Rejimin demokratik olup olmadığının en önemli kriterlerinden biri hür muhalefetin varlığı. Hep söylendiği gibi iktidar her rejimde var, ama hür muhalefet sadece demokrasilerde mevcut. Halkın sandıkta hür iradesiyle kullanacağı oylarla işbaşına getirebileceği demokratik bir iktidar alternatifi olarak.
Gelinen noktada Türkiye bu açıdan da çok sıkıntılı bir durumda. Muhalefet hem her yönüyle çok ağır haksız rekabet şartlarında siyaset yapmak, hem de iktidarın “düşmanca” suçlamalarıyla mücadele etmek zorunda.
İktidar 12 Eylül’ün kurduğu seçim sisteminin haksız avantajlarını sonuna kadar kullanırken, partilere yapılan Hazine yardımından aslan payını alıyor; devletin bütün imkânlarını kendisi için seferber ediyor ve propaganda bombardımanıyla adeta beyinleri yıkıyor.
Muhalefeti en ağır ithamlarla suçlarken, o cenahtan gelen eleştiriler karşısında ise çok sert ve haşin bir tahammülsüzlük sergiliyor.
Astronomik taleplerle açılan hakaret davalarındaki yığılma ve baskı altındaki yargıdan çıkan mahkûmiyet kararları bunun örnekleri.
Keza iktidar medyasında muhalefeti karalama ve yıpratma hedefiyle yapılan yayınlar.
Şeklen kalkalı iki yıl olmasına rağmen etkileri hâlâ devam eden OHAL rejiminin geniş kesimlerde meydana getirdiği korku havası.
Bütün bunlara rağmen toplumda biriken ve yükselen dip dalga, geçen yılki yerel seçimlerde ilk çarpıcı sonuçlarını verdi; korku duvarını yıktı. Bunda etkili olan en önemli sebep, 2018 genel seçiminde kurulan Millet İttifakının geliştirilerek devam ettirilmesiydi.
Bu güçbirliğinin, son dönemde sıkça ifade edildiği gibi, demokrasi ittifakı şeklinde daha da genişletilerek tahkimine ihtiyaç var.
Böyle bir ittifakla yola devam ederken, kitlelerin hassas olduğu konularda yanlış yapmaktan dikkatle kaçınılması; doğru söylemler eşliğinde etkili eylemler geliştirilmesi ve alternatif arayışı içindeki topluma güven verecek sağlam bir strateji takip edilmesi çok önemli.
Etkili muhalefet örnekleri olarak, rahmetli Demirel’in gerek 70’li yılların muhalefete düştüğü dönemlerinde, gerek 12 Eylül yasaklarının kaldırılması sürecinde, gerekse yasaklar kalktıktan sonra ortaya koyduğu olağanüstü performanstan alınacak ciddî dersler var.
Muhalefetin hakkını vermek adına...