"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hz. Ömer’in (ra) adaleti ve yargı bağımsızlığı

Kâzım GÜLEÇYÜZ
04 Nisan 2021, Pazar
Üstad Bediüzzaman, Osmanlının son dönemindeki İkinci Meşrutiyet sürecinde, o günün aydınlarının Avrupa’daki fikir hareketlerinden etkilenerek gündeme getirdikleri hürriyet, adalet, eşitlik gibi kavram ve değerleri İslamî referanslarla yorumlarken, Asr-ı Saadet uygulamalarını da vurguladı.

Meşrutiyetin ilanından üç gün sonra irad ettiği Hürriyete hitap nutkundaki şu cümleler, bunun çok sayıda örneklerinden biri:

“Asr-ı Saadet olan sadr-ı evvelin (önceki dönemin) hürriyet ve adalet ve müsavatı (eşitliği), bahusus o zamanda delil-i kat’îdir ki, şeriat-ı garrâ (parlak Şeriat) müsavatı ve adaleti ve hakikî hürriyeti cemî revabıt ve levazımatıyla câmidir (bütün bağlantı ve gerekleriyle içine alır). İmam-ı Ömer (ra), İmam-ı Ali (ra) ve Selâhaddin-i Eyyubî â’sârı (dönemleri) bu müddeâya (iddiaya) delil-i alenîdir.” (Eski Said Dönemi Eserleri, s. 75)

Üstad 1909’daki nutkundaki bu tesbiti Hz. Ömer (ra) üzerinden, 1952’de Gençlik Rehberi müdafaasında şöyle örneklendiriyor:

“Hazret-i Ömer (ra) hilafeti zamanında bir adi Hıristiyan ile mahkemede beraber muhakeme olmuşlar.” (Tarihçe-i Hayat, s. 

Bu örneği İsmail Tezer 23 Mart Üstad özel sayımızdaki çıkan yazısında şöyle aktardı:

Hz. Ömer (ra) halifelik döneminde, bir Hıristiyandan pazarlık ederek bir at satın almış ve beğenmediği takdirde geri vereceğini söylemişti. Bu arada atı denemesi için bir biniciye vermişti. Ancak at, binici tarafından bir kazaya uğratılarak sakatlandı ve atta aksaklık meydana geldi. Hz. Ömer de (ra) atı almaktan vazgeçerek onu sahibine iade etmek istedi. Fakat atın sahibi razı olmadı.

Bunun üzerine Hz. Ömer (ra) satıcıya, “Aramızda hüküm verecek birini belirle” dedi. 

Adam da Şüreyh’in aralarında hüküm vermesini istedi. Hadiseyi dinleyen Şüreyh şu hükmü verdi: “Ey Mü’minlerin Emiri, atı nasıl sağlam bir şekilde satın aldıysan, aynı şekilde sağlam olarak geri vermen gerekir.”

Şüreyh’in verdiği hüküm Hz. Ömer’in (ra) çok hoşuna gitti, “Hak ve adalet budur” diyerek memnuniyetini dile getirdi ve bu olaydan sonra Şüreyh’i Küfe kadılığına tayin etti.

Üstadın buradan çıkardığı prensip ise şu:

“Mahkeme hiçbir cereyana alet olamaz, hiçbir tarafgirlik içine giremez.” (Tarihçe, s. 668)

Okunma Sayısı: 4647
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin İlhan

    4.4.2021 15:52:41

    Evet Cenab-ı HAKK CC.Hz Ömer RA'den razı olsun.İktidar olurken dillerinden Hz.öer RA.adaletini düşürmeyenelrin şimdi adalet kelimesini dahai lütfen telaffuzları şunu gösteriyor.Onlar adaletten ancak ve ancak yandaşlarına garibanların,yetimlerin,sabilerin haklarını peşkeş çeker ve ne kadar israf ile yaşarlarsa o zaman adalet oluyor.Bugün ülkemde kamu malı ile sefa sürenleri rabbim iki cihanda reziiiil rüsva eylesin.Rabbim milletin haklarını yandaşlarına akıtmak için hak-hukuktan uzak karar ve yasa çıkartanalrı şu fani alemde rezil olarak cihanın görmesini nasip etsin.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı