzde 57.5 “Mevcut duruma göre daha kötü olur” derken yüzde 11.4 aynı olacağı kanaatinde imiş. “İyi olur” diyenler yüzde 23.7’de kalmış, yüzde 7.3 ise herhangi bir kanaat beyan etmemiş.
Bu sonuçlar, yüzde 80’e yakın bir kesim için en önemli meselenin ekonomi olduğunu gösterirken, “En önemli sorun adalet(sizlik)” diyenlerin yüzde 5.6 ile üçüncü sırada kalması son derece manidar ve dikkat çekici.
Cevaplar arasında “demokrasiden uzaklaşılması, hak ve hürriyet ihlalleri, kısıtlamaları ve gaspları” gibi bir şıkkın olmaması da.
Gerçi çok sınırlı sayıdaki katılımcılarla yapılan bir araştırmadan geneli kapsayan sonuçlar çıkarmak elbette ki doğru olmaz.
Ama bu sonuçların, toplumun genelinde hâkim yaklaşıma ilişkin kayda değer ipuçları verdiği de herhalde gözardı edilemez.
Sahadaki gözlem ve tesbitlerle de teyid edilen vakıa şu ki, toplumda hukuk, adalet, demokrasi, hak ve hürriyetler konularındaki duyarlılık ne yazık ki istenen ve olması gereken seviyede değil. İnsanların çoğunun öncelik sıralamasında bunların yeri yok.
Çoğunluğun birinci gündemi ekonomi. Ama adalet ve hürriyet hassasiyetindeki eksilme ve azalma ile ekonomik daralmanın paralel gitmesi de çok ilginç bir paradoks oluşturuyor.
Demokrasi daralıp adaletten uzaklaşıldıkça ekonomi de sıkıntıya giriyor. Çünkü hukuk güvenliğinin bulunmadığı, hak ve hürriyetlerin güvencede olmadığı, şeffaflık ve denetim mekanizmalarının işlemediği bir yerde ekonominin de sağlıklı olması beklenemez.
“Ekmek mi, hürriyet mi?” sualinde ifadesini bulan bu vakıa bizi dönüp dolaşıp aynı yere getiriyor:
Ekmek için hürriyetten—ve adaletten—vazgeçen toplumlar, ekmekten de oluyorlar...