Çok farklı dünya görüşüne sahip 101 ak saçlının imza attığı ortak çağrı dünkü Yeni Asya’nın manşetindeydi.
Metindeki tesbitler Türkiye’nin halihazırdaki durumunu ve gidişatını ortaya koyarken, iktidara, muhalefete, gençlere yönelik seslenişler de anlamlıydı.
O tesbitlerden birkaçını buraya da alalım:
“Tam bir keyfîlik ve baskı ortamında demokrasinin ve hukukun son kırıntıları da süpürülüyor. İnsan hak ve özgürlüklerini hiçe sayan, haber alma hakkımızı kısıtlayan, ifade özgürlüğünü budayan yasa ve uygulamalar tepemize ard arda balyoz gibi indiriliyor.”
“En önemlisi: Cephelere bölünüyoruz. Aramıza nifak sokuluyor ki, dindarı laiki, sünnîsi alevîsi, sağcısı solcusu, Türkü Kürdü, genci yaşlısı bu gidişata ‘dur’ demesin.”
“Kimse, ‘Bana dokunmaz, beni ilgilendirmez’ rehavetine kapılmasın. Bizi etkilemez sandığımız kısıtlamalar yalnızca özgürlüğümüzü değil, aş ve işimizi de tehdit ediyor.”
Mesajın iktidara uyarı kısmı şöyle:
”Güce dayanarak, rıza değil, dayatmayla yönetmeye çalışıyorsunuz. Geniş kitleler memnuniyetsiz, tedirgin, huzursuz. Sessizlikleri, var olduğunu sandığınız desteğe değil, korku ve çaresizliğe dayanıyor. Ancak gün gelir, suskun itirazlar büyür, sandığa yansır, seçmen bu gidişata ‘dur’ der. O günlerin yaklaştığını siz görmeseniz de bizler görüyoruz.”
Şu seslenişin muhatabı da muhalefet:
“AKP-MHP koalisyonu gücünü muhalefetin dağınıklığından alıyor. Çaresiz ve kararsız insanımız; güveneceği, dayanacağı sağlam bir seçenek arıyor. Topyekûn tehdit ancak topyekûn karşı koyuşla bertaraf edilir. Çözüm, bütün muhalefet güçlerinin, kendi çizgilerini koruyarak temel ilkelerde buluşacakları demokrasi ittifakını gecikmeden kurmaktır.”
Son çağrı da gençlere:
“Size seslenişimizi akıl vermek, büyüklenmek olarak değil, bunca yılın içinden süzülmüş deneyimlerimizin özeti ve size hak ettiğiniz aydınlık ülkeyi bırakamamış olmanın eksiklenmesi olarak kabul edin. Size dayatılan bölünmeleri, düşmanlıkları ve sahte cepheleri aşın, birlik olun, sesinizi yükseltin.”
Bizim de dahil olduğumuz 101 ak saçlının çağrısı, Üstadın “Meşrutiyet (demokrasi) hâkimiyet-i millettir, mevcudiyet-i milleti göstermek lâzım, mevcudiyetinizi ittihadla gösterin” sözündeki mananın güncel bir örneği...