"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kayyım darbeleri artık bitmeli

Kâzım GÜLEÇYÜZ
06 Haziran 2024, Perşembe
15-20 Temmuz OHAL sürecinde hedefteki şirketlere karşı kullanılan ve alışkanlık haline getirilip tek adam rejiminde siyasî operasyonların aracı yapılan kayyım darbelerinin sonuncusu Hakkari’de gerçekleştirildi.

31 Mart seçiminde halkın çoğunluğunun oylarıyla seçilen DEM Partili belediye başkanı, İçişleri Bakanlığının kararıyla görevden alınarak yerine kayyım olarak vali atandı.

Gerekçe, başkan hakkında “terör örgütü üyeliği” iddiasıyla 2014’te açılan ve on senedir kesin sonuca bağlanmayıp ancak şimdi 19.5 yıl hapis cezası verilen, ama bu karara karşı istinaf ve Yargıtay aşamaları henüz açık olan bir dava ile, halen devam etmekte olan bir soruşturma.

Bunların hukukî geçerliliği ile ilgili tartışma bir yana, gerçekten görevden almayı haklı kılacak sebepler varsa bile, önceki benzer hallerde de sorulan şu sualler gündeme geldi:

Eğer bu iddialar doğru ve geçerli ise bu kişinin adaylığına niye müsaade ettiniz ve seçilmesine neden yol verdiniz? Görevden alma gerekçesi olarak ortaya konulan hususlar, seçildikten sonra mı aklınıza geldi?

Seçim öncesi adaylığına engel görülmeyen ve itiraz edilmeyen bir kişi seçimi açık arayla kazanıp başkan seçiliyor ve siz ondan sonra devreye girerek seçim sonucunu hükümsüz kılan bir operasyon gerçekleştiriyorsunuz.

Yaptığınız, millet iradesini hiçe sayıp boşa çıkaran bir tuzak ve provokasyon değil mi?

Keza bu tasarrufun, “siyasette yumuşama” söylemlerinin ardından gelmesi de yeni bir samimiyetsizlik örneği ve çelişki değil mi?

Şimdi Hakkari’de yapılan, 31 Mart’tan sonra Van’da İl Seçim Kurulu eliyle denenmişti. Ama kamuoyundan gelen güçlü tepki sonrasında bu teşebbüs YSK’dan döndü ve boşa çıktı.

Çok daha kuvvetli bir tepkinin Hakkari emrivakisine karşı da gösterilmesi gerekiyor.

Burada mesele DEM Parti’nin ötesinde, bir demokrasi ve hukuk meselesi. Seçme ve seçilme hakkı demokrasinin en temel esaslarından. Bunlara yönelik bir ihlal ve gasp, kime yapılırsa yapılsın, kabul edilemez.

Bugün DEM Partiyle devam eden siyasî hareketin 1991 seçiminde HEP olarak siyaset sahnesine çıkıp SHP ile ittifak yaparak Meclise girmesinden bu yana yaşananlar, hukuk dışı ve antidemokratik dayatmaların her zaman geri teptiğini gösteren örneklerle dolu.

Bu hareket o günden bugüne zaman içinde böylesine taban bulduysa en önemli sebebi bu dayatmaların yol açtığı toplum tepkisi.

Bu yorucu ve yıpratıcı kısır döngüden çıkmak ve kayyım darbelerine son vermek için de hukuk ve demokrasiye dönülmesi şart.

Okunma Sayısı: 1829
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin İlhan

    8.6.2024 17:05:27

    Terör suçu işlemiş,mahkemesi devam etmekte olan birinin adaylığı yerine kanunen kısıtlı olması muhtemel aday yerine elbette başka bir adayın gösterilmesi gerekirdi. Bu hususa dikkat etmeyenlerin acaba iktidar ile kapalı kapılar arkasında ne gibi alış-verişi var.? Mesela iktidar PKK terörü hakkında samimi ve dürüst ise neden Salih Müslim denen pkk'nın Suriye liderine yeşil pasaport vermiş,hangi sıfatla kırmızı halı ve devlet merasimi ile karşılamıştır. Yine AKPMHP ve ortakları terör konusunda samimi iseler 1998 ADANA Mutabakatını hak ile yeksan ettikelrinden sonra SURİYE'nin sınırımızda 150000 PKK lı cani,katil ve teröriste eğitim,120000 tır silah sevkiyatı yapılırken hangi caydırıcılığı kullandı. Kayyum yerine meclis içinden başkanını seçmeli idi.

  • Abdullah

    6.6.2024 15:38:15

    Hakkında dava açılmış birisinin mevcut ideolojinin tek mümessili gibi aday yapılması konusunda da bir eleştiri getirmenizi beklerdim. Dolayısıyla belli bir ideolojiyi yani kişi değil belli bir ideolojiyi belediyede görmek istiyorlarsa bunu temsil edecek olan sadece soruşturması devam eden insanlar değil soruşturması olmayan insanlarda olabilir dolayısıyla böyle bir eksiklikle mücadele yapanların bunu bir kere daha düşünmesi gerekir. Belki şöyle bir savunma yapılabilir aday gösterebilecek bütün hepsinin soruşturması mevcut dolayısıyla onlardan bir tanesi gösteriliyor ödenebilir Bu da hiçbir zaman gerçekçi ve mantıklı bir savunma olamaz.

  • Erhan

    6.6.2024 07:38:48

    Bu politika, bu idare şekli, Sırf birilerinin hoşuna gitmek için barış ve kardeşliğin altına dizilen mayınlar gibi görünmektedir. Bu ülkede tüm insanları aynı bayrak altında Kardeşçe yaşatacak politika ve politikacılara acil ihtiyaç olduğu görülmektedir. Çok yazık, düşün artık güzelim ülkemizin yakasından.

  • Hüseyin İlhan

    6.6.2024 02:41:54

    10 Yıldır kararı vermede inceden inceye eleyen hukuk sistemimiz demek ki hızlı adalet için seçimlerin yapılmasını ve de seçimi açık ara kazanan aday olmasını mı beklemiş oluyor.Yazık. Samimiyet,doğruluk,dürüstlük,adalet,hak,hukuk ve milli birlik ile beraberlik kelimelri ile asla AKP ve lideri ,ortakalrı yan yana anılamaaz. Bunların olduğu yerde bu mefhumlar da barınamaz.

  • Necati

    6.6.2024 00:44:30

    Bu iktidar, bu sistem bu anlayıştan kurtulmadan hiç bir şey düzelmez, düzelmiyor. O kadar ikaz ve tepkilere rağmen aynı şeyleri yapmaya devam ediyorlar. Demokrasiye hep birlikte sahip çıkarak en kısa zamanda yapılacak bir erken seçim ile bu müstebit zihniyetten kurtulmak için Demokrasi isteyen tüm kesimler birlikte hareket etmelidir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı