Brüksel’deki NATO zirvesinde gerçekleşen ilk Erdoğan-Biden görüşmesinden çıkan sonuçları ana hatlarıyla değerlendirirsek:
Biden’ın başkan seçildikten sonra aylarca Erdoğan’ı aramaması, bizdeki iktidarı ciddî bir sıkıntı ve tedirginliğe sokmuştu. Uzun bir bekleyişten sonra gelen telefon ve ardından yapılan bu görüşme “rahatlatmış” görünüyor.
Saray, Biden’la birlikte verilen fotoğrafa, hem içerisi, hem dışarısı için çok önem atfediyor. Böylece iktidar çevrelerinin ABD karşısındaki “esip gürlemeleri”nin reel siyasetteki karşılığının ne olduğu bir defa daha ortaya çıkıyor.
Ve güya onca tepki gösterilip, görüşme öncesi “Gündeme getireceğim” sözü verilen “1915 skandalı”nın orada hiç bahse konu edilmemesi “Hamd olsun” diyerek geçiştiriliyor.
Keza S-400 ve F-35 krizleri dışişleri ve savunma bakanlarına havale edilip öteleniyor.
En dikkate değer noktalardan biri:
Biden’ın, üzerinde onca gürültü koparılıp muhalefeti yıpratmak maksadıyla tepe tepe kullanılan “Erdoğan’ı devirmek için muhalefeti desteklemeliyiz” sözüne dayandırılan itham ve kara propaganda kampanyalarının, bu görüşme sonrasında boşluğa düşmesi.
Bu yönüyle Brüksel buluşması, muhalefeti rahatlatıp önünü açan bir sonuç vermiş oldu.
Öncesinde muhalefetin demokrasi ittifakı istikametinde attığı her adım ve verdiği her mesaj Biden’ın o sözleriyle irtibatlandırılıyor ve “ABD’nin Erdoğan’ı devirme projesi”nin bir parçası olarak yaftalanıp karalanıyordu.
Artık bu kampanyanın hükmü kalmadı.
Dolayısıyla, muhalefetin “demokrasi çatısı” altında bir araya gelerek safları sıklaştırıp daha güçlü ve kararlı adımlar atması için çok daha müsait bir ortam ve zemin hâsıl oldu.
(Yeri gelmişken: Bu ortamda muhalefeti iç polemiklerle birbirine düşürme tuzaklarının yeni tahriklerle sürdürüldüğünü ve kesinlikle bunlara düşülmemesi gerektiğini bir defa daha ve özellikle altını çizerek ifade edelim.)
Biden’ın görüşmeyle ilgili Erdoğan’a kıyasla çok kısa konuşması ve bilhassa demokrasi, hukuk, insan hakları gibi duyarlı konulara dahi temas etmeye gerek görmemesi ilginç.
Yeni ABD yönetiminden bugüne kadar bu hususlarda verilen mesajlar dikkate alınırsa, bu geçiştirmenin çok farklı bir anlamı olmalı.
Sanırız, kokusu yakında çıkar.