Özdabak’la birlikte yargılandığımız ve 23 Ocak’taki son duruşmada neticelenen malûm davadaki malûm kararın gerekçesi yazıldı ve UYAP’ta da yayınlandı.
Bazı tesbitlerimizi kayda geçirelim:
1) İlk heyetin iade ettiği, ama savcının esas hakkındaki mütalâada noktasına bile dokunmadan aynen tekrarladığı iddialar, savunmalarımızda tamamını çürüttüğümüz halde, o cevaplarımız hiç dikkate alınmadan mahkûmiyetimize gerekçe gösterilmiş. Dahası, duruşmada söylediklerimizin SEGBİS kayıtları aktarılmış, ama avukatımızın ilk duruşma öncesi yazılı olarak sunduğu cevaplardan hiç bahis yok. O zaman, karar verilirken bunların okunup okunmadığı konusunda zihinlerimizde ciddî bir istifham doğduğunu belirtmemiz gerekiyor.
2) Cevaplarımızda ifade ettiğimiz üzere çoğu cımbızla çekilip bağlamından koparılarak “davayı açma hedefine uygun” şekilde anlamlandırılmak suretiyle “suç delili” olarak gösterilen tweet’lerimize ilaveten 1.1.14’ten itibaren gazetemizde çıkan ve tümünün sorumluluğunu mahkeme önünde şahsen üstlendiğimiz haber içerikleri de gerekçeler arasında.
3) Cezaya dayanak gösterilen örneklerden:
* 15 Temmuz hesaplaşmasının darbe ve terörle hiçbir alâkası olmayan masumların kıyımına dönüştürülmesini hiçbir vicdan (kararda “hicran” diye yazılmış) sahibi kabul edemez.
* Yarım asırlık yazı hayatında dinî konulardan başka birşey yazmayan Ahmet Şahin gibi kalemler mi devletin egemenliğini ele geçirmek için silahlı terör örgütü kuracak, yönetecek, üyesi olacak? (16.12.14 tarihli yazımızdan bir soru.)
4) Ve Özdabak’ın karikatürlerinden:
* Parmağını emen küçük bir bebek resminin üzerine “Gözaltında 17 gün, yeni doğmuş bebeğe anne sütü verdirmediler...” “De ki Rabbim adaleti emretti, Âraf Sûresi 29. ayet” şeklinde yazının yer aldığı karikatür...
* Cezaevi önünde ağlayan küçük bir kız çocuğu ile dedesinin resmedildiği karikatürün üzerinde “Kimseler görmedi, 5 yaşındaki torunumu kimliği yok diye babasıyla görüştürmediler” yazısının yer aldığı karikatür...
* Cezaevinin dıştan görünüşüne ilişkin bir resmin üzerinde Said Nursî’nin resminin yer aldığı ve Said Nursî’ye atfen “Kardeşlerim, şuhur-u selâseyi böyle bire on kâr veren medrese-i Yusufiyede geçirmek elbette büyük bir kârdır” sözü...
Bunlar açık, yakın, somut tehlike oluşturacak şekilde terör propagandası yapıldığı iddiasının dayandırıldığı “delil”lerden sadece birkaçı.
Takdir, okurlarımızın ve kamuoyunun...