Yeni yıla da zam yağmuruyla giren iktidara yönelik tepkiler devam ediyor. Kış ortasındaki fâhiş elektrik ve doğalgaz zamları, akaryakıt fiyatlarının görülmemiş seviyelere çıkması, market ve pazarlardaki pahalılığın cep yakmaya devam etmesi herkesi zorluyor.
İktidar ve zengin ettikleri dışındakiler hariç.
Doları iki ayda 9 liradan 18 liraya çıkarıp sonra 14 lirada sabitlemiş görünmesini büyük başarı gibi sunan iktidarın övündüğü asgarî ücret artışı hem reel olarak geçen yılın altında, hem de enflasyonda sür’atle eriyor.
Memurlara ve emeklilerine yapılan maaş zammı beklentilerin çok altında kalır ve hayal kırıklığına yol açarken, SGK ve Bağkur emeklilerinin hüsranı çok daha büyük oldu.
Buna karşılık, kurdaki artışla fırlayan fiyatlar inmek şöyle dursun, hızlı tırmanışına devam ediyor. Ateş pahası market ve pazar fiyatları her gün cepleri daha fazla yakıyor.
Ucuzluk adına bir ara telâffuz ettiği tarım kooperatifi marketlerini yaygınlaştırma formülünden artık söz etmeyip “Fâhiş fiyatların ve enflasyonun milletimizi bunalttığını biliyoruz” ikrarında bulunan Erdoğan, ABD ve Avrupa’da durumun çok daha kötü olduğundan dem vurarak halkı tesellî çabasında.
Doları 9 liradan 14 liraya düşürme (!) “başarı”sının halaylarla kutlandığı atmosfer kısa sürüp gittikçe artan hayat pahalılığı, işsizlik, geçim sıkıntısı kaynaklı kâbus yeniden katmerlenince gündem saptırmalara dönüldü.
Enes’in hepimizi derinden sarsan ve üzen intiharı üzerine cemaatlere karşı başlatılan saldırılar ve bu meyanda muhalefet cenahından verilen bazı çok yanlış mesajlar da sonuçta iktidarın bu taktiğine katkı sağladı.
Keza parlamenter sisteme dönüş çalışmalarında gözlenen yavaşlama ve gecikme ile şu ortamda çok daha ısrarlı ve vurgulu şekilde seslendirilmesi gereken erken seçim talebinin peşinin bırakılması da yanlış oldu.
Muhalefetin psikolojik üstünlüğü elde ettiği, gündem belirler hale geldiği ve iktidarı sıkıştırdığı bir noktada peş peşe gelen bu yanlışların doğurduğu boşluk havayı yeniden bulandırdı ve yine karamsarlığa yol açtı.
Bu havanın bir an önce dağıtılması lâzım.
Türkiye’nin tek adam rejimiyle içine sürüklendiği girdaptan çıkması için verilecek mücadele gevşeklik ve gecikmeyi kaldırmaz...